Farkında olalım ya da olmayalım yaşam koşulları günden güne zorlu geçmeye devam ediyor. Giden gün gelecek günleri aratıyor.
Orta sınıfın ortadan kalktığı fakir ve zengin bir sınıfın mücadelesi var ülkemizde. Açlık sınırı altında yaşayan milyonlarca vatandaşımız gibi bizlerde; zengini daha zengin etmek için çağdaş köle olarak hizmet etmeye devam ediyoruz. Gazetemiz yazarından ekonomist Halit Suiçmez’in otuz Nisan da kaleme aldığı 1 Mayıs üzerine; tekrar tekrar okuduğumuzda tablonun ne kadar vahim olduğunu gözler önüne seriyor.*
İşçi sınıfı olarak bizlerde birliktelik olamadığı sürece, sistemin çarkları arasında dönmeye devam edeceğiz. İnsanlar temel ihtiyaçlarını gidermekte bile zorluk yaşarken; sosyalleşmeyi, komşuluk ilişkilerini bir kenara öteledik.
Önümüzdeki ay Kurban Bayramı daha şimdiden tatil programları hazırlandı; hali zamanı yerinde olanlar tatil beldelerine göçüp gönüllerince eğlenip gelecek. Bayramlaşmalar eskide bir anı. Kimisi köyüne gidecek kışlık için neler ekecek ya da icara verip yılsonu dönecek olan paranın hesabını yapacak. Bayram ikramiyesinin müjdesini bekleye duralım saray iki dudağı arasında.
Peki, bizim barakalarda yaşam tarzımız nasıl? Yani bayram dönüşünde elde ne var ne yok derken eşyaları yenileyip ticareti canlandıralım mı? Yoksa elimizde olanları satıp kuru ekmek mi, soğan mı, süt mü alalım? Makroekonomiyi çürütecek olan bizler, mikroekonomiyle yaşamımızı sürdürürken; Hibrit ekonomi modeli sürecinde sürünme derslerine başlayalım mı? Dünya liderleri ekonomist oluyor da ne oluyor, az çok işletme okumuş biri olarak; insanları nasıl işleteceğimi kendi kendime öğrendim. Bakın iktisat için yeni bir kelime kazandırdım Hibrit Ekonomi.
Hibrit Yaşam Teorisi kim tutar beni içkiye gelen zamlardan sonra kendi içkimizi üretir duruma getiren kimyager olduk. “Türk milletinin karakteri yüksektir; Türk milleti çalışkandır; Türk milleti zekidir.” Atam bu sözlerini, 29 Ekim 1933’de, 10. Yıl Nutkunda, aşığı olduğu Türk Milleti’ne söylerken, “Türklüğün unutulmuş büyük medenî vasfının bütün medenî âlem tarafından bir kere daha görüleceğini”, özellikle eserlerini emanet ettiği biz gençlere bir defa daha belirtmiş ve gereğinin yapılması için bizi görevlendirmiştir.
Ama gelinen nokta bilmem ne duasını okursan çalışmana gerek yok para sana akacak diyen bir şaklaban çıkıyor, saray soytarısı din tüccarları buna inanıyor. Örümcek ağıyla sarmış dinciler vatanımızı ve insanlarımızı düşürdüğü durum ortada. At iziyle it izinin karıştığı bir ortam oluştu.
İşçi sınıfının öyküsünü anlatan yeni eserler yine bu topraktan işçinin emeğiyle çıkıyor. Haftaya bu sayfadan işçi emeklisi öykücü Yalçın Gül’ün çok yakında yayınlanacak öykü kitabı Düğmeci & İşçi Öyküleri ile okuru buluşacak. Uzun bir zamandır üstünde emek harcadığı yaşanmışlıklar ve örgütlü mücadeleyle geçen öyküler…
***
Yazı İşleri Sorumlu Müdürümüz Nevzat Selvi beyin Şubat ayının beşinde Minimalizm üzerine yazısını okuduğumda notlar almıştım. İster istemez başka düşüncelere dalıp gidiyorsunuz. İlk öykü kitabım Davetsiz Misafir minimal öyküler üzerine kurgulanmıştı. Başı ve sonu olmayan sadece okura bırakılmış savsöz çağrıştıran öykülerim. Yeni baskısında günümüze ve dilimize daha uygun düşen Küçürek öyküler olarak genişletilmiş baskısıyla yeniden okuruyla buluştu. Tabii buradan Felsefeci, şair ve yazar Umut Yaşar ABAT’ı anmadan geçemeyeceğim. Umut Yaşar ABAT’ın Nanonist Felsefesi Manifestosunu ve Nanoist Edebiyat ve Felsefe Dergisini de okumanızı öneririm.*** Edebiyata gönül vermemiz aynı döneme rastlamış olması, düşünce tarzımız ve yaşam koşullarımız benzer özellikler taşıdığı için aramızda çekim tarzı oluştu. Ben minimalist oldum, kendisi nanonist.
İşin özünde insanın kendine geri dönüşümü üzerine eserler okumak ve okuduklarımızdan kıymetli bulduklarımı paylaşmak istedim. Yine okuduğum kitaplardan size tavsiye niteliğinde olacak.
Minimalizm: Anlamlı Bir Yaşam Yazar: Ryan Nicodemus****
Kitabın tanıtım yazısı “Minimalist olmak için yüzden daha az şeyle yaşamalısınız ve arabanız, eviniz ya da televizyonunuz olamaz, bir kariyeriniz de. Tüm dünyadaki egzotik yerlerde yaşayabilmelisiniz ve bir blog yazmak zorundasınız. Çocuklarınız olamaz ve ayrıcalıklı bir geçmişi olan elit, genç bir adam olmalısınız.” Tamam, şaka yapıyoruz… Bu kitabın arka kapak yazısını yazabilmek için çok düşündük. Vurgulamak istediğimiz o kadar çok şey vardı ki hepsini yazamayacağımıza karar verdik. En iyisi mi siz kitabı okuyun. The Minimalists’in minimalizm yolculuğu ve yaşamları hakkında daha fazlası için Netflix’te yayınlanan belgeselini izleyebilirsiniz. Önemli Not: Eşyalarınızı düzenlemenin en iyi yolu çoğundan kurtulmaktır. Eğer bu kitabı yasalara aykırı bir şekilde indirdiyseniz ya da basılmış hâlini bir kütüphane ya da benzeri bir yerden çaldıysanız ayıp size! Ama en azından yürüttüğünüz kopyayı bir arkadaşınız, düşmanınız ya da içinde yazanlardan faydalanabilecek herhangi biriyle paylaşın bari.
Kitap bunla bitmiyor ve ardından aynı konudan devam niteliğinde iki eser
2- Minimalizm: Geriye Kalan Her Şey.
Minimalizm: Geriye Kalan Her Şey: Minimalistler Tarafından Kaleme Alınmış Bir Hatırat Geriye Kalan Her Şey, genç bir adamın her şeyden vazgeçmeye karar vererek daha incelikli bir şekilde yaşamaya başladığı zaman neler olacağına dair dokunaklı, şaşırtıcı bir hikâye. Yürek burkucu, neşeli ve derinlemesine kişisel olan bu ilgi çekici hatırat, Millburn’un yirmi küsur yıllık dostu Ryan Nicodemus’un iç görülü -ve genellikle de komik- lafa karışmalarıyla daha da lezzetli hâle geliyor. “Daha az şeyle ‘anlamlı bir yaşam’ sürmek için cazip maaşlarını ve sahipliklerle bezeli hayat şekillerini 20’li yaşlarının sonunda isteyerek terk eden iki eski kurumsal yönetici.” -Business Insider “Tüketimi sınırlandırarak kontrolü tekrar ele almak ve anlamlı hayatlar yaşamak.” -Forbes “Ailenize ayırmak üzere daha fazla zaman yaratın ve nihai olarak hayatınızı sadeleştirin.” -Colorado Parent Magazine
3- Minimalizm İNSANLARI SEV EŞYALARI KULLAN.
Hayatınız daha azla nasıl daha iyi olabilir?
Bir hayat hayal edin: daha az eşya, daha az dağınıklık, daha az stres, daha az borç ve hoşnutsuzluğun, dikkatinizi dağıtan şeylerin daha az olduğu bir hayat.
Şimdi de şöyle bir hayat hayal edin: daha fazla zamanınızın, daha anlamlı ilişkilerin olduğu, daha fazla gelişebildiğiniz, başkalarına daha fazla katkıda bulunabildiğiniz, daha fazla keyif aldığınız, içinde bulunduğumuz kaotik dünyanın tuzaklarından etkilenmeyen, tutku dolu bir hayat. Hayal ettiğiniz bu hayat, bilinçli ve amacı olan bir hayattır. Ve bu hayata ulaşmak için size engel olan fazlalıklardan kurtulmanız gerekecektir.
“[The Minimalists] okuyuculara dünyevi varlıklarını değerlendirmeleri ve iyi bir hayat yaşamak için gerçekten neyin gerekli olduğunu sorgulamaları için ilham veriyor.” - Library Journal
“The Minimalists, aşırı şeylere olan bağımlılığınızdan kurtulmanın getirdiği ruhsal, duygusal ve finansal özgürleşmeyi etkili bir şekilde anlatıyorlar. Keşiş değiller ve tek bir pirinç tanesiyle yaşamıyorlar - sadece bir sürü fazla şeyden kurtularak hayatlarını değiştiren sıradan adamlar.”
“Tüketimcilik karşıtlığının içten peygamberleri.”
- Elizabeth Gilbert, Ye, Dua Et, Sev’in yazarı - The New Yorker
*https://www.ulusgazetesi.com/yazar/halit-suicmez-ekonomistyazar/turkiyede-emekci-siniflarin-durumu-1444-kose-yazisi
**https://www.ulusgazetesi.com/yazar/nevzat-selvi/minimalizm-uzerine-1215-kose-yazisi
*** https://www.imgelem.com.tr/nanoist-siir-manifestosu-ve-nanoizm/#google_vignette
**** https://www.eksikparca.com/kitaplar/minimalizm-anlamli-bir-yasam/
14.05.2025
8. Kimi seviyorsun ve bu konuda ne yapıyorsun?
Ailemi, akrabalarımı, arkadaşlarımı ve dostlarımı seviyorum, ancak bu bazı konularda fazla yorulduğumu ya da yorduğumu itiraf etmeye hazırım! Kesinlikle “sevdiğin insanların üzerine düşünmeyi düşünmek ” yorucu oluyor. Kendine zaman ayırmak, kafayı toplayıp, yürüyüş yapmak. İlerisi için sahil kenarında sessiz, sakin çok uzaklara yerleşme planı yapmayı aklıma koydu.
15.05.2025
9. Birçok insanın aynı fikirde olmadığı inancınız nedir?
Bu, çoğunlukla kaderimizi biz yaratırız ve bu "kader" tarafından belirlenmez. Aldığımız kararlar ve aldığımız fırsatlar hayatımızı yaratan şeydir.
16.05.2025
10. Bir yıl önce yapamadığınız, bugün ne yapabilirsiniz?
Yine zaman ve maddiyat öne çıkıyor. Tatil yapmayı isterdim ama doğada yürüyüş. Huzur veren mekânlarda gözlerimi kapayıp, yağmurun, rüzgârın, kuşların, denizin dalga sesini dinlemek… Bugün oturmuş sorduğum soruya cevap yazıyorum.
17.05.2025
11. Ağlamanın bir zayıflık veya güç belirtisi olduğunu düşünüyor musunuz?
Bunun ikisinin de bir işareti olduğunu düşünmüyorum. Basitçe, insanlar üzgün, mutlu veya korkmuş hissettiğinde hissedilen bir duygudur. Her insan mutluluktan ve sevinçten ağlamalıdır, doğal olanda bu değil midir?
18.05.2025
12. Kimsenin sizi yargılamayacağını bilseydiniz neyi farklı yapardınız?
Her şeyi satar, ülkemin tarihi ve doğal güzelliklerini görüp, dolaşırdım.
19.05.2025
13. Sahip olduğunuz şeyleri yeterince koruyor musunuz?
Yeterince, ancak çoğu zaman sahip olduğum manevi değerlerimin yıpranmasına izin vermiyorum. Doğruluk, yardım severlik, fedakârlık. Ama karşımdakilerin buna saygı gösteren ailemin ve yakın dostlarımın dışında dikkat eden az kişi var. Örneğin ısrarla telefonla aranmak, cevap vermeye müsait olmadığınızı dikkate almayıp sinirlerinizi altüst yapıncaya kadar aranmak. Sabrınızı taşırmak, bazen engellendiğiniz, mesafe koymanız gerektiğini anlamayan arkadaşlar.
20.05.2025
14. Yaşamak ve var olmak arasındaki fark nedir?
Var olan, hayattaki olayları kontrol etmek gibi hayattaki olayların sizi kontrol etmesine izin vermektir.
Haftaya görüşmek dileğiyle.
