PROF. DR. MUSTAFA ALTINTAŞ  ÜNİVERSİTEDEN BAKIŞ
Köşe Yazarı
PROF. DR. MUSTAFA ALTINTAŞ ÜNİVERSİTEDEN BAKIŞ
 

LAİK VE DEMOKRATİK CUMHURİYETİN YARGIÇ VE SAVCILARINA ÇAĞRI (1)

Yaşayan her insanın ve her ülkenin sorunları vardır. Parlamenter sistem içinde olan Hükümetlerin temel görevi de insanların temel haklarından olan mutlu olmak hakkını ile korkusuz yaşama hakkını sağlamak ve geliştirmektir. Türkiye’yi 21.yüzyılın ilk çeyreğinde en çok uğraştıran alanlar,”hukuk devletinden giderek uzaklaşması”” ile “laik ve çağcıl eğitim sisteminden kopuş” olmuştur. Bunun kanıtı ise, Adalet ve Eğitim İşlerine bakmakla görevli kılınanların gündemden düşmemesidir.AKP Hükümetleri- Partili Cumhurbaşkanı Kabinesinde (18/11/2002-04/06/2023 döneminde 12 Adalet Bakanı/Adaletten Sorumlu Görevli atanmıştır.  Bu yazımda, hukuk devletinden kopmanın önünü kesmek amaçlı olarak belirlenmiş bulunan “Yargıtay- Yargı Erki Etik İlke ve Değerleri” üzerinde duracağım. Bunları bilmek yargılama sürecinde görev alanlar olan “savcı, yargıç ve savunman” dan önce, yurttaşlar açısından daha büyük önem taşımaktadır. Yargı sistemimizin başarısı, ulusun, adına yargı erkini kullanan yargıçlara, savcılara duyduğu güven ile ölçülür. Bu güvenin sağlanabilmesi için yargı çalışanlarının (burada mahkeme yazmanlarını da eklemek gerek) bilgili, nitelikli olmanın yanı sıra, mesleki davranış kurallarına uyması ve halkın da bu davranış kurallarını bilmesine bağlıdır. Uzun bir zamandan bu yana yargıya olan güvenin, yalnız siyasal davalarda değil, sıradan yurttaşın davalarında da bu güvenin varlığını ileri sürmek, yurttaşın aklı ile alay etmekten öteye bir değer taşımamaktadır. Bunun en önemli göstergesi, Adalet Bakanlığı baş sorumlusunun, günü aşkın yargının bağımsızlığı ve yansızlığını yineleyip durmasıdır. Dünyanın hiçbir ülkesinde, yargıya olan güvenin var olduğuna yönelik, neredeyse yemin-billah etmesi örneği yoktur. Ayrıca, yürütme erkinin kullanılmasında baş sorumlu olanın, ulusun temsilcisi olma sıfatı(milletvekili) da bulunmamaktadır. Yargıtay Başkanlığı sayfasına girdiğinizde “Yargı Erki Etik İlkeleri”ni görürsünüz. Bu ilkeler, Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun önerisi üzerine Yargıtay Büyük Genel Kurulu tarafından kabul edilmiştir. Kabulün gerekçesinde şunlar yer almaktadır: Mahkemeler//Hakimlikler anayasal düzeni ve hukukun üstünlüğünü yaşatma ve yüceltme görevini yerine getirebilmeleri için, yetkin, bağımsız ve yansız olmaları zorunludur. Çağdaş demokratik toplumda, yargı sistemine ve yargının ahlaki gücü ve dürüstlüğüne halkın güvenmesinin son derece önemlidir. Yargıçların/savcıların, bireysel ve kurumsal olarak, yargıçlık/savcılık görevini halkın emaneti olarak görmeleri, saygı duymaları ve halkın yargı sistemine güvenini yükseltmek ve sürdürmek için ellerinden gelen en yüksek çabayı göstermeleri zorunludur. BM-İHEB’nde herkesin anayasa ya da yasa ile tanınmış temel hakların çiğneyen eylemlere karşı yetkili ulusal mahkemeler eliyle etkin bir yargı yoluna başvurmaya ve davasının bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından hakça ve açık olarak görülmesini istemeye hakkı bulunmaktadır. Avrupa-İHS’nde sözleşmeye taraf Avrupa devletlerinin Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Bildirisinde belirtilen insan haklarına ve özellikle temel özgürlüklerin evrensel ve etkin olarak korunmasına derinden bağlı oldukları açıklandıktan sonra, özgürlüklere saygı ve hukukun üstünlüğü konularında ortak bir mirası paylaştıkları kabul edilmek suretiyle adil yargılanma hakkı güvence altına alınmıştır. “Yargıda Şeffaflığa İlişkin İstanbul Bildirgesi”, şeffaflık yoluyla hâkimlerin bağlı oldukları etik ilkelerin kamuoyuna en geniş şekilde duyurulmasının ve bu ilkelerin uygulandığının toplum tarafından bilinebilir ve görünebilir olmasının, yargı performansını artırmada ve halkın güvenini sağlamada kilit rol oynadığını belirtmektedir. Yargı etiğinde yüksek standartların yaşatılması ve yüceltilmesinde temel sorumluluk, kurumsal olarak yargıya aittir. “BM-Ekonomik ve Sosyal Konseyi”, 27 Temmuz 2006 tarihli ve 2006/23 sayılı kararıyla, yargı mensupları için mesleki ve etik davranış ilkeleri bakımından kurallar geliştirilirken veya gözden geçirilirken, hukuk sistemlerine uygun şekilde, üye devletleri, kendi yargı kurumlarını Bangalor Yargı Etiği İlkeleri’ni dikkate almaya teşvik etmeye çağırmaktadır. “Yargıtay Yargı Etiği İlkeleri: Değer 1: BAĞIMSIZLIK İlke: Yargı bağımsızlığı, hukukun üstünlüğünün ön şartı ve adil yargılanmanın temel güvencesidir. Bu nedenle hâkim, hem bireysel hem de kurumsal yönleriyle yargı bağımsızlığını yüceltir ve örnek biçimde temsil eder. Değer 2: TARAFSIZLIK İlke: Tarafsızlık, yargı görevinin doğru biçimde ifası için vazgeçilmez bir unsurdur. Bu ilke, temyiz sürecinde salt karar için değil, kararın oluşturulduğu süreç için de geçerlidir. Değer 3: DÜRÜSTLÜK İlke: Dürüstlük, yargı görevinin doğru biçimde ifası için vazgeçilmez bir unsurdur. Değer 4: MESLEĞE YARAŞIRLIK İlke: Mesleğe yaraşırlık ve bunun görüntü olarak ortaya konulması, hâkimin tüm faaliyetlerinin ifası için vazgeçilmez unsurdur. Değer 5: EŞİTLİK İlke: Yargı görevinin doğru biçimde ifası için mahkeme önünde herkese eşit muamelede bulunmak vazgeçilmez bir unsurdur. Değer 6: EHLİYET VE ÖZEN İlke: Ehliyet ve özen, yargı görevinin doğru biçimde ifasının ön şartlarıdır. Gelecek yazımda bu ilkelere ve değerlere savcı ve yargıçların ne denli uyum gösterdiklerini, örnekleyerek, irdeleyeceğim.  
Ekleme Tarihi: 21 Ekim 2025 -Salı

LAİK VE DEMOKRATİK CUMHURİYETİN YARGIÇ VE SAVCILARINA ÇAĞRI (1)

Yaşayan her insanın ve her ülkenin sorunları vardır. Parlamenter sistem içinde olan Hükümetlerin temel görevi de insanların temel haklarından olan mutlu olmak hakkını ile korkusuz yaşama hakkını sağlamak ve geliştirmektir. Türkiye’yi 21.yüzyılın ilk çeyreğinde en çok uğraştıran alanlar,”hukuk devletinden giderek uzaklaşması”” ile “laik ve çağcıl eğitim sisteminden kopuş” olmuştur. Bunun kanıtı ise, Adalet ve Eğitim İşlerine bakmakla görevli kılınanların gündemden düşmemesidir.AKP Hükümetleri- Partili Cumhurbaşkanı Kabinesinde (18/11/2002-04/06/2023 döneminde 12 Adalet Bakanı/Adaletten Sorumlu Görevli atanmıştır.

 Bu yazımda, hukuk devletinden kopmanın önünü kesmek amaçlı olarak belirlenmiş bulunan “Yargıtay- Yargı Erki Etik İlke ve Değerleri” üzerinde duracağım. Bunları bilmek yargılama sürecinde görev alanlar olan “savcı, yargıç ve savunman” dan önce, yurttaşlar açısından daha büyük önem taşımaktadır.

Yargı sistemimizin başarısı, ulusun, adına yargı erkini kullanan yargıçlara, savcılara duyduğu güven ile ölçülür. Bu güvenin sağlanabilmesi için yargı çalışanlarının (burada mahkeme yazmanlarını da eklemek gerek) bilgili, nitelikli olmanın yanı sıra, mesleki davranış kurallarına uyması ve halkın da bu davranış kurallarını bilmesine bağlıdır.

Uzun bir zamandan bu yana yargıya olan güvenin, yalnız siyasal davalarda değil, sıradan yurttaşın davalarında da bu güvenin varlığını ileri sürmek, yurttaşın aklı ile alay etmekten öteye bir değer taşımamaktadır. Bunun en önemli göstergesi, Adalet Bakanlığı baş sorumlusunun, günü aşkın yargının bağımsızlığı ve yansızlığını yineleyip durmasıdır. Dünyanın hiçbir ülkesinde, yargıya olan güvenin var olduğuna yönelik, neredeyse yemin-billah etmesi örneği yoktur. Ayrıca, yürütme erkinin kullanılmasında baş sorumlu olanın, ulusun temsilcisi olma sıfatı(milletvekili) da bulunmamaktadır.

Yargıtay Başkanlığı sayfasına girdiğinizde “Yargı Erki Etik İlkeleri”ni görürsünüz. Bu ilkeler, Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun önerisi üzerine Yargıtay Büyük Genel Kurulu tarafından kabul edilmiştir. Kabulün gerekçesinde şunlar yer almaktadır:

  1. Mahkemeler//Hakimlikler anayasal düzeni ve hukukun üstünlüğünü yaşatma ve yüceltme görevini yerine getirebilmeleri için, yetkin, bağımsız ve yansız olmaları zorunludur.
  2. Çağdaş demokratik toplumda, yargı sistemine ve yargının ahlaki gücü ve dürüstlüğüne halkın güvenmesinin son derece önemlidir.
  3. Yargıçların/savcıların, bireysel ve kurumsal olarak, yargıçlık/savcılık görevini halkın emaneti olarak görmeleri, saygı duymaları ve halkın yargı sistemine güvenini yükseltmek ve sürdürmek için ellerinden gelen en yüksek çabayı göstermeleri zorunludur.
  4. BM-İHEB’nde herkesin anayasa ya da yasa ile tanınmış temel hakların çiğneyen eylemlere karşı yetkili ulusal mahkemeler eliyle etkin bir yargı yoluna başvurmaya ve davasının bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından hakça ve açık olarak görülmesini istemeye hakkı bulunmaktadır.
  5. Avrupa-İHS’nde sözleşmeye taraf Avrupa devletlerinin Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Bildirisinde belirtilen insan haklarına ve özellikle temel özgürlüklerin evrensel ve etkin olarak korunmasına derinden bağlı oldukları açıklandıktan sonra, özgürlüklere saygı ve hukukun üstünlüğü konularında ortak bir mirası paylaştıkları kabul edilmek suretiyle adil yargılanma hakkı güvence altına alınmıştır.
  6. “Yargıda Şeffaflığa İlişkin İstanbul Bildirgesi”, şeffaflık yoluyla hâkimlerin bağlı oldukları etik ilkelerin kamuoyuna en geniş şekilde duyurulmasının ve bu ilkelerin uygulandığının toplum tarafından bilinebilir ve görünebilir olmasının, yargı performansını artırmada ve halkın güvenini sağlamada kilit rol oynadığını belirtmektedir.
  7. Yargı etiğinde yüksek standartların yaşatılması ve yüceltilmesinde temel sorumluluk, kurumsal olarak yargıya aittir.
  8. “BM-Ekonomik ve Sosyal Konseyi”, 27 Temmuz 2006 tarihli ve 2006/23 sayılı kararıyla, yargı mensupları için mesleki ve etik davranış ilkeleri bakımından kurallar geliştirilirken veya gözden geçirilirken, hukuk sistemlerine uygun şekilde, üye devletleri, kendi yargı kurumlarını Bangalor Yargı Etiği İlkeleri’ni dikkate almaya teşvik etmeye çağırmaktadır.

“Yargıtay Yargı Etiği İlkeleri:

Değer 1: BAĞIMSIZLIK

İlke: Yargı bağımsızlığı, hukukun üstünlüğünün ön şartı ve adil yargılanmanın temel güvencesidir. Bu nedenle hâkim, hem bireysel hem de kurumsal yönleriyle yargı bağımsızlığını yüceltir ve örnek biçimde temsil eder.

Değer 2: TARAFSIZLIK

İlke: Tarafsızlık, yargı görevinin doğru biçimde ifası için vazgeçilmez bir unsurdur. Bu ilke, temyiz sürecinde salt karar için değil, kararın oluşturulduğu süreç için de geçerlidir.

Değer 3: DÜRÜSTLÜK

İlke: Dürüstlük, yargı görevinin doğru biçimde ifası için vazgeçilmez bir unsurdur.

Değer 4: MESLEĞE YARAŞIRLIK

İlke: Mesleğe yaraşırlık ve bunun görüntü olarak ortaya konulması, hâkimin tüm faaliyetlerinin ifası için vazgeçilmez unsurdur.

Değer 5: EŞİTLİK

İlke: Yargı görevinin doğru biçimde ifası için mahkeme önünde herkese eşit muamelede bulunmak vazgeçilmez bir unsurdur.

Değer 6: EHLİYET VE ÖZEN

İlke: Ehliyet ve özen, yargı görevinin doğru biçimde ifasının ön şartlarıdır.

Gelecek yazımda bu ilkelere ve değerlere savcı ve yargıçların ne denli uyum gösterdiklerini, örnekleyerek, irdeleyeceğim.

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.