Aquitaine Düşesi Elanor ile ilgili yazıların devamı
Orta çağa “karanlık çağ” denilir ama gerçek hiç de öyle değil, çok değişik renkli bir dünya ve bugünkü dizileri aratmayan karmaşık ilişkiler, roman gibi hayatlar yaşanmış.
1152
Elanor’un daha önceki yazılarda gördüğümüz Matilda’nın oğlu Henry’ye mektup yazıp “gel benimle evlen” demesiyle, Henri’nin atına atlayıp, Aquitaine yolarına düşmesi bir olmuştu. 18 Mayıs 1152 tarihinde- Elanor’un Louis’den ayrılmasından sekiz hafta sonra, Poitier Katedrali’nde sade bir törenle evlendiler. O devirde İngiltere sarayında ve soylular arasında Fransızca konuşuluyor, İngilizceyi sadece halk konuşuyordu.
Henri bugünkü, İngiltere Prensi Henry gibi kızıl saçlı uzun boylu bir adamdı. Çok ata binmekten bacakları biraz yay şekli almış, acımasız, savaşçı özellikleri olan, kuzeni Steven’la bıkmadan usanmadan taht kavgasını yürüten ve sonra anlaşma yoluna gidecek olan biriydi. O da Elanor gibi iyi bir eğitim almış, Latince bilen boş vakitlerini okumaya ayıran bir gençti.
Eleanor’la evlendiğinde henüz İngiltere Kralı olmamıştı. Annesi Matilda imparatoriçe unvanını koruduğu için kendisine Henri FitzEmpress dedirtiyordu. Yani Almanca olarak İmparatoriçenin oğlu. (Annesi Matilda’nın eski Kutsal Roma İmparatoru 7. Henry ile yapmış olduğu ilk evliliği nedeniyle)
Bunun yanında Normandiya Dükü olmuştu. Normandiya Dukalığı halen Fransa Krallığına bağlıydı. Bu yüzden daha önce Fransa Kralına bağlılığını göstermek için bir ziyarette bulunmuştu. Bu ziyarette Elanor ile de tanışmıştı. Eleanor’dan 11 yaş küçüktü ama bu ilk karşılaşmada birbirlerinden hoşlanmış olmalılar ki Elanor ikinci evliliğini onunla yapmak istedi.
Elanor’un Henri ile olan evliliğini duyunca Fransa Kralı 7. Louis çok sinirlendi. Bu hem aşk evliliği hem de siyasi bir evlilikti. Elanor’un toprakları daha evvel yaptıkları anlaşma gereği kendisine geri verildi ama Louis bunu şimdi kabul etmek istemiyordu. Fransa Kralı unvanının yanı sıra Aquitain Dükü unvanını da kullanmak da ısrar etti.
Bu zengin dukalığın, rakibi Henri’ye geçmesini istemiyordu. Eğer Henri İngiltere Kralı olma mücadelesini başarıyla tamamlarsa kendisiyle kral olarak eşit mevkide olacaktı.
Henri babasından dolayı aynı zamanda Anjou Kontu’ydu, bir de ona bitişik Aquitain’i idare ederse hem İngiltere hem de Fransa’nın yarısı olmak üzere büyük bir imparatorluk kuracaktı.
Elanor Henry ile yaptığı evlilikte Louis ile olan evliliğindeki gibi aynı şartları ileri sürdü. Aquitain düşesi olarak kendi topraklarını idare etmeye devam edecek ancak bir erkek evlat olursa ilerde toprakları ona geçecekti.
Bu ihtimal Louis’yi düşündürüyordu, Elanor’dan sonra Aquitain’in kendi kızları Marie ve Alix’e geçmesini istiyordu.
O sinirle Normandiya’yı işgal etmeye başladı. Henri derhal Elanor’un yanından ayrılarak, topraklarını savunmak için Normandiya’ya döndü. Altı haftalık çatışmalardan sonra Louis çekilmek ve barış yapmak zorunda kaldı.
Normandiya’yı sağlama alan Henri İngiltere’ye döndü, Steven’a karşı yaptığı taht mücadelesine devam etti. Elanor ilk çocuklarına hamile olduğu için Henri’nin annesi Matilda ile Fransa’da kaldı.
1153 yılı ağustos ayında genç çiftin ilk çocukları William doğmuş, kasım ayında ise Steven ile Henri barış anlaşması yapmıştı. Louis ise Kastilya Kralı Alfonso’nun kızı Constance ile evlenmişti.
1154 yılında Steven’ın ölümüyle Henri “Kral” ilan edildi. O sırada Fransa’da bulunuyorlardı. İkisi birlikte İngiltere’ye hareket ettiler. Böylece Elanor tarihte ilk defa olarak hem Fransa hem de İngiltere Kraliçesi unvanını almış bir kadın oldu.
Henri Elanor’a karşı çok cömert davrandı, pek çok gelir bağlattı. Elanor’a “zengin kralın zengin eşi” denmeye başlandı.
Henri ile Elanor arasında büyük bir aşk vardı. Bu evlilikten beşi erkek, tam sekiz çocuk doğdu. Ancak ne yazık ki ilk oğulları William çocuklukta öldü, ikinci oğlu Henri babasına varis oldu, tarihe “Genç kral Henri” olarak geçti.
Diğer iki oğlu Richard (Aslan Yürekli Richard) ve John da ileride İngiltere kralı olacak, John Magna Carta’yı imzalamak zorunda kalacaktı.
Elanor’un ilk evliliğinden olan kızları da dahil olmak üzere tam on çocuğu oldu. Bu çocuklar büyüdüklerinde Avrupa’nın ileri gelen ailelerinden kişilerle evlenecek, onların da çocukları olacak ve Elanor’a “Avrupa’nın Büyükannesi” denecekti.
Louis’nin ise ikinci evliliğinden iki kızı daha oldu. Henüz erkek evlat nasip olmamıştı.
Henri ile Louis arasındaki anlaşmazlıklar sürüyor bazı bölgeleri “sen mi aldın ben mi” diye çatışmalar çıkıyordu. Henri daha çocuklar küçük olmasına rağmen, oğlu genç Henry ile, Louis’nin ikinci evliliğinden olan kızı Margaret’i evlendirmeyi düşündü. Oğlu Fransa kralına damat olursa bu anlaşmazlık konusu olan toprakları o şekilde elde edebilirdi. O anda zaten hem İngiltere hem de Fransa’da büyük bir alana hükmediyor ama doymak bilmiyordu. Louis bu teklifi kabul etti. Margaret, ileride küçük prens Henry ile sözlendi. Margaret’in velayeti İngiltere Kralı’na verildi. Büyüdüklerinde evlendirileceklerdi. (Çocukları çocuk gibi görmüyor, hanedan evlilikleri için oyunda bir piyon gibi görüyorlardı.)
O sıra Louis ve Henry’nin arası düzelmiş, Henry bu yolla ileride Fransa Krallığı’nı da tamamen eline geçirme rüyası görmeye başlamıştı.
Ancak Louis’nin ikinci eşi ölünce, Louis hiç vakit kaybetmeden yeniden evlendi ve sonunda özlediği erkek evlada 1165 yılında kavuştu. Bu çocuğa Philip Augustus adı verildi.
İlerde Louis’nin oğlu Philip ile Henry’nin oğlu Richard arkadaş olacaklardı.
Devam edecek
