Yaser İLTER - Araştırmacı, Yazar
Köşe Yazarı
Yaser İLTER - Araştırmacı, Yazar
 

"1919 senesi Mayıs'ının 19. günü Samsun'a çıktım”.

 Halaskar Gazi Hazretleri’nin, Büyük Nutuk’u bu cümle ile başlar. O destansı anda orada bulunamasak da deniz kokusunu içine çekerek, önündeki zorlukları düşünen mağrur komutanı gözümüzde canlandırmak zor olmasa gerek. Saat 08.00’de Samsun Reji (Tütün) İskelesi’ne ayak bastığında Anadolu’nun kurtuluş ateşinin meşalesi yakılıyor, bir milletin makus kaderini değiştiren Büyük Türk Bağımsızlık Savaşı o dakikadan itibaren başlamış bulunuyordu. “Ne gözü pek bir lider, ne mukaddes bir başlangıç!”  “Milletin istiklâlini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.” Sözleri ile milletini arkasına alan bir kumandanın başarısız olacağını kim düşünebilir?  Oysa öyle umutsuz insanlar vardı ki, “Bu halkla nereye varılacak?” diye soruyorlardı. Yine de o, bu kuşkuları yıkan adam oldu. Yılmadı, halkın potansiyelini anlattı o inanmayanlara. Milletini arkasına alarak bu uzun yolda durmadan ilerlerdi.   Ayrık görüşteki insanları, grupları uzlaştırıp kongreler düzenledi, bin bir zorlukla yeni hükümet kurdu ve düşmana göğüs gerdi. Fevkalade kötü durumlara rağmen “Geldim, Gördüm, Yendim” dedi. Yedi düvele karşı muzaffer bir komutan olarak adını altın harflerle tarihe yazdı.   Halkının bağımsızlığı için verdiği mücadele Afrika’dan Asya’ya tüm sömürge milletlere can suyu oldu, ilham oldu. Tüm bu yaşanmışlıkların ışığında, 19 Mayıs’ın Gazi Paşa açısından önemini aşağıda verdiğim anekdotta gayet açık bir şekilde görebiliyoruz:  “İlerleyen yıllarda Reisi Cumhurun doğum gününü kutlamak isteyen Kral Edward için Gazi’den net bir tarih isterler. Gazi net tarihi bilmemektedir o anda aklına annesi Zübeyde Hanım gelir. Ve şu minvalde bir konuşma yapar.  “Anacım hep derdi ki: ‘Oğlum, seni bir bahar günü doğurdum.’   ‘Peki bu niçin 19 Mayıs günü olmasın?’” Bir lider düşünün ki; milletinin sömürge olmaktan öteye gidemeyeceği bir senaryodan kurtaran olayların başladığı günü, kendi milletinin kurtuluş günü saydığı yetmiyormuş gibi kendi doğum günü de saysın. Gerçekten de böyle bir adam yüz yılda bir gelir ve talihe bakın ki o da bize geldi.  Günün tarihsel önemine değindiğimize göre bugün geldiğimiz nokta hakkında biraz sitem etmek istiyorum. Her şeyin başladığı kadim yer olan Samsun ilimizde yapılan 19 Mayıs kutlamalarının coşkusu üzülerek söylüyorum ki; İstanbul, İzmir hatta Başkentimiz Ankara’ya bile yeterince yayılmıyor; Günün ruhunu bölgesel bir kutlamaymış gibi yansıtıyor. Olayın bölgesel değil ulusal önem arz ettiğini tüm şehirlerimizde büyük kutlamalar ile göstermemiz gerekirken her geçen yıl böylesine mühim bir günün; anlam ve önemini yavaş yavaş kaybediyoruz. Eskisi kadar büyük coşkuyla kutlamıyor, ruhunu yaşatamıyoruz. Bu durum her 19 Mayıs’ta daha vahim bir hâl alıyorken Cumhuriyetimiz kuruluşu açısından ilk adım sayılan bu hayati olayın unutulmaması amacı ile çalışmak ve hakkı olan kutlamaları coşkuyla yaşatmak elzem değil de nedir?   Halaskar Gazi hazretlerinin zaferi; uzak coğrafyalardaki insanlara dahi umut ışığı olmuşken, asıl miras olan gençlere emanet ettiği Türkiye Cumhuriyetiyken nasıl oluyor da böyle rahat davranışlar sergiliyoruz? Biz bunca zahmet sonucunda, kanımızı damla damla süzerek, kurduğumuz Cumhuriyetin sahibi ve yegane muhafızlarıyız bunu unutmamalıyız. Çünkü Gazi de çok iyi biliyordu ki; milletinin gücü ile kurduğu bu ülkeyi koruyacak, güçlendirecek ve yükseltecek kişiler yine milletin evladı olan gençler olacaktı.  Ülkemizin kurucu değerlerini kaybetmeye başladığı günlerde biz gençlerin üzerine düşen vazife Ulu Ata’nın izinden gitmek ve ülkeyi muasır medeniyetler seviyesine çıkarmak için canla başla çalışmaktır. Bunu yaparken milli değerlerimizi korumak Ata’ya ve Ülkemize karşı boynumuzun borcudur. İşte biz gençlerin yapması gerekenler tam da burada başlıyor. Bize armağan edilen bayramın ehemmiyetini korumak için sosyal medya paylaşımlarıyla yetinmemeliyiz. Etkinlikler düzenlemeli ve coşkuyla kutlamalara katılmalıyız. “Bütün uyuyanları uyandırmaya bir tek uyanık yeter.” Sözleri ile hareket edip etrafımızdaki insanları bu konu hakkında bilinçlendirmeliyiz.   Bu yolda bize rehber olması için Atatürk’ün halen kulaklarımızı çınlatan şu yüce sözleri bizler için yol gösterici olmak ve kendimize gelmemiz için fazlasıyla yeterlidir: “Ey Türk istikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır. Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur.”   19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramınızı en içten dileklerim ile kutluyorum.     
Ekleme Tarihi: 18 Mayıs 2025 -Pazar

"1919 senesi Mayıs'ının 19. günü Samsun'a çıktım”.

 Halaskar Gazi Hazretleri’nin, Büyük Nutuk’u bu cümle ile başlar. O destansı anda orada bulunamasak da deniz kokusunu içine çekerek, önündeki zorlukları düşünen mağrur komutanı gözümüzde canlandırmak zor olmasa gerek. Saat 08.00’de Samsun Reji (Tütün) İskelesi’ne ayak bastığında Anadolu’nun kurtuluş ateşinin meşalesi yakılıyor, bir milletin makus kaderini değiştiren Büyük Türk Bağımsızlık Savaşı o dakikadan itibaren başlamış bulunuyordu. “Ne gözü pek bir lider, ne mukaddes bir başlangıç!”

 “Milletin istiklâlini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.” Sözleri ile milletini arkasına alan bir kumandanın başarısız olacağını kim düşünebilir?  Oysa öyle umutsuz insanlar vardı ki, “Bu halkla nereye varılacak?” diye soruyorlardı. Yine de o, bu kuşkuları yıkan adam oldu. Yılmadı, halkın potansiyelini anlattı o inanmayanlara. Milletini arkasına alarak bu uzun yolda durmadan ilerlerdi. 

 Ayrık görüşteki insanları, grupları uzlaştırıp kongreler düzenledi, bin bir zorlukla yeni hükümet kurdu ve düşmana göğüs gerdi. Fevkalade kötü durumlara rağmen “Geldim, Gördüm, Yendim” dedi. Yedi düvele karşı muzaffer bir komutan olarak adını altın harflerle tarihe yazdı. 

 Halkının bağımsızlığı için verdiği mücadele Afrika’dan Asya’ya tüm sömürge milletlere can suyu oldu, ilham oldu.

Tüm bu yaşanmışlıkların ışığında, 19 Mayıs’ın Gazi Paşa açısından önemini aşağıda verdiğim anekdotta gayet açık bir şekilde görebiliyoruz:

 “İlerleyen yıllarda Reisi Cumhurun doğum gününü kutlamak isteyen Kral Edward için Gazi’den net bir tarih isterler. Gazi net tarihi bilmemektedir o anda aklına annesi Zübeyde Hanım gelir. Ve şu minvalde bir konuşma yapar. 

“Anacım hep derdi ki: ‘Oğlum, seni bir bahar günü doğurdum.’  

‘Peki bu niçin 19 Mayıs günü olmasın?’”

Bir lider düşünün ki; milletinin sömürge olmaktan öteye gidemeyeceği bir senaryodan kurtaran olayların başladığı günü, kendi milletinin kurtuluş günü saydığı yetmiyormuş gibi kendi doğum günü de saysın. Gerçekten de böyle bir adam yüz yılda bir gelir ve talihe bakın ki o da bize geldi. 

Günün tarihsel önemine değindiğimize göre bugün geldiğimiz nokta hakkında biraz sitem etmek istiyorum. Her şeyin başladığı kadim yer olan Samsun ilimizde yapılan 19 Mayıs kutlamalarının coşkusu üzülerek söylüyorum ki; İstanbul, İzmir hatta Başkentimiz Ankara’ya bile yeterince yayılmıyor; Günün ruhunu bölgesel bir kutlamaymış gibi yansıtıyor. Olayın bölgesel değil ulusal önem arz ettiğini tüm şehirlerimizde büyük kutlamalar ile göstermemiz gerekirken her geçen yıl böylesine mühim bir günün; anlam ve önemini yavaş yavaş kaybediyoruz. Eskisi kadar büyük coşkuyla kutlamıyor, ruhunu yaşatamıyoruz. Bu durum her 19 Mayıs’ta daha vahim bir hâl alıyorken Cumhuriyetimiz kuruluşu açısından ilk adım sayılan bu hayati olayın unutulmaması amacı ile çalışmak ve hakkı olan kutlamaları coşkuyla yaşatmak elzem değil de nedir? 

 Halaskar Gazi hazretlerinin zaferi; uzak coğrafyalardaki insanlara dahi umut ışığı olmuşken, asıl miras olan gençlere emanet ettiği Türkiye Cumhuriyetiyken nasıl oluyor da böyle rahat davranışlar sergiliyoruz?

Biz bunca zahmet sonucunda, kanımızı damla damla süzerek, kurduğumuz Cumhuriyetin sahibi ve yegane muhafızlarıyız bunu unutmamalıyız. Çünkü Gazi de çok iyi biliyordu ki; milletinin gücü ile kurduğu bu ülkeyi koruyacak, güçlendirecek ve yükseltecek kişiler yine milletin evladı olan gençler olacaktı.

 Ülkemizin kurucu değerlerini kaybetmeye başladığı günlerde biz gençlerin üzerine düşen vazife Ulu Ata’nın izinden gitmek ve ülkeyi muasır medeniyetler seviyesine çıkarmak için canla başla çalışmaktır. Bunu yaparken milli değerlerimizi korumak Ata’ya ve Ülkemize karşı boynumuzun borcudur. İşte biz gençlerin yapması gerekenler tam da burada başlıyor. Bize armağan edilen bayramın ehemmiyetini korumak için sosyal medya paylaşımlarıyla yetinmemeliyiz. Etkinlikler düzenlemeli ve coşkuyla kutlamalara katılmalıyız. “Bütün uyuyanları uyandırmaya bir tek uyanık yeter.” Sözleri ile hareket edip etrafımızdaki insanları bu konu hakkında bilinçlendirmeliyiz. 

 Bu yolda bize rehber olması için Atatürk’ün halen kulaklarımızı çınlatan şu yüce sözleri bizler için yol gösterici olmak ve kendimize gelmemiz için fazlasıyla yeterlidir:

“Ey Türk istikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır. Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur.”

  19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramınızı en içten dileklerim ile kutluyorum. 

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (2)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Lamia
(19.05.2025 10:07 - #3126)
Yazarımız yazısında gayet önemli bir noktaya değinmiş 19 Mayıs gibi önemli bir günün sadece sözde kalması yeterli değerin ve özenin gösterilmemesi ziyadesiyle üzücü
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Lamia
(19.05.2025 10:40 - #3127)
Yazısından dolayı yazarımızı tebrik ederim
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.