Son günlerde artan bilgi kirliliğinden şikayetçi bulunması sebebi ile birçok yeni kaynak arayışında bulunan ve öğrenme aşkı henüz çocukluğundan başladığı için de girdiği ortamlardan öğrendiği; bedenen önemli, ruhen temelsiz fikirlerini; kendince güzel anlattığını düşünen ve muhtemelen de bu nedenden ötürü, bazı gruplarca bilgileri kıymetli, şahsiyeti eşsiz sayılan, ama ne gariptir ki; her beş kişilik arkadaş grubunda karşılaşabileceğimiz Muz Cumhuriyeti vatandaşı Teneke; annesinin karnı burnunda, sağ ayağını sol ayağının üzerine bile atamıyorken, sözünün eri bir zât olarak bilinen baba Homo Tenekeus'un, kahvehanede okeyde çifte döndüğü esnalarda girdiği bir iddiayı kaybetmesi sebebiyle aldığı isimle hayata yaşıtlarından çok daha geride başlamıştır.  Öyle geriden başlamış ki, yaşıtları ortaokula geçtiği sıralarda kendisi ancak ilkokula başlayabilmiş, kafası her daim bir adım arkadan geldiğinden olsa gerek hocaları tarafından sık sık kadim akıllandırma yöntemi olan tek ayak üzerinde durma yöntemi aracılığıyla, derslerde saçını çekip, kokulu silgisini çaldığı kızın gözlerinin önünde ders boyunca cezalandırılmış ve karşı cinsle ilk temaslarını; utanma duygusunun suratta bıraktığı kırmızımtırak renklerde yaşamış bulunan gencimiz Teneke, ilerki yaşlarında bu geriden gelmeleri kapatmak için çeşitli yollara başvurmayı da ihmal etmemiştir.  Hakkını yemeyelim, başlarda bilgi açığını doldurmak, gerçekten temel bir alanda uzmanlaşmak için kütüphane kartı çıkarmış hatta bir defasında bütün harçlığını kitaplara vererek haftanın kalanında çulsuz bir şekilde dahi dolanmış, annesinden yediği dayak da yanına kâr kalmıştır.  Ancak ne var ki; kitaplar üzerinde bulunan yazıları okumakta çektiği zorluk nedeniyle on dakikalık okuma süresi sonunda yalnızca iki sayfa okuyabilmesi ile yoğun baş ağrıları çekmesi birleşince yeni alışkanlığından vazgeçmiştir. Onun yerine sosyal medyadan gördüğü, mahalledeki delikanlı abilerinin ve kahvehanelerdeki ak saçlı, hayatı görmüş geçirmiş amcalarının söylediklerine kulak asmıştır.  Zaman içersinde öğrendiği; Dünya'nın düz oluşu ve beş aile tarafından yönetilmesi, depremlerin tek tuşla, çeşitli cihazlar tarafından yapılabilmesi, tüm ülke halkının bir gecede cahil bırakılması gibi kaynaklı, tasdikli bilgiler ile lisans eğitimini tamamlayarak ailesindeki ilk üniversite mezunu olmuş hatta yüksek lisansını da 51. Bölgedeki uzaylı araştırmaları üzerinden vererek girdiği her ortamda öve öve bitiremediği dayısının gözüne girmeyi başarmış ve üniversitede uzmanlık alanı ile ilgili asistanlık yaparak hayatını kazanmaya başlamıştır.  Bir yandan titizlikle yürüttüğü akademik çalışmalarını X platformunda sayısız atıf ve etkileşimle bilim okurları ile paylaşmayı ihmal etmezken diğer yandan saha araştırmaları ile ülkesi içerisinde mevcut olan ve vakti zamanında yapılan gizli antlaşmalar sebebi ile çıkarılamayan madenlerden periyodik tabloda JLB olarak yer alan, milyarlarca dolarlık rezervi keşfederek vatani borcununun yarısını kendisine tahsis edilen araştırma bütçesinden peşin olarak kalan yarısını da takside bağlayarak ödemiş ve böylelikle askerlikten de muaf tutulmuştur.  Bu başarıları elbetteki ödülsüz bırakılmamış ve halihazırda çalıştığı üniversitenin önce dekanı olarak ödüllendirilmiş ancak sonrasında gelen rektörlük teklifini reddederek siyasete atılmıştır.  Memleketinden çok uzak illerde milletvekili olarak başlayan siyasi kariyeri sonrasında ismi lazım olamayan bir bakanlıkta bakan olmaya kadar yükselmiş ve fayideli işlere orada devam ederken dış mihraklar tarafınca geliştirilen çipli aşının damar yolu vasıtasıyla bedenine verilmesi sebebiyle 71. yaşını dolduramadan hayata gözlerini yummuştur.  Cenaze töreni esnasında ziyaretine gelen  Homo türleri arkadaşların da vatanadaşı oldukları ülkenin nişanesi olan muz ikram edilmiştir. Bilim ve siyasi anlamda bu denli üretken olan şahsiyetini rahmetle anıyor, aile üyelerine sabır ve başsağlığı diyoruz.