CHP, 28-30 Kasım 2025’de 39.Olagan Kurultayını gerçekleştirdi. İlk gün, Programını yeniledi, ikinci ve üçüncü gün organlarının seçimini yaptı. CHP; tüzel kişiliğine ve varlığı ile, 31 Mart 2024 Yerel Seçimde kazandığı Belediye Başkanlıklarına yönelik, yargı ve yürütme erki eliyle girişilen çökme ve süpürme girişimine karşı, eylem ve kurultay partisi konumuna sürüklenmiştir. Parti ve ulusun istenci ile görev alan belediye başkan ve belediye kurmayları yargı manyağına dönmüşlerdir. Son yapılan Olağan 39 uncu Kurultay’ında,17 yıllık Programını da yenilemiştir. Bu nedenle bu haftaki yazımda devletin görevlerinin yerine getirilmesinin aracı olan siyasal partilerin programlarını irdeleyeceğim. Önce devlet nedir, sorusunu yanıtlayacağım. Devlet, bütün siyasal kurumlarının en büyüğüdür. Bu nedenle de “kurumların kurumu” olarak tanımlanabilir. Devlet, belli bir toprak parçası(ülke) üzerinde yerleşmiş bir insan topluluğuna dayanan, bu topraklar üzerinde bulunan her şey üzerinde denetime/otoriteye sahip; siyasal bir örgütle, yasama, yargı ve yürütme erki ile donanmış olan toplumsal bir örgütlenmedir. Devleti, ona benzer kuruluşlardan ayıran, egemen ve bağımsız olma özelliğidir. Yani, dışa ve içe karşı en yüksek buyurma gücüne sahip olması ve üzerinde başka bir gücün olmamasıdır. Devleti, kendisine benzeyen öteki örgütlerden ve iktidar kurumlarından ayıran bir başka özellik, yurttaşın devlete zorunlu üyelik ile bağlantısının olmasıdır. Yurttaşlar, kendi istedikleri zaman, devletten ayrılamazlar, onun buyruklarına, yükümlerine uymamazlık edemezler. Her iktidar kurumu gibi, devlet iktidarının da iç ve dış sınırları vardır. İç politikada devlet, çoğu kez, güçlü ekonomik, askeri ve dini örgütlerin, çıkar gruplarının isteklerini yapmak zorunda kalır. Dış politikada alanında ise, uluslararası ilişkilerde de en güçlü devlet bile, iktidarının tarihsel, siyasal, doğal, kültürel ve hukuksal sınırları olduğunu bilir ve iç-dış politikasını bunlara göre yürütür. Bütün bunlar, Anayasa, uluslararası ve üstü antlaşmalar, sözleşmelerle saptanmaktadır. Devletin görevleri ve yetkileri Anayasa ile belirlenmiş olup, her kişi ve organın buna uyma zorunluluğu ve sorumluluğu bulunmaktadır. T.C. Devleti’nin temel amaç ve görevleri Anayasanın 5nci maddesinde şöyle tanımlanmaktadır: “Türk Milletinin bağımsızlığını ve bütünlüğünü ,ülkenin bölünmezliğini, Cumhuriyeti  ve demokrasiyi korumak: kişilerin ve toplumun gönencini, erinç ve mutluluğunu sağlamak; kişinin temel hak ve özgürlüklerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak şekilde sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın özdeksel ve tinsel varlığının gelişmesi için gerekli koşulları hazırlamaya çalışmaktır”. Devletin bu amaçlarını, halk adına egemenlik hakkını kullanacak olan yasama ve yürütme erkini oluşturan siyasal partiler olup, bu nedenle siyasi partiler, demokratik siyasal yaşamın vazgeçilmez unsurlarıdır (AY,Md.68,p.2). Demokratik siyasal yaşamın vazgeçilmez unsurları olan iktidar partisi AKP ile, ana muhalefet partisi CHP’nin, Anayasanın değiştirilemez ve değiştirilmesi önerilemez ilk 4 maddesi ile, devletin görevlerini tanımlayan 5nci maddenin gereklerini gerçekleştirmeye yönelik program öngörülerini karşılaştırmak istiyorum. (Sürecek).