İNCİ GÜÇLÜER-Mimar
Köşe Yazarı
İNCİ GÜÇLÜER-Mimar
 

NER’DEN BAŞLASAM…

Eylüle en çok yakışan şey maviydi eskiden. Nasıl anlatsam… Misal, Eylülde denizle buluşmak yapılacak en iyi şeydi. Kış gelmeden, yaz bitmeden diye başlayan cümlelerin sonu, “Haydi, kalk gidiyoruz” planının mevsimiydi Eylül, Aylardan bir ay değil, yılın resmen beşinci mevsimiydi. Eylülde biraz hafiflemek, dertten tasadan uzaklaşmak iyi gelirdi bünyeye Dert tasa dediysem gündelik işler, oldu olmadı, dedi demedi gibi şeyler işte, Memleket meselemiz henüz böyle var olma mücadelesine dönüşmemişti. Derdimiz vatan, meselemiz ahlak olmamıştı daha Sanattan, edebiyattan, okyanustan, buluttan konuşmak yakışırdı eylüle eskiden. Eylülde yapılacak en güzel şey bir mavi yolculuktu mesela, Gökyüzü ile denizin birleştiği bir ufka doğru ilerlemek… Öyle telaşsız, isyansız, denize, rüzgâra teslim Sessiz ve yemyeşil güzelim kıyılar ve kıyılar boyunca, Gitmek… … Ah Eylül, çok güzeldin eskiden, O kadar ki 12si, 13ü bile yoktu daha Eylül kaç çekiyor kimse bilmezdi. … Mesela Güneş yakıp kavurmaz, şefkatlidir Eylülde, Rüzgârı vardır Eylülün, eser. Ağustos gibi bunaltıp ‘ah hiç esmiyor bre’ dedirtmez. Oysa epeydir ne Eylül o Eylül, ne mavi o mavi   Hatta ne de Bodrum Bodrum… Ne yeşilimiz kaldı artık Ne kıyımız, sahilimiz Ne çam kokusu buram buram, ne zeytinlikler dağlara varan Eskiden mavi bizimdi, yeşil bizimdi Orman bizimdi, kuş bizimdi Gitmesek de görmesek de Dağ bizimdi, köy bizimdi Ahh, Bu derde düşmeden önce… … Bilemiyorum Altan Bilemiyorum… Bak daha sabah bile olmadan hüzünlendim ben yine Böyle Eylülü atlayıp Kasıma düşmek var mıydı ya eskiden? Böyle öfkeden, endişeden uykusuz geçen geceler Böyle sinirli, mutsuz çocuklarımız var mıydı? Böyle kimsesiz, sahipsiz insanlarımız Böyle şerefsiz, kahpe miydi zarlar? Kim yenilmişti ki tavla oynarken… Bu kadar kara bulut var mıydı üzerimizde eskiden? Bilemiyorum Altan Bilemiyorum… Belki güneş yine doğar ufuktan Biz yine de yürüyelim diyorum.                
Ekleme Tarihi: 18 Eylül 2025 -Perşembe

NER’DEN BAŞLASAM…

Eylüle en çok yakışan şey maviydi eskiden.

Nasıl anlatsam…

Misal, Eylülde denizle buluşmak yapılacak en iyi şeydi.

Kış gelmeden, yaz bitmeden diye başlayan cümlelerin sonu,

“Haydi, kalk gidiyoruz” planının mevsimiydi Eylül,

Aylardan bir ay değil, yılın resmen beşinci mevsimiydi.

Eylülde biraz hafiflemek, dertten tasadan uzaklaşmak iyi gelirdi bünyeye

Dert tasa dediysem gündelik işler, oldu olmadı, dedi demedi gibi şeyler işte,

Memleket meselemiz henüz böyle var olma mücadelesine dönüşmemişti.

Derdimiz vatan, meselemiz ahlak olmamıştı daha

Sanattan, edebiyattan, okyanustan, buluttan konuşmak yakışırdı eylüle eskiden.

Eylülde yapılacak en güzel şey bir mavi yolculuktu mesela,

Gökyüzü ile denizin birleştiği bir ufka doğru ilerlemek…

Öyle telaşsız, isyansız, denize, rüzgâra teslim

Sessiz ve yemyeşil güzelim kıyılar ve kıyılar boyunca,

Gitmek…

Ah Eylül, çok güzeldin eskiden,

O kadar ki 12si, 13ü bile yoktu daha

Eylül kaç çekiyor kimse bilmezdi.

Mesela Güneş yakıp kavurmaz, şefkatlidir Eylülde,

Rüzgârı vardır Eylülün, eser.

Ağustos gibi bunaltıp ‘ah hiç esmiyor bre’ dedirtmez.

Oysa epeydir ne Eylül o Eylül, ne mavi o mavi  

Hatta ne de Bodrum Bodrum…

Ne yeşilimiz kaldı artık

Ne kıyımız, sahilimiz

Ne çam kokusu buram buram, ne zeytinlikler dağlara varan

Eskiden mavi bizimdi, yeşil bizimdi

Orman bizimdi, kuş bizimdi

Gitmesek de görmesek de

Dağ bizimdi, köy bizimdi

Ahh,

Bu derde düşmeden önce…

Bilemiyorum Altan

Bilemiyorum…

Bak daha sabah bile olmadan hüzünlendim ben yine

Böyle Eylülü atlayıp Kasıma düşmek var mıydı ya eskiden?

Böyle öfkeden, endişeden uykusuz geçen geceler

Böyle sinirli, mutsuz çocuklarımız var mıydı?

Böyle kimsesiz, sahipsiz insanlarımız

Böyle şerefsiz, kahpe miydi zarlar?

Kim yenilmişti ki tavla oynarken…

Bu kadar kara bulut var mıydı üzerimizde eskiden?

Bilemiyorum Altan

Bilemiyorum…

Belki güneş yine doğar ufuktan

Biz yine de yürüyelim diyorum.

               

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (1)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Nevzat
(18.09.2025 21:43 - #3747)
Çok duygulu ve içtenlik dolu satırlar. Elinize yüreğinize sağlık Sayın Yazar
İnci Güçlüer Çok teşekkür ederim.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.