Nevzat SELVİ
Köşe Yazarı
Nevzat SELVİ
 

“Var mısın ki Yok Olmaktan Korkasın”

  Bu soru formundaki ifade, ilk başta oldukça karmaşık ve belirsiz gelebilir. Ancak, biraz düşündüğümüzde, hayatın en temel ve en derin meselelerinden birine dokunduğunu fark ederiz. “Var mısın ki Yok Olmaktan Korkasın”, ilmin, aydınlanmanın ve anlamın felsefesi. Farabi ya da İbni Arab-i’ye ait olduğu ifade edilen bu söz, tam bugünkü insanımızın, toplumumuzun içinde bulunduğu durumu ifade ediyor bence. İçinde bulunduğumuz durum hepimizin malumu. Bu durumun içimizde böyle nihilist bir duygu ve düşünce uyandırdığı da malum. Bugünümüz çoğumuzda hayattan soğuma, bezginlik, umutsuzluk yaratmıyor mu? Baskıların, cehaletin kapladığı ortamda insan varım diyebilir mi? Hayat zorlukları içindeki biçare insan varım diyebilir mi? Düşüncenin, ifade özgürlüğünün yasaklandığı, özgürlüğün sınırlandığı ortamda insan varım diyebilir mi? Bu hallerde var mıyım yok muyum da diyebiliyorsun zaman zaman. Onun için ne korkasın yok olmaktan da. Filozof bir bakıma haklı. Ancak bu nihilist düşünce bir çok filozof tarafından kabul görmüyor.. Bu nedenle felsefede var olma ile yok olma isteği arasında farklı düşünceler doğmuştur. İnsan bilimin, eğitimin yönlendirdiği akıl ve düşünce ile var olma ya da yok olma konusunda ancak salim bir his ve davranışa sahip olabilir. Sürekli varoluş amacını sorgulayan, bu sonsuz kainat içinde ben acaba neyim diye kafa yoran, hem bu arayışlar hem de günlük koşuşturmalar içerisinde, bir gün nihai sona mecbur biz faniler için “yok olma korkusu üzerinden anlamlandırılmak istenen bir varoluş kaygısı” değil mi bu sözün anlamı. Her birey, bu soruyu kendi yaşamında sorgulayarak, kendi varoluşunu daha iyi anlayabilir ve daha bilinçli bir şekilde yaşayabilir. Bir gün yok olacağımız bilinci, yaşamın kıymetini bilmemize yardımcı olabilir ve her anı daha anlamlı kılabilir. Unutma ki, var olduğun sürece, yaşamın tadını çıkarma ve kendi anlamını yaratma gücüne sahipsin.  Acı duymayanları, görmeyenleri,  kendini bilmeyenleri, okumuş cahilleri, mutsuz kadınları, kof adamları,  varlığıyla yokluğu farkedilmeyenleri anlatan  şu satırlar ne der bakın: “İçimde yosun tutmuş bir sızı Acısını duymayanlar var Gönlüme şavkı vurmuş Ayın nurları var Kaybettim kendimi Görmeyenler var Üşüyorum sensizlikten İçimdeki gurbeti Bilmeyenler var Herkes kaybolmuş kendi içinde Kendini bilmeyenler var Herkes okuryazar üniversiteli Cahil cühelalar var Okumuş üstün iş kadını olmuş Nice mutsuz kadınlar var Kalıbına bakıp adam sandığın Nice kof kalaslar var İnsanlıktan binasip Nice insancıklar var. Peki bu hüviyetiyle var olanlar, aslında yok hükmünde olanlar, niye yok olmaktan korkuyorlar ki? Düşünce kapasitesinden yoksun oldukları için mi? Cahil bırakıldıklarından mıdır? Hiçbir şey yapmayıp tembel olduklarından mıdır? Neyse sözü fazla uzatmayalım. Farabi’nin bu sözü bana, toplumumuzun bugünkü halinin insana istemeden de olsa var mıyım ki yok olmaktan korkayım dedirtecek durumda olması. Siz ne dersiniz. Ne derseniz deyin ancak yaşamdan da vazgeçmeyin. Akılla, düşünme ile, iyiyi kötüden ayırmayı becererek, sevgi dolu bir yaşam sürelim. Var olmak da bizim için, yok olmakta, nasıl olsa. Kaçış yok.
Ekleme Tarihi: 02 July 2025 - Wednesday

“Var mısın ki Yok Olmaktan Korkasın”

 

Bu soru formundaki ifade, ilk başta oldukça karmaşık ve belirsiz gelebilir. Ancak, biraz düşündüğümüzde, hayatın en temel ve en derin meselelerinden birine dokunduğunu fark ederiz. “Var mısın ki Yok Olmaktan Korkasın”, ilmin, aydınlanmanın ve anlamın felsefesi.

Farabi ya da İbni Arab-i’ye ait olduğu ifade edilen bu söz, tam bugünkü insanımızın, toplumumuzun içinde bulunduğu durumu ifade ediyor bence.

İçinde bulunduğumuz durum hepimizin malumu. Bu durumun içimizde böyle nihilist bir duygu ve düşünce uyandırdığı da malum.

Bugünümüz çoğumuzda hayattan soğuma, bezginlik, umutsuzluk yaratmıyor mu?

Baskıların, cehaletin kapladığı ortamda insan varım diyebilir mi?

Hayat zorlukları içindeki biçare insan varım diyebilir mi?

Düşüncenin, ifade özgürlüğünün yasaklandığı, özgürlüğün sınırlandığı ortamda insan varım diyebilir mi?

Bu hallerde var mıyım yok muyum da diyebiliyorsun zaman zaman. Onun için ne korkasın yok olmaktan da. Filozof bir bakıma haklı.

Ancak bu nihilist düşünce bir çok filozof tarafından kabul görmüyor.. Bu nedenle felsefede var olma ile yok olma isteği arasında farklı düşünceler doğmuştur.

İnsan bilimin, eğitimin yönlendirdiği akıl ve düşünce ile var olma ya da yok olma konusunda ancak salim bir his ve davranışa sahip olabilir.

Sürekli varoluş amacını sorgulayan, bu sonsuz kainat içinde ben acaba neyim diye kafa yoran, hem bu arayışlar hem de günlük koşuşturmalar içerisinde, bir gün nihai sona mecbur biz faniler için “yok olma korkusu üzerinden anlamlandırılmak istenen bir varoluş kaygısı” değil mi bu sözün anlamı.

Her birey, bu soruyu kendi yaşamında sorgulayarak, kendi varoluşunu daha iyi anlayabilir ve daha bilinçli bir şekilde yaşayabilir. Bir gün yok olacağımız bilinci, yaşamın kıymetini bilmemize yardımcı olabilir ve her anı daha anlamlı kılabilir. Unutma ki, var olduğun sürece, yaşamın tadını çıkarma ve kendi anlamını yaratma gücüne sahipsin.

 Acı duymayanları, görmeyenleri,  kendini bilmeyenleri, okumuş cahilleri, mutsuz kadınları, kof adamları,  varlığıyla yokluğu farkedilmeyenleri anlatan  şu satırlar ne der bakın:

“İçimde yosun tutmuş bir sızı
Acısını duymayanlar var
Gönlüme şavkı vurmuş
Ayın nurları var
Kaybettim kendimi
Görmeyenler var
Üşüyorum sensizlikten

İçimdeki gurbeti
Bilmeyenler var
Herkes kaybolmuş kendi içinde
Kendini bilmeyenler var
Herkes okuryazar üniversiteli
Cahil cühelalar var
Okumuş üstün iş kadını olmuş
Nice mutsuz kadınlar var
Kalıbına bakıp adam sandığın
Nice kof kalaslar var
İnsanlıktan binasip
Nice insancıklar var.

Peki bu hüviyetiyle var olanlar, aslında yok hükmünde olanlar, niye yok olmaktan korkuyorlar ki? Düşünce kapasitesinden yoksun oldukları için mi? Cahil bırakıldıklarından mıdır? Hiçbir şey yapmayıp tembel olduklarından mıdır?

Neyse sözü fazla uzatmayalım. Farabi’nin bu sözü bana, toplumumuzun bugünkü halinin insana istemeden de olsa var mıyım ki yok olmaktan korkayım dedirtecek durumda olması. Siz ne dersiniz.

Ne derseniz deyin ancak yaşamdan da vazgeçmeyin. Akılla, düşünme ile, iyiyi kötüden ayırmayı becererek, sevgi dolu bir yaşam sürelim. Var olmak da bizim için, yok olmakta, nasıl olsa. Kaçış yok.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.