Dr. Serpil GÜRER - Yazar - Edebiyat Doktoru
Köşe Yazarı
Dr. Serpil GÜRER - Yazar - Edebiyat Doktoru
 

Gerçekten Baba Olabilmek

Gerçekten baba olmak, bir çocuğun sadece dünyaya gelişine aracı olmak değil; onun gözlerinde ilk güveni, ilk doğruyu, ilk sığınağı temsil etmektir. Gerçekten baba olan, sadece büyüten değil;  büyürken, hatta büyüdüğünde de her koşulda arkasında dağ gibi duran ve düştüğünde elinden tutup kaldırandır. Kendi korkularını hissettirmeden, çocuğuna cesaret veren, çocuğunun yüreğini hafifletendir. Baba olmak, sadece çocuğunun karnını doyurmak, sırtını giydirmek değil; onun ruhunu da beslemektir. Bir baba, çocuğu hata yaptığında onu yalnız bırakmaz. Elini taşın altına koyar, belki kimseye söylemeden, kimsenin bilmediği yükleri omzuna alır. Çünkü bilir ki, büyümek sadece başarılarla değil, hatalarla da olur. Cezalandırmadan önce anlayan, yargılamadan önce dinleyendir. Ve belki de en önemlisi, çocuğuna koşulsuz sevildiğini hissettirebilen kişidir. Ebeveynler birbirlerini sevdiklerinde, çocuk da o sevginin güvenliğinde büyür. Ama olur da yollar ayrılırsa; çocuk bir tarafın zaferi ya da intikamı için harcanacak bir silah değil,  her iki tarafın da ortak sorumluluğu, ortak sevgisi ve önceliği olmalıdır. Bir çocuğun yalnızca bir annesi, bir babası vardır. Onlar birbirlerinden ayrılsalar da, çocuk ne annesinden vazgeçebilir ne babasından. Ayrılık, sevgiye engel olmamalı; mesafe, ilgiyi azaltmamalı. Çünkü bir çocuk için en derin yalnızlık, anne ya da babasının sevgisinden mahrum kalmaktır. Unutulmamalıdır ki, çocuk bu dünyaya gelmeyi kendi seçmez. İşte bu yüzden, çocuklar; annelerin, babaların öfkesine, kırgınlığına ya da egosuna kurban edilemeyecek kadar kıymetlidir. Çocuklar büyür ama içlerinde eksik bırakılan sevgiler büyüyemez. Yüreğinde babalığı barındıramayan nice biyolojik babalar var. Kimi çocuk, en çok ihtiyacı olduğu anda terk edildi; kimi hiç tutulmayan sözlerle büyüdü, kimi evlattan sayılmadı, kimi sessizliğe mahkûm edildi, … Ama bir de;  adıyla değil varlığıyla baba olanlar vardır. Buna en güzel örnek Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’tür. Atatürk'ün manevi evlatları onun babalığını doğrudan gösteren en somut örneklerdendir. Sabiha Gökçen, Afet İnan,  Ülkü Çukurluoğlu, Zehra Aylin gibi birçok gence kol kanat germiş, onları eğitmiş, desteklemiş ve yüreğinde büyütmüştür. Onlara sadece bir baba gibi davranmamış; onları kendine güvenen, geleceğin özgür bireyleri olarak da yetiştirmiştir. Babalar günü olan bugün; yalnızca kan bağını değil can bağını esas alan, sevgiyi sahip çıkmakla ölçen, sorumluluğu susarak değil elini taşın altına koyarak gösteren; çocuklarına sadece hayat vermekle kalmayıp, o hayatı sevgiyle şekillendiren, koruyan, yol gösteren güzel yürekli babaların Babalar Günü'nü yürekten kutluyor, önlerinde saygıyla eğiliyorum.
Ekleme Tarihi: 15 June 2025 - Sunday

Gerçekten Baba Olabilmek

Gerçekten baba olmak, bir çocuğun sadece dünyaya gelişine aracı olmak değil; onun gözlerinde ilk güveni, ilk doğruyu, ilk sığınağı temsil etmektir.

Gerçekten baba olan, sadece büyüten değil;  büyürken, hatta büyüdüğünde de her koşulda arkasında dağ gibi duran ve düştüğünde elinden tutup kaldırandır. Kendi korkularını hissettirmeden, çocuğuna cesaret veren, çocuğunun yüreğini hafifletendir.

Baba olmak, sadece çocuğunun karnını doyurmak, sırtını giydirmek değil; onun ruhunu da beslemektir.

Bir baba, çocuğu hata yaptığında onu yalnız bırakmaz. Elini taşın altına koyar, belki kimseye söylemeden, kimsenin bilmediği yükleri omzuna alır. Çünkü bilir ki, büyümek sadece başarılarla değil, hatalarla da olur. Cezalandırmadan önce anlayan, yargılamadan önce dinleyendir. Ve belki de en önemlisi, çocuğuna koşulsuz sevildiğini hissettirebilen kişidir.

Ebeveynler birbirlerini sevdiklerinde, çocuk da o sevginin güvenliğinde büyür. Ama olur da yollar ayrılırsa; çocuk bir tarafın zaferi ya da intikamı için harcanacak bir silah değil,  her iki tarafın da ortak sorumluluğu, ortak sevgisi ve önceliği olmalıdır.

Bir çocuğun yalnızca bir annesi, bir babası vardır. Onlar birbirlerinden ayrılsalar da, çocuk ne annesinden vazgeçebilir ne babasından. Ayrılık, sevgiye engel olmamalı; mesafe, ilgiyi azaltmamalı. Çünkü bir çocuk için en derin yalnızlık, anne ya da babasının sevgisinden mahrum kalmaktır.

Unutulmamalıdır ki, çocuk bu dünyaya gelmeyi kendi seçmez. İşte bu yüzden, çocuklar; annelerin, babaların öfkesine, kırgınlığına ya da egosuna kurban edilemeyecek kadar kıymetlidir. Çocuklar büyür ama içlerinde eksik bırakılan sevgiler büyüyemez.

Yüreğinde babalığı barındıramayan nice biyolojik babalar var. Kimi çocuk, en çok ihtiyacı olduğu anda terk edildi; kimi hiç tutulmayan sözlerle büyüdü, kimi evlattan sayılmadı, kimi sessizliğe mahkûm edildi, …

Ama bir de;  adıyla değil varlığıyla baba olanlar vardır.

Buna en güzel örnek Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’tür. Atatürk'ün manevi evlatları onun babalığını doğrudan gösteren en somut örneklerdendir. Sabiha Gökçen, Afet İnan,  Ülkü Çukurluoğlu, Zehra Aylin gibi birçok gence kol kanat germiş, onları eğitmiş, desteklemiş ve yüreğinde büyütmüştür.
Onlara sadece bir baba gibi davranmamış; onları kendine güvenen, geleceğin özgür bireyleri olarak da yetiştirmiştir.

Babalar günü olan bugün; yalnızca kan bağını değil can bağını esas alan, sevgiyi sahip çıkmakla ölçen, sorumluluğu susarak değil elini taşın altına koyarak gösteren; çocuklarına sadece hayat vermekle kalmayıp, o hayatı sevgiyle şekillendiren, koruyan, yol gösteren güzel yürekli babaların Babalar Günü'nü yürekten kutluyor, önlerinde saygıyla eğiliyorum.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (2)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Semuşka
(15.06.2025 09:53 - #3315)
Babalık daha güzel anlatılamaz dı! Bu mükemmel yazı için değerli yazarımızı kutluyorum❤️
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Nursel
(16.06.2025 10:36 - #3321)
O kadar anlamlı ki yazdıklarınız, tercüman olmuşsunuz gönlümüzden geçenlere. Var olun.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.