İsmail Kaya
Köşe Yazarı
İsmail Kaya
 

BUGDAY TANESi

Ben ki rüzgârda savrulan buğday başakları gibiydim. Hayatıma yaptığım en büyük dokunuştu Feride ile hayatımı birleştirmek... 13 yaşında hiç tanımadığım bir memlekette buldum kendimi. Bir başına... Alışması zor, sevmesi zor, yaşaması zor... Nerden bilebilirdim ki hayatımın burada alt üst olacağını ve nerden bilebilirdim ki bu duruma hayıflanırken Şemsi Tebrizi'nin asırlar ötesinden bana sesleneceğini:“Düzenim bozulur, hayatım alt üst olur diye endişe etme. Nereden biliyorsun hayatın altının üstünden daha iyi olmayacağinı?” Ve bir gün o çıktı karşıma. Daha ilk anda anladım, yıllar öncesinden yazdığım siirlerimin öznesini bulduğumu. Hep hayalini kurduğum evlenme teklifini etmeliydim ona. Akabinde fark ettim ki o benim ekmeğim, suyum olacaktı. Dünyada tarımın ilk ürünüydü buğday. Kutsal olan, bolluk, bereket simgesiydi buğday. Yere düştüğünde öpüp alnımıza koyduğumuz ekmeğin ham maddesiydi buğday. Madem her şeyin başlangıcını buğdaya borçluyduk, ben de evliliğimi buğdayla taçlandırmalıydım. Elime 3 tane buğday tanesi aldım. Ona “Bu nedir?” diye sordum. “Buğday mı arpa mı?”dedi. Bu basit bir soruydu, zor olanı sonraya sakladım: “Peki bu buğday tanesinin ortasında neden bir çentik var?” diye sordum. Tahmin ettiğim gibi bilemedi. “Ben söyleyeyim. Yaradan bunu ortasında bir çentikle yaratmıştır. Gerektiğinde bu buğday tanesini bile paylaşalım diye. Birazdan sana 'benimle evlenir misin?' diye bir soru soracağım. Ancak bu soru ne çok güzel ne de çok akıllı olduğun için gelecek sana. Bu soru gerektiğinde bu buğday tanesini bile seninle paylaşabileceğime inandığım için gelecek.” O an gözleri ışıldadı. Ben ise sorumu daha da derinleştirdim. “Ben sana bu evlilik teklifini tek bir buğday tanesi ile de yapabilirdim. Sence neden 3 tane buğday tanesi koydum avucuna?” Cevabı yine bilemedi “Çünkü biz 3 çocuğumuz olsun istiyoruz. Her birini bir çocuğumuza ithafen sana teslim ediyorum.  Zamanı geldiğinde çocuklarımıza miras olarak sadece bu buğday tanelerini bırakacağız ama kolye içinde ama künye içinde sen nasıl istersen. Onlara emanet ettiğimiz bu buğday tanelerini hikayesi ile beraber nesiller boyu iletmelerini isteyeceğim. Böylece İsmail ile Feride dünyanın herhangi bir yerinde hayata gözlerini yumup, toprak olacak. Lakin aşkları hep baki kalacak" Siz de bu dünyaya bir mezar taşından öte buğday tanesi bırakın. Ya ekin için ya nimet için, ya bolluk ya bereket için ya da tokluk için ama en çok da aşk için...
Ekleme Tarihi: 14 Eylül 2025 -Pazar

BUGDAY TANESi

Ben ki rüzgârda savrulan buğday başakları gibiydim. Hayatıma yaptığım en büyük dokunuştu Feride ile hayatımı birleştirmek...

13 yaşında hiç tanımadığım bir memlekette buldum kendimi. Bir başına... Alışması zor, sevmesi zor, yaşaması zor... Nerden bilebilirdim ki hayatımın burada alt üst olacağını ve nerden bilebilirdim ki bu duruma hayıflanırken Şemsi Tebrizi'nin asırlar ötesinden bana sesleneceğini:“Düzenim bozulur, hayatım alt üst olur diye endişe etme. Nereden biliyorsun hayatın altının üstünden daha iyi olmayacağinı?”

Ve bir gün o çıktı karşıma. Daha ilk anda anladım, yıllar öncesinden yazdığım siirlerimin öznesini bulduğumu. Hep hayalini kurduğum evlenme teklifini etmeliydim ona. Akabinde fark ettim ki o benim ekmeğim, suyum olacaktı.

Dünyada tarımın ilk ürünüydü buğday. Kutsal olan, bolluk, bereket simgesiydi buğday. Yere düştüğünde öpüp alnımıza koyduğumuz ekmeğin ham maddesiydi buğday. Madem her şeyin başlangıcını buğdaya borçluyduk, ben de evliliğimi buğdayla taçlandırmalıydım.

Elime 3 tane buğday tanesi aldım.

Ona “Bu nedir?” diye sordum.

“Buğday mı arpa mı?”dedi.

Bu basit bir soruydu, zor olanı sonraya sakladım:

“Peki bu buğday tanesinin ortasında neden bir çentik var?” diye sordum.

Tahmin ettiğim gibi bilemedi.

“Ben söyleyeyim. Yaradan bunu ortasında bir çentikle yaratmıştır. Gerektiğinde bu buğday tanesini bile paylaşalım diye. Birazdan sana 'benimle evlenir misin?' diye bir soru soracağım. Ancak bu soru ne çok güzel ne de çok akıllı olduğun için gelecek sana. Bu soru gerektiğinde bu buğday tanesini bile seninle paylaşabileceğime inandığım için gelecek.”

O an gözleri ışıldadı. Ben ise sorumu daha da derinleştirdim.

“Ben sana bu evlilik teklifini tek bir buğday tanesi ile de yapabilirdim. Sence neden 3 tane buğday tanesi koydum avucuna?”

Cevabı yine bilemedi

“Çünkü biz 3 çocuğumuz olsun istiyoruz. Her birini bir çocuğumuza ithafen sana teslim ediyorum.  Zamanı geldiğinde çocuklarımıza miras olarak sadece bu buğday tanelerini bırakacağız ama kolye içinde ama künye içinde sen nasıl istersen. Onlara emanet ettiğimiz bu buğday tanelerini hikayesi ile beraber nesiller boyu iletmelerini isteyeceğim. Böylece İsmail ile Feride dünyanın herhangi bir yerinde hayata gözlerini yumup, toprak olacak. Lakin aşkları hep baki kalacak"

Siz de bu dünyaya bir mezar taşından öte buğday tanesi bırakın. Ya ekin için ya nimet için, ya bolluk ya bereket için ya da tokluk için ama en çok da aşk için...

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (16)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Bağlumlu Adem
(14.09.2025 11:54 - #3715)
Ağzına sağlık kardeşim. Anladım ki insan ne çok gezince ne çok okuyunca ne de çok bilince yazar olabiliyor. İnsan sadece gönlünden geçenleri kağıda dökünce yazar oluyor, karşıdakinin bam teline dokunuyor. Bol buğdaylı bir yaşamınız olsun :) kalemine sağlık
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Volkan61
(14.09.2025 11:57 - #3716)
Romantizmin kitabını tekrardan yazılacak anlaşıldı. Ağzınıza yüreğinize saglik
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Duygu idi
(14.09.2025 11:58 - #3717)
Her cümleniz, bir tohum gibi içimde yeşerdi. Kaleminizden dökülen bu hikaye, çok özel ve çok kıymetli. Yüreğinize sağlık.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Ali 46
(14.09.2025 12:28 - #3718)
Tebrik ederim seni yüreğine sağlık
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Hülya
(14.09.2025 12:34 - #3719)
Muhteşem..
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
YAŞAR K.
(14.09.2025 13:53 - #3721)
Çok güzel bir yazıydı, okumaktan büyük haz duydum.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Oğuzhan
(14.09.2025 14:06 - #3722)
Çok güzel başarılar diliyorum
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Nermin Bilge
(14.09.2025 14:08 - #3723)
Çok anlamlı güzel bir yazı başarılarının devamı dileğiyle canim
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Hicran. Dilek
(14.09.2025 14:29 - #3724)
Ağzına yüreğine sağlık çok güzel olmuş. Tebrikler
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Oğuzhan
(14.09.2025 14:29 - #3725)
Ağzına sağlık çok güzel başarılar
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
By Yılmaz
(14.09.2025 14:49 - #3726)
Kaleminize yüreğinize sağlık
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Hatice Özbek
(14.09.2025 15:35 - #3727)
Tebrikler her cümlesi manidar güzel yürekli ince ruhlu güzel insan
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Ufuk
(14.09.2025 16:26 - #3728)
Güzel duygusal içtenlikle yazılmış samimî bir yazı takip etmeye devam edeceğim başarılar diliyorum
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Efe
(14.09.2025 22:02 - #3729)
Bekle kar altında kalan buğday tanesi Yine onun sularıyla yeşereceksin Gözyaşların çare değil ağlama büyü Başını dik tutabilirsen boy vereceksin Gözyaşların çare değil ağlama büyü Başını dik tutabilirsen boy vereceksin
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Nilüfer Bakırcı Allah'ım şansınızı artık eylesin Amin
(15.09.2025 10:35 - #3734)
İsmail Bey günaydın okudum çok beğendim tebrik ediyorum sizi ağzınıza yüreğinize sağlık çok okunaklı çok dokunaklı çok anlamlı sözler Allah'ım huzurunuzu yolunuzu şansınızı Eşinize birlikte daim etsin Amin Bol şanslar İsmail Bey Nilüfer Bakırcı
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
İskender K.
(21.09.2025 13:09 - #3780)
Yüreğine sağlık İsmail
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)

Diğer Yazıları

Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.