Dr. Serpil GÜRER - Yazar - Edebiyat Doktoru
Köşe Yazarı
Dr. Serpil GÜRER - Yazar - Edebiyat Doktoru
 

5 Aralık, Bir Tarihten Çok Daha Fazlası

5 Aralık; Türkiye’de kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanınmasının yıldönümü ve “Dünya Kadın Hakları Günü” olarak tüm dünyaya yön veren bir tarihtir. Bu nedenle bu tarih hem ülkemizde hem de dünyadaki kadınların eşitlik arayışı için önemli bir tarihtir.  1934 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde alınan kararla kadınlara tam siyasi haklar tanınmış, böylece Türkiye, kadınlarını demokratik yaşamın eşit bireyleri olarak kabul eden öncü ülkeler arasında yerini almıştır. Üstelik bunu bugün dünyada modern ve uygar olarak anılan birçok ülkeden önce başarmıştır. Fransa’nın 1944’te, İsviçre’nin ise ancak 1971’de kadınlara bu hakkı tanıdığı düşünüldüğünde, 5 Aralık’ın anlamı biz Türk Kadınları için gurur tarihidir. Türk kadınının potansiyelini bilen ve gören;  eğitimden hukuka, toplumsal yaşamdan siyasete kadar birçok alanda reformlar yaparak kadınların bu potansiyelini ortaya koyabilecekleri bir ortam yaratmayı hedefleyen Mustafa Kemal Atatürk, kadını çağdaşlaşmanın ayrılmaz bir parçası olarak görmüştür ve: “Dünyada her şey kadının eseridir” diyerek de bu yaklaşımını açıkça ifade etmiştir. Cumhuriyet’in kuruluş yıllarında Türk kadınının verdiği mücadeleyi kapsamlı bir biçimde ele alan Beral Alacı’nın Cumhuriyet ve Kadın adlı eseri, bu alandaki en önemli çalışmalardan biri olarak dikkat çekiyor. Kitap, kadınların Cumhuriyet döneminde elde ettiği hakları ve bu hakların nasıl kazanıldığını tarihsel bir çerçevede incelerken; aynı zamanda toplumun geçirdiği büyük dönüşümü de gözler önüne seriyor. 5 Aralık Türk Kadınına Seçme ve Seçilme Hakkı Verilmesi Günü’nün anlamını güçlendiren eser, kadınların bu uzun yolculukta gösterdikleri emek, kararlılık ve toplumsal sorumluluğu anlamak açısından değerli bir kaynaktır. Alacı’nın çalışması, seçme ve seçilme hakkı, eğitim hakkı, hukuki eşitlik gibi temel hakların nasıl mümkün olduğunu, bu hakların toplumda ne gibi etkiler yarattığına ışık tutmaktadır. Bu sayede, Cumhuriyet’in kuruluşuyla gelen kadın haklarının arka planını, toplumsal zorlukları ve kadınların bu sürece katkılarını görüyoruz. Alacı’nın anlatımı, Cumhuriyet kadınının toplumsal hayatta üstlendiği rolü, modernleşme sürecine yaptığı katkıları ve ulusal kimliğin şekillenmesindeki etkisini belirgin bir biçimde ortaya koyuyor. Böylece kitap, sadece geçmişi anlatmakla kalmıyor; kadınların bugün hâlâ sürdürdüğü eşitlik mücadelesinin köklerini de açık bir şekilde gösteriyor. Kısacası; 5 Aralık yalnızca bir kutlama günü değil, aynı zamanda haklarımızı ve kazanımlarımızı hatırlama ve değerini bilme günüdür.  Evet, bugün gelinen noktada kadınların hâlâ karşılaştığı eşitsizliklerden kaynaklı sorunları hepimiz görüyoruz. Özellikle şiddet, istihdamda fırsat eşitsizliği ve bazı alanlarda çözülmesi gereken sorunlar olduğu doğrudur.   Bu nedenle bu gün, geçmişin biz kadınlara sunduğu bu olağanüstü mirası korurken, geleceğin daha eşitlikçi, şiddetin “ş” sinin esamesinin okunmadığı bir dünya inşa etme sorumluluğunun da hatırlatıldığı anlamlı bir gündür. Tüm kadınların “Dünya Kadın Hakları Günü” kutlu olsun…
Ekleme Tarihi: 06 Aralık 2025 -Cumartesi

5 Aralık, Bir Tarihten Çok Daha Fazlası

5 Aralık; Türkiye’de kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanınmasının yıldönümü ve “Dünya Kadın Hakları Günü” olarak tüm dünyaya yön veren bir tarihtir. Bu nedenle bu tarih hem ülkemizde hem de dünyadaki kadınların eşitlik arayışı için önemli bir tarihtir.

 1934 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde alınan kararla kadınlara tam siyasi haklar tanınmış, böylece Türkiye, kadınlarını demokratik yaşamın eşit bireyleri olarak kabul eden öncü ülkeler arasında yerini almıştır. Üstelik bunu bugün dünyada modern ve uygar olarak anılan birçok ülkeden önce başarmıştır. Fransa’nın 1944’te, İsviçre’nin ise ancak 1971’de kadınlara bu hakkı tanıdığı düşünüldüğünde, 5 Aralık’ın anlamı biz Türk Kadınları için gurur tarihidir.

Türk kadınının potansiyelini bilen ve gören;  eğitimden hukuka, toplumsal yaşamdan siyasete kadar birçok alanda reformlar yaparak kadınların bu potansiyelini ortaya koyabilecekleri bir ortam yaratmayı hedefleyen Mustafa Kemal Atatürk, kadını çağdaşlaşmanın ayrılmaz bir parçası olarak görmüştür ve:

“Dünyada her şey kadının eseridir” diyerek de bu yaklaşımını açıkça ifade etmiştir.

Cumhuriyet’in kuruluş yıllarında Türk kadınının verdiği mücadeleyi kapsamlı bir biçimde ele alan Beral Alacı’nın Cumhuriyet ve Kadın adlı eseri, bu alandaki en önemli çalışmalardan biri olarak dikkat çekiyor. Kitap, kadınların Cumhuriyet döneminde elde ettiği hakları ve bu hakların nasıl kazanıldığını tarihsel bir çerçevede incelerken; aynı zamanda toplumun geçirdiği büyük dönüşümü de gözler önüne seriyor.

5 Aralık Türk Kadınına Seçme ve Seçilme Hakkı Verilmesi Günü’nün anlamını güçlendiren eser, kadınların bu uzun yolculukta gösterdikleri emek, kararlılık ve toplumsal sorumluluğu anlamak açısından değerli bir kaynaktır.

Alacı’nın çalışması, seçme ve seçilme hakkı, eğitim hakkı, hukuki eşitlik gibi temel hakların nasıl mümkün olduğunu, bu hakların toplumda ne gibi etkiler yarattığına ışık tutmaktadır. Bu sayede, Cumhuriyet’in kuruluşuyla gelen kadın haklarının arka planını, toplumsal zorlukları ve kadınların bu sürece katkılarını görüyoruz.

Alacı’nın anlatımı, Cumhuriyet kadınının toplumsal hayatta üstlendiği rolü, modernleşme sürecine yaptığı katkıları ve ulusal kimliğin şekillenmesindeki etkisini belirgin bir biçimde ortaya koyuyor. Böylece kitap, sadece geçmişi anlatmakla kalmıyor; kadınların bugün hâlâ sürdürdüğü eşitlik mücadelesinin köklerini de açık bir şekilde gösteriyor.

Kısacası; 5 Aralık yalnızca bir kutlama günü değil, aynı zamanda haklarımızı ve kazanımlarımızı hatırlama ve değerini bilme günüdür.  Evet, bugün gelinen noktada kadınların hâlâ karşılaştığı eşitsizliklerden kaynaklı sorunları hepimiz görüyoruz. Özellikle şiddet, istihdamda fırsat eşitsizliği ve bazı alanlarda çözülmesi gereken sorunlar olduğu doğrudur.  

Bu nedenle bu gün, geçmişin biz kadınlara sunduğu bu olağanüstü mirası korurken, geleceğin daha eşitlikçi, şiddetin “ş” sinin esamesinin okunmadığı bir dünya inşa etme sorumluluğunun da hatırlatıldığı anlamlı bir gündür.

Tüm kadınların “Dünya Kadın Hakları Günü” kutlu olsun…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (2)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Arslan ş.
(06.12.2025 10:06 - #4251)
Tebrik ederim hocam.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
BULUT
(06.12.2025 23:09 - #4253)
5 Aralık, Türk kadınının eşitlik ve özgürlük yolundaki kararlı duruşunu simgeleyen gurur günüdür. Bugün, kadınların gücünü, emeğini ve topluma kattığı değeri bir kez daha hatırlıyoruz. Bu anlamlı günde dr. Serpil Gürer’in kadınların sesi olma konusundaki duyarlı, cesur ve ilham veren yaklaşımı da kadın mücadelesine ayrı bir güç katıyor. Tüm kadınların Dünya Kadın Hakları Günü kutlu olsun.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.