Elif MAT ERKMEN - Araştırmacı-Yazar
Köşe Yazarı
Elif MAT ERKMEN - Araştırmacı-Yazar
 

ATİLLA’YA GÖNDERİLEN YÜZÜK

Hun imparatoru Rugila’nın 435 yılında ölümü ile yeğenleri Atilla ve Bleda ortak hükümdar oldular.  Bu iki kardeşin hükümdar olmasıyla onlara rakip olan bazı Hun yetkililer Roma Topraklarına kaçtı ve Hunlar bu kaçakları geri istedi. Atilla’nın hükümdar olduğu dönemde Konstantinapol’de 2. Theodosius, Ravenna’ da 3 Valentinian tahtaydı. Birinci Theodosius’un oğulları Honorius ve Arcadius ölmüşlerdi ama kızı Galla Placidia (Valentinian’ın annesi) hayattaydı. Hunlar Roma’dan kaçakları isteyip tehditkâr davranınca Theodosius Sırbistan’a bir heyet gönderdi. Kik imparatorluk arasındaki bu görüşme Hun adetlerine uygun olarak at üzerinde gerçekleşti. Anlaşmaya göre bu kaçan Hunlar geri verilecek ve Hun ordularının Roma topraklarına saldırmaması için kendilerine yüklü bir miktar altın verilecekti. Anlaşma sonrası Hunlar bir müddet için Macaristan’a çekildi. O arada, her ihtimale karşı tedbir olarak Konstantinapol surları büyütüldü çünkü Hunların gene geri gelecekleri belliydi. Roma ile anlaşma yaptıkları için bir müddet saldıramayacaklardı ama o sırada da boş durmayıp, Karadeniz üzerinden Doğu’ya yöneldiler. Sasaniler Ermenistan’a girmişti, Hunlar da oraya saldırdı ancak Sasaniler baskın çıkınca çekilmek zorunda kaldılar. 440 yılında geri döndüklerinde, anlaşmaya aykırı olarak Tuna boyunda saldırılara yeniden başladılar. Doğu Roma İmparatoru İkinci Theodosius Hunlara karşı savaşırken, İtalya’ya saldıran Vandallar Afrika kıyısına geçmiş Kartaca’yı ele geçirmişti. İtalya’nın tahıl ihtiyacı Afrika’dan karşılanıyordu. Bu onlar için büyük darbe oldu. Theodosius yardım amacıyla askerleri Balkanlardan alıp Sicilya’ya gönderince Atilla ve Bleda Balkanları işgal etti. 443 yılında Sofya, Filibe, Lüleburgaz derken İstanbul’a kadar geldiler, surları aşamayınca Gelibolu’ya yöneldiler. Doğu Roma yeniden anlaşma yapıp, haraç ödeyerek Hunların istilasından kurtulmak zorunda kaldı. Bu defa ödenen para iki katına çıkmıştı. Geri dönüşte (445 yılında) Bleda öldü ve Atilla tek başına hükümdar oldu. 450 yılında Atilla, Batı’ya yöneldi. Batı Roma ile ortak hareket edip Vizigotlar’a saldırdı. Valentinian’ın generali Aetius vasıtasıyla görüşmeler yapılıyordu. HONORİA O sırada Ravenna ’da yaşamakta olan Valentinian’ın ablası Honoria’nın adı bir skandala karıştı. Honoria’nın o zamana kadar evlenmesi istenmemişti. Çünkü bazan damatlar imparatorlukta hak iddia ediyor imparatora karşı bazı hareketlerin içinde oluyorlardı. Belki bu sebeple Honoria’yı evlendirmemişlerdi. Ancak kendisine bir saray tahsis edilmiş, gelir verilmiş, bağımsız olarak yaşamaktaydı. Honoria kendi sarayında bir görevliyle ilişki yaşadı. Bu açığa çıkınca Valentinian bunu kendisine karşı bir hareket olarak algıladı. Adamı öldürdü ve Honoria’yı Romalı bir senatörle evlenmeye mecbur etti. Honoria bu evliliğe karşıydı ama hem annesi Galla Placidia hem de ağabeyi Valentinian’ın baskısı altında kaldı. Sonunda sinirlendi, evlenmeyeceğini söyledi ve Atilla’ya “Gel beni kurtar” mektubu yazdı. Mektupla birlikte para ve bir de yüzük gönderdi. Söylenene göre bu yüzüğü göndermekte maksat mektubun kendisinden olduğunu ispat etmekmiş. Ancak yüzüğü alan Atilla bunu evlenme teklifi olarak kabul etti. Vizigotlar’a saldırıdan vazgeçip, Honoria ile evleneceğini ve kızın çeyizi olarak da Batı’daki Roma topraklarının yarısını alacağını söyledi. Böyle bir şey tabii ki imkansızdı. Toprakların iki kardeş arasında eşit olarak bölünmesi diye bir şey söz konusu olamazdı. Valentinian ret cevabı verdi. Mektubu götüren saray görevlisine işkence edip, öldürttü. Honoria’yı da öldürmek istedi ama annesi Galla Placidia mâni oldu. Honoria sürgüne gönderildi. Atilla “hayır” cevabını kabul etmiyordu. Hem bu isteğinde ısrar ediyor hem de kuzeye bugünkü Belçika ve kuzey Fransa Hollanda bölgelerine bir saldırı düzenledi. Paris yakınlarına geldi. Efsaneye göre, Genevieve isimli rahibenin bütün kadınları toplayıp dua etmesiyle Paris’e girmedi. Bu dualar kabul olunduğu için Genevieve Paris’in “koruyucu azizesi” ilan edildi. Bu konuyla ilgili büyük bir tablo Paris’te Panthéon da bulunmaktadır.   Bu arada pek çok yeri ele geçirdi ama Katalan muharebesinde 451 yılında Romalılar ve Vizigotlar’ın ortak harekâtı karşısında yenildi. Bu yenilgi onu durduramadı tabii. 452 yılında Honoria ile evlenme isteğini yeniledi bu evlenme meselesini bahane edip İtalya’ya girdi. Söylenene göre Hunlardan kaçanlar Venedik’e gelip adalar üzerinde bu masalsı şehri kurdular. Her yeri perişan ederek ilerleyen Po ırmağının kıyısına geldiğinde artık durdu. Hem İtalyanlar hem de Hunlar için açlık kıtlık başlamıştı, bir de Hunlar arasında salgın hastalık yayılınca daha da ilerleyecek halleri kalmadı. Valentinian Mantua şehrine iki senatör ve Papa Leo’dan oluşan bir heyet gönderdi. Katoliklere soracak olursanız Tanrı’nın hikmeti, bu Papa Leo’nun etkileyici sözleriyle Atilla işgali daha fazla uzatmadan geri dönmüş. Tabii bunda “geri dön” diye verilen altınların da payı var.  Zaten açlık kıtlık var ürün alınamamış, ovalar tahrip edilmiş, girse de yiyecek bir şey bulamayacak, hastalık da başlarına bela olmuş, altını alıp geri dönmek Hunlar için en uygun yol olmuştu. Doğu’da 450 yılında İkinci Theodosius ölmüş, onun ablası Pulcheria bir müddet ülkeyi idare etmiş sonra Marcius ile evlenmişti.  Pulcheria ile evlenince imparator olan Marcius, Atilla’nın Batı’ya saldırısından istifade edip Hunların Doğu’daki topraklarına saldırmaya başladı. Bu durum da Atilla’nın Macaristan’a dönmesi için bir başka sebep oldu. Marcius Hunlara altın ödemeyi de bırakmıştı. Atilla 453 yılında tekrar Istanbul saldırısı planlarken öldü. İldico isimli bir genç kızla evlenmişti. Düğün gecesi çok içmesiyle alakalı olarak bir mide kanaması geçirip öldüğü söyleniyor. O gece İmparator Marcian rüyasında, bir tanrı veya melek Marcian’ın yanında dururken Atilla’nın yayının kırıldığını ve iki parça olarak yere düştüğünü görmüş. Esasında Atilla’nın üç oğlu vardı ve imparatorluk bunlar arasında bölündü ancak dağıldılar. Artık bir Hun tehdidi kalmadı. Honoria sürgüne gönderildikten sonra kendisinden pek haber alınamadı. Tarih kitapları bu konuda bir bilgi vermemiş. Annesi Galla Placidia 450 yılında öldü, ağabeyi Valentinian ise 455 yılında öldürüldü. Böylece bir devir kapanmış oldu.  
Ekleme Tarihi: 25 Ekim 2025 -Cumartesi

ATİLLA’YA GÖNDERİLEN YÜZÜK

Hun imparatoru Rugila’nın 435 yılında ölümü ile yeğenleri Atilla ve Bleda ortak hükümdar oldular.

 Bu iki kardeşin hükümdar olmasıyla onlara rakip olan bazı Hun yetkililer Roma Topraklarına kaçtı ve Hunlar bu kaçakları geri istedi.

Atilla’nın hükümdar olduğu dönemde Konstantinapol’de 2. Theodosius, Ravenna’ da 3 Valentinian tahtaydı. Birinci Theodosius’un oğulları Honorius ve Arcadius ölmüşlerdi ama kızı Galla Placidia (Valentinian’ın annesi) hayattaydı.

Hunlar Roma’dan kaçakları isteyip tehditkâr davranınca Theodosius Sırbistan’a bir heyet gönderdi. Kik imparatorluk arasındaki bu görüşme Hun adetlerine uygun olarak at üzerinde gerçekleşti. Anlaşmaya göre bu kaçan Hunlar geri verilecek ve Hun ordularının Roma topraklarına saldırmaması için kendilerine yüklü bir miktar altın verilecekti.

Anlaşma sonrası Hunlar bir müddet için Macaristan’a çekildi. O arada, her ihtimale karşı tedbir olarak Konstantinapol surları büyütüldü çünkü Hunların gene geri gelecekleri belliydi.

Roma ile anlaşma yaptıkları için bir müddet saldıramayacaklardı ama o sırada da boş durmayıp, Karadeniz üzerinden Doğu’ya yöneldiler. Sasaniler Ermenistan’a girmişti, Hunlar da oraya saldırdı ancak Sasaniler baskın çıkınca çekilmek zorunda kaldılar.

440 yılında geri döndüklerinde, anlaşmaya aykırı olarak Tuna boyunda saldırılara yeniden başladılar. Doğu Roma İmparatoru İkinci Theodosius Hunlara karşı savaşırken, İtalya’ya saldıran Vandallar Afrika kıyısına geçmiş Kartaca’yı ele geçirmişti. İtalya’nın tahıl ihtiyacı Afrika’dan karşılanıyordu. Bu onlar için büyük darbe oldu.

Theodosius yardım amacıyla askerleri Balkanlardan alıp Sicilya’ya gönderince Atilla ve Bleda Balkanları işgal etti. 443 yılında Sofya, Filibe, Lüleburgaz derken İstanbul’a kadar geldiler, surları aşamayınca Gelibolu’ya yöneldiler.

Doğu Roma yeniden anlaşma yapıp, haraç ödeyerek Hunların istilasından kurtulmak zorunda kaldı. Bu defa ödenen para iki katına çıkmıştı. Geri dönüşte (445 yılında) Bleda öldü ve Atilla tek başına hükümdar oldu.

450 yılında Atilla, Batı’ya yöneldi. Batı Roma ile ortak hareket edip Vizigotlar’a saldırdı. Valentinian’ın generali Aetius vasıtasıyla görüşmeler yapılıyordu.

HONORİA

O sırada Ravenna ’da yaşamakta olan Valentinian’ın ablası Honoria’nın adı bir skandala karıştı. Honoria’nın o zamana kadar evlenmesi istenmemişti. Çünkü bazan damatlar imparatorlukta hak iddia ediyor imparatora karşı bazı hareketlerin içinde oluyorlardı. Belki bu sebeple Honoria’yı evlendirmemişlerdi. Ancak kendisine bir saray tahsis edilmiş, gelir verilmiş, bağımsız olarak yaşamaktaydı.

Honoria kendi sarayında bir görevliyle ilişki yaşadı. Bu açığa çıkınca Valentinian bunu kendisine karşı bir hareket olarak algıladı. Adamı öldürdü ve Honoria’yı Romalı bir senatörle evlenmeye mecbur etti.

Honoria bu evliliğe karşıydı ama hem annesi Galla Placidia hem de ağabeyi Valentinian’ın baskısı altında kaldı. Sonunda sinirlendi, evlenmeyeceğini söyledi ve Atilla’ya “Gel beni kurtar” mektubu yazdı. Mektupla birlikte para ve bir de yüzük gönderdi. Söylenene göre bu yüzüğü göndermekte maksat mektubun kendisinden olduğunu ispat etmekmiş. Ancak yüzüğü alan Atilla bunu evlenme teklifi olarak kabul etti. Vizigotlar’a saldırıdan vazgeçip, Honoria ile evleneceğini ve kızın çeyizi olarak da Batı’daki Roma topraklarının yarısını alacağını söyledi.

Böyle bir şey tabii ki imkansızdı. Toprakların iki kardeş arasında eşit olarak bölünmesi diye bir şey söz konusu olamazdı. Valentinian ret cevabı verdi.

Mektubu götüren saray görevlisine işkence edip, öldürttü. Honoria’yı da öldürmek istedi ama annesi Galla Placidia mâni oldu. Honoria sürgüne gönderildi.

Atilla “hayır” cevabını kabul etmiyordu. Hem bu isteğinde ısrar ediyor hem de kuzeye bugünkü Belçika ve kuzey Fransa Hollanda bölgelerine bir saldırı düzenledi. Paris yakınlarına geldi. Efsaneye göre, Genevieve isimli rahibenin bütün kadınları toplayıp dua etmesiyle Paris’e girmedi. Bu dualar kabul olunduğu için Genevieve Paris’in “koruyucu azizesi” ilan edildi. Bu konuyla ilgili büyük bir tablo Paris’te Panthéon da bulunmaktadır.

 

Bu arada pek çok yeri ele geçirdi ama Katalan muharebesinde 451 yılında Romalılar ve Vizigotlar’ın ortak harekâtı karşısında yenildi.

Bu yenilgi onu durduramadı tabii. 452 yılında Honoria ile evlenme isteğini yeniledi bu evlenme meselesini bahane edip İtalya’ya girdi. Söylenene göre Hunlardan kaçanlar Venedik’e gelip adalar üzerinde bu masalsı şehri kurdular.

Her yeri perişan ederek ilerleyen Po ırmağının kıyısına geldiğinde artık durdu. Hem İtalyanlar hem de Hunlar için açlık kıtlık başlamıştı, bir de Hunlar arasında salgın hastalık yayılınca daha da ilerleyecek halleri kalmadı.

Valentinian Mantua şehrine iki senatör ve Papa Leo’dan oluşan bir heyet gönderdi. Katoliklere soracak olursanız Tanrı’nın hikmeti, bu Papa Leo’nun etkileyici sözleriyle Atilla işgali daha fazla uzatmadan geri dönmüş. Tabii bunda “geri dön” diye verilen altınların da payı var.  Zaten açlık kıtlık var ürün alınamamış, ovalar tahrip edilmiş, girse de yiyecek bir şey bulamayacak, hastalık da başlarına bela olmuş, altını alıp geri dönmek Hunlar için en uygun yol olmuştu.

Doğu’da 450 yılında İkinci Theodosius ölmüş, onun ablası Pulcheria bir müddet ülkeyi idare etmiş sonra Marcius ile evlenmişti.  Pulcheria ile evlenince imparator olan Marcius, Atilla’nın Batı’ya saldırısından istifade edip Hunların Doğu’daki topraklarına saldırmaya başladı. Bu durum da Atilla’nın Macaristan’a dönmesi için bir başka sebep oldu.

Marcius Hunlara altın ödemeyi de bırakmıştı. Atilla 453 yılında tekrar Istanbul saldırısı planlarken öldü.

İldico isimli bir genç kızla evlenmişti. Düğün gecesi çok içmesiyle alakalı olarak bir mide kanaması geçirip öldüğü söyleniyor. O gece İmparator Marcian rüyasında, bir tanrı veya melek Marcian’ın yanında dururken Atilla’nın yayının kırıldığını ve iki parça olarak yere düştüğünü görmüş.

Esasında Atilla’nın üç oğlu vardı ve imparatorluk bunlar arasında bölündü ancak dağıldılar. Artık bir Hun tehdidi kalmadı.

Honoria sürgüne gönderildikten sonra kendisinden pek haber alınamadı. Tarih kitapları bu konuda bir bilgi vermemiş. Annesi Galla Placidia 450 yılında öldü, ağabeyi Valentinian ise 455 yılında öldürüldü. Böylece bir devir kapanmış oldu.

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.