Kalbinin sesi mi, yoksa aklının yönlendirmesi mi seni yöneten?
Sağduyulu biri misin, yoksa hayatın tokadını yiyip ayılanlardan mı?
Unutma:
Cahillerle asla tartışma.
Davet edilmediğin yerde bulunma.
“Ayıp olmasın” diye şahsına yapılan saygısızlığa sessiz kalma.
İstenmediğin gönülde gölgeni bile bırakma.
Şaka kılığına girmiş terbiyesizliği kabul etme.
İkiyüzlülerle yakınlık kurma.
Şimdi gel, bu kurallara birlikte bir ayna tutalım.
Hayat dediğin bazen bir kabare, bazen de sinir kriziyle biten bir skeç...
Son perdede ağlamak yerine kahkaha atmak istiyorsan, işte sana hayat üniversitesinden birkaç altın kural.
Hem de acı tecrübeyle parlatılmış şekilde:
Cahillerle tartışma.
Çünkü seni kendi seviyelerine çeker, orada da yılların tecrübesiyle seni alt ederler.
Bilimsel gerçek: Cahil biriyle tartışmaya girersen sonunda “Sen de haklısın” deyip sessizce uzaklaşırsın.
Kazananı olmayan bir satranç turnuvasına deveyle katılmış gibi hissedersin.
Davet edilmediğin yerde bulunma.
Yoksa çocukluğumuzun sandalye kapmaca oyunundaki gibi, sana sandalye kalmaz!
Davet edilmemiş misafir, ev sahibinin içinden “Keşke elektrikler gitse” diye dua etme nedenidir.
Ortama girdiğinde herkes “Bu kim?” diyorsa, cevabın “Hiç kimse” olmasın. Kendine yazık.
“Ayıp olmasın” diye yapılan saygısızlığa sessiz kalma.
Sana sözlü tokat atan birine gülümseyip “Ne kadar da güzel tokat attı!” demek olmaz.
Bu mesele ayıp değil, kişilik meselesidir. Ayıp olan susmaktır.
İstenmediğin gönülde gölgeni bile bırakma.
Sevgi karşılıklıysa güzeldir.
Elektrik yoksa fişi zorlamanın anlamı yoktur.
Seni istemeyen bir gönle “Ama ben LED ışık gibiyim” diye girmeye çalışma.
Gölgen bile soğuk gelir.
Şaka kılığına girmiş saygısızlığı kabul etme.
Yoksa kendinle ilgili fıkraların başkahramanı olursun.
“Şakaydı yahu, alınma!” lafını duyduysan, bilin ki ortada bir terbiyesizlik vardır.
Şaka güldürür; bu sinir bozar.
İkiyüzlülerle yakınlık kurma.
Yoksa hangisiyle konuştuğunu anlayamadan hayatını aynayla geçirirsin.
Bir yüzleri sana, bir yüzleri başkasına açık bu kişiler, sosyal medyada bile filtreyle dolaşır.
Sırtına dost, arkandan posta kutusu gibi davranırlar.
Uzak dur; ruh sağlığın için.
Hayat kısa, enerjin sınırlı, sabrın zaten pamuk ipliğinde.
Her şeyi herkese harcama.
Biraz kendin için yaşa, biraz da gülerek...
Yoksa üzülmek kaçınılmaz olur, hem de dram dizisinin final bölümü gibi.