Yazıya geçmeden, yetkililere bir hatırlatma. Ehliyet yenilemelerinde randevu son gün 31 Temmuz yani yarın, ama okuyuculardan gelen istekler var. Sesleri olmak duyurmak biz gazetecilerin görevi… Derler ki; nüfus dairelerinde yer yok. Sağlık raporu alınamıyor. Sistem sorunlu. Milyon kişi mağdur. Zaman uzatılsın. Evet, geçelim kanayan yaramıza. Ekonomi yönetimine başarısız demek hafif kalıyor, felaket… Yine tekrara düşeceğiz, ama işin özü de bu. Adaletin olmadığı yerde ekonomik refahta olmuyor. Hukuk olmadan adalet sağlanmıyor. Pazarlardan isyanlar yükseliyor. Bir zamanların Tarım ve hayvancılık ülkesinde, bu sene kiraz yiyemeyenlerin sayısı milyonu aştı… Halkın yarısından fazlası aç. Milyonlarca insan borç batağında. Gençler evlenmekten korkuyor. Zaten isteyende evlenemiyor. Daha vahimi genç beyinler teker teker ülkeden adeta kaçar gibi gidiyor. İşçi, çiftçi, emekli, emekçi kan ağlıyor. Yoksulluk ürkütücü boyutlarda, vatandaşın belini büktü. Fukaralık; yıkıyor geçiyor. Ve hala ağır zamlar yapıp enflasyonun düşeceğini sanan garip bir ekonomi yönetimi var. Üstelik iyiye gidiyoruz diyor… Dönemin birinde bir padişah vezirini çağırır, her şeye zam yapılması emrini verir… Bir zaman sonra sorar vezire: -Ne diyor halk zamlara? Vezir: -Çok kızdılar. Sayıp sayıştırıyorlar efendim. -Aldırma sen onlara, devam et zamlara… Bir süre sonra yine veziri çağırır, sorar: -Bu zamlara ne diyor halk? -Ne diyecekler efendim. Böyle adaletsizlik olur mu? Diyip ateş püskürüyorlar. -İyi iyi aldırma sen onlara, yap bir zam daha... Vezir bile hoşnut olmamış bu karardan, emir işte uygulamış.. Bir süre sonra yine çağırılmış vezir: -Şimdi ne diyor zamlar karşısında halk? Vezir şaşkın ama memnun bir şekilde: -Valla haklıymışsınız efendim. Artık alıştılar zamlara. Bırakın kızmayı, gülüp oynuyorlar. Padişah endişeli bir şekilde: -Gülmeye başladılarsa durum ciddi demektir. Artık zam yapma Durmamız lazım. Şimdi dersen ne alaka... Her gün isyan ediyor, adalet, hak, hukuk diyoruz. Açız, 70 yaşındayız böyle pahalılık görmedik diyor, ama her gelene alışıp yaşıyoruz… Zamların ne ardı kesiliyor ne arkası... Artık gülsek mi? Şöyle kahkahalar atsak, göbek atmalı, oynamalı... Belki o zaman anlar, zam yağmurlarını durdururlar.! Durum ciddi diyip, haksızlığa, hukuksuzluğa son verip artık durmamız lazım derler… Ne dersiniz? Direndik. Mücadele ettik. Ses olup çağladık. Kan ağladık. İsyan olduk, haykırdık… Denemedik bir tek bu kaldı… Kim bilir. Belki tutar.