Özcan Öztürk-Şair-Yazar
Köşe Yazarı
Özcan Öztürk-Şair-Yazar
 

Farkında mısın?

İnsanların umudu, düşleri, beklentileri her zaman olmuştur ve olacaktır. Anı yaşamak ve yaşatmak üzerine geçtiğimiz hafta kaleme aldığım makaleyi Carpe Diem Felsefesi tekrar okudum. Gelen cevaplar, sorular oldu. Bende Farkındalık Yaratmak adına önce kendime, çevremdeki arkadaş ve dostlarıma belli dönemlerde moral motivasyon sohbetler esnasında destek oluyordum farklı bakış açıları oluşturarak. Hatırı sayılır güzel dönüşümler oldu. Başarı göreceli bir kavram, kime ve neye göre güzellik, iyilik, kötülük v.s. Başkent Üniversitesinde Yaşam Koçluğu üzerine üç yıl önce bir eğitim alma fikri doğmasına sebep olan başka bir seminer beni tetikledi. Sosyal medyadan denge üzerine bir tanıtım toplantısı yapılacağı ve günün sonunda verilecek seminerin değerlendirmelerine bakılarak ilgi duyanlara yazılı testler yapılacak sertifika verilecekti. Kurumsallaşmış ve Ankara’da ilklere imza atmış kamu ve özel sektörde bir çok seminerler veren profosyenel eğitmenlerin bir arada olduğu bir yerdi. Seminere katıldım. Yirmi kişilik kontenjan vardı. Bir birinden farklı iş alanlarında yöneticilerin, üniversite öğrencilerinin olduğu; gencinden orta yaşlısına bay, bayan farlklı meziyetlere sahip insanlardı. Kimisi ek iş olarak Yaşam Koçu ve danışmanlık yapabilir miyiz diye gelenlerde vardı. Bense dinleyiciydim. Seminer iki saat sürdü ama bu arada her yarım saatte bir kahve çay molası tanışma faslıyla geçti. Dört oturum sonunda bizlere test kağıtları verildi. Testlere verilen cevapların katılımcıların ilgi ve bilgi seviyeleri şeffaf şekilde ölçülmesi için testleri masaya bıraktık. Masaya bıraktığımız testleri öğretmen arkadaş ters çevirerek sırayla testleri geri almamızı söyledi. Ama sıralama çok enteresan bir şekilde kimse kimseyi testlerin üzerinde yazılı oplan isimlerden tanımadığı için birinci sırada oturan kişi en sonda oturan kişinin testini kontrol ederek herkes başkasının puanlaması yapacaktı. Ve bu puanlar sol üst köşeye yazılacaktı. Öğretmen ise testleri kontrol ederek hem puanlamayı hemde eğitimin sonunda objektif olup olmadığımızı görecekti. Üç kişi testi başarıyla geçmişti. Sonuçlar şaşırtıcı oldu. Yirmi kişilik toplantıda sadece üç kişi geçerli not almıştı. Üç kişinin isimlerini okuyup ayağa kalkmalarını istedi. Genç bir üniversite öğrencisi, biri öğretim görevlisi diğer kişide ben oldum. Şaşkındık çünkü bizler dinleyici olarak gelmiştik. Can alıcı nokta buydu. İyi dinleyen kişilerdi testi geçen. Öğretmen bizlere Denge sertifikamızı verdi. Bu bizlerin anlatılanları, tahtata çizilenleri, slayt gösterisini ve okuma becerimizin kanıtı olduğunu bununda Yaşam Koçu olmanın ilk izleri olduğunu anlattı. Diğer konuklar sadece tek bir konuya odaklandıklarını diğer konuları önemsemediklerini anlattı. Üç kişiye dilediğimiz zaman Yaşam Koçluk eğitimi alabileceğimizi başka kuruluşlarda bu eğeitimi veren yerlerin olduğunu tercihi bize bırakmıştı. 2013 yılından on yıl sonra büyük kızıma yardımcı olmak için üniversite sınavlarında moral motivasyon ve çevre faktörlerini incelenmek için Başkent Üniversitesinde Yaşam Koçluğu eğitimine katıldım. Kızımın doğru kararlar vermesinde hem eşim hem ben ona destek olduk. Bunu büyük ölçüde aldığım Başkent Üniversitesi Yaşam Koçluğu ve Denge eğitiminin etkisi çok fazlaydı. Tabii ki kendi yaşamdan öğrendiğim yazarak, okuyarak, eleştirel gözle ve özeleştiri perçinlemişti. Çevremdeki arkadaşlarım ailelerine açamadığı, çekindiği konuları benle paylaşıyordu; onlara yönlendirmeden seçenekler sunuyordum. Günün sonuda onlarında mutlu olduğunu öz güvenlerinin arttığını yaşamak olağan üstü bir duyguydu. Şimdi bu sayfadan bende edindiğim tecrübe ve birikimleri sizlerle paylaşmak bir yıl sürecek Farkındalık ve motivasyon yazılarımı aktarmaya çalışacağım. Hafta bir yazmış olsamda sizler her gün bu notları bir ajanda yardımıyla günlük tutarsanız yıl sonunda nereden nereye geldiğinizi görmek şaşırtıcı olacağına inanıyorum. 1. En son ne zaman yeni bir şey denediniz? Dışarısı: Şu anda hava dışarıda nasıl? Eğer bu size ilham vermediyse, nasıl bir hava olmasını isterdiniz? 2. Bazen kendinizi kiminle kıyaslıyorsunuz? Karşılıksız aşk şiiri: Sevdiğiniz kişi aşkınıza karşılık vermezse ne hissedersiniz? 3. Birinin söylediğini duyduğunuz en mantıklı şey nedir? Gemi: Sizi şu andan farklı bir yere götüren bir gemi veya başka bir araç hakkında yazın. 4. Hayat hakkında sizi heyecanlandıran nedir? Dans: Kim dans ediyor ve neden parmak uçlarına dokunuyorlar? 5. Hangi hayat dersini zor yoldan öğrendiniz? Yiyecek: Kahvaltıda ne var? Akşam yemegi? Öğle yemeği? Veya bir kafede bir arkadaşıyla tanıştığınız zamana dair bir şiir yazabilirsiniz. 6. Beş yıl önce neye daha çok zaman ayırmayı dilerdin? Göz Teması: İlk kez birbirlerini gören yaklaşık iki kişi yazın. 7. Yeterince soru soruyor musunuz veya bildiklerinizle yetiniyor musunuz? Uzay gemisi: Uzay gemisi, uzakta, uzaktaki aya veya uzak bir galaksinin yolunda yaz. Şimdiden kolay gelsin, haftaya görüşmek dileğiyle.
Ekleme Tarihi: 07 May 2025 - Wednesday

Farkında mısın?

İnsanların umudu, düşleri, beklentileri her zaman olmuştur ve olacaktır. Anı yaşamak ve yaşatmak üzerine geçtiğimiz hafta kaleme aldığım makaleyi Carpe Diem Felsefesi tekrar okudum. Gelen cevaplar, sorular oldu.

Bende Farkındalık Yaratmak adına önce kendime, çevremdeki arkadaş ve dostlarıma belli dönemlerde moral motivasyon sohbetler esnasında destek oluyordum farklı bakış açıları oluşturarak. Hatırı sayılır güzel dönüşümler oldu. Başarı göreceli bir kavram, kime ve neye göre güzellik, iyilik, kötülük v.s.

Başkent Üniversitesinde Yaşam Koçluğu üzerine üç yıl önce bir eğitim alma fikri doğmasına sebep olan başka bir seminer beni tetikledi. Sosyal medyadan denge üzerine bir tanıtım toplantısı yapılacağı ve günün sonunda verilecek seminerin değerlendirmelerine bakılarak ilgi duyanlara yazılı testler yapılacak sertifika verilecekti.

Kurumsallaşmış ve Ankara’da ilklere imza atmış kamu ve özel sektörde bir çok seminerler veren profosyenel eğitmenlerin bir arada olduğu bir yerdi.

Seminere katıldım. Yirmi kişilik kontenjan vardı. Bir birinden farklı iş alanlarında yöneticilerin, üniversite öğrencilerinin olduğu; gencinden orta yaşlısına bay, bayan farlklı meziyetlere sahip insanlardı. Kimisi ek iş olarak Yaşam Koçu ve danışmanlık yapabilir miyiz diye gelenlerde vardı. Bense dinleyiciydim.

Seminer iki saat sürdü ama bu arada her yarım saatte bir kahve çay molası tanışma faslıyla geçti. Dört oturum sonunda bizlere test kağıtları verildi. Testlere verilen cevapların katılımcıların ilgi ve bilgi seviyeleri şeffaf şekilde ölçülmesi için testleri masaya bıraktık. Masaya bıraktığımız testleri öğretmen arkadaş ters çevirerek sırayla testleri geri almamızı söyledi. Ama sıralama çok enteresan bir şekilde kimse kimseyi testlerin üzerinde yazılı oplan isimlerden tanımadığı için birinci sırada oturan kişi en sonda oturan kişinin testini kontrol ederek herkes başkasının puanlaması yapacaktı. Ve bu puanlar sol üst köşeye yazılacaktı. Öğretmen ise testleri kontrol ederek hem puanlamayı hemde eğitimin sonunda objektif olup olmadığımızı görecekti. Üç kişi testi başarıyla geçmişti. Sonuçlar şaşırtıcı oldu. Yirmi kişilik toplantıda sadece üç kişi geçerli not almıştı. Üç kişinin isimlerini okuyup ayağa kalkmalarını istedi. Genç bir üniversite öğrencisi, biri öğretim görevlisi diğer kişide ben oldum.

Şaşkındık çünkü bizler dinleyici olarak gelmiştik. Can alıcı nokta buydu. İyi dinleyen kişilerdi testi geçen. Öğretmen bizlere Denge sertifikamızı verdi. Bu bizlerin anlatılanları, tahtata çizilenleri, slayt gösterisini ve okuma becerimizin kanıtı olduğunu bununda Yaşam Koçu olmanın ilk izleri olduğunu anlattı. Diğer konuklar sadece tek bir konuya odaklandıklarını diğer konuları önemsemediklerini anlattı. Üç kişiye dilediğimiz zaman Yaşam Koçluk eğitimi alabileceğimizi başka kuruluşlarda bu eğeitimi veren yerlerin olduğunu tercihi bize bırakmıştı. 2013 yılından on yıl sonra büyük kızıma yardımcı olmak için üniversite sınavlarında moral motivasyon ve çevre faktörlerini incelenmek için Başkent Üniversitesinde Yaşam Koçluğu eğitimine katıldım. Kızımın doğru kararlar vermesinde hem eşim hem ben ona destek olduk. Bunu büyük ölçüde aldığım Başkent Üniversitesi Yaşam Koçluğu ve Denge eğitiminin etkisi çok fazlaydı. Tabii ki kendi yaşamdan öğrendiğim yazarak, okuyarak, eleştirel gözle ve özeleştiri perçinlemişti. Çevremdeki arkadaşlarım ailelerine açamadığı, çekindiği konuları benle paylaşıyordu; onlara yönlendirmeden seçenekler sunuyordum. Günün sonuda onlarında mutlu olduğunu öz güvenlerinin arttığını yaşamak olağan üstü bir duyguydu.

Şimdi bu sayfadan bende edindiğim tecrübe ve birikimleri sizlerle paylaşmak bir yıl sürecek Farkındalık ve motivasyon yazılarımı aktarmaya çalışacağım. Hafta bir yazmış olsamda sizler her gün bu notları bir ajanda yardımıyla günlük tutarsanız yıl sonunda nereden nereye geldiğinizi görmek şaşırtıcı olacağına inanıyorum.

1. En son ne zaman yeni bir şey denediniz?

  • Dışarısı: Şu anda hava dışarıda nasıl? Eğer bu size ilham vermediyse, nasıl bir hava olmasını isterdiniz?

2. Bazen kendinizi kiminle kıyaslıyorsunuz?

  • Karşılıksız aşk şiiri: Sevdiğiniz kişi aşkınıza karşılık vermezse ne hissedersiniz?

3. Birinin söylediğini duyduğunuz en mantıklı şey nedir?

  • Gemi: Sizi şu andan farklı bir yere götüren bir gemi veya başka bir araç hakkında yazın.

4. Hayat hakkında sizi heyecanlandıran nedir?

  • Dans: Kim dans ediyor ve neden parmak uçlarına dokunuyorlar?

5. Hangi hayat dersini zor yoldan öğrendiniz?

  • Yiyecek: Kahvaltıda ne var? Akşam yemegi? Öğle yemeği? Veya bir kafede bir arkadaşıyla tanıştığınız zamana dair bir şiir yazabilirsiniz.

6. Beş yıl önce neye daha çok zaman ayırmayı dilerdin?

  • Göz Teması: İlk kez birbirlerini gören yaklaşık iki kişi yazın.

7. Yeterince soru soruyor musunuz veya bildiklerinizle yetiniyor musunuz?

  • Uzay gemisi: Uzay gemisi, uzakta, uzaktaki aya veya uzak bir galaksinin yolunda yaz.

Şimdiden kolay gelsin, haftaya görüşmek dileğiyle.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (2)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Fatma KARCI
(07.05.2025 11:59 - #3070)
İçerik çok değerli bilgiler içeriyor, teşekkür ederim
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Feyzullah samut
(09.05.2025 06:15 - #3074)
Ozcan hocam yazı çok güzel ellerine sağlık.... Üç günlük dünyada sevgiyle hoşgörüyle yaşamalı dünya malı dünyada kalır o yüzden en güzel AN yaşadığın şu AN mutlu yaşamalı... en başta insan kendiyle mutlu olmalı.... ben Haftanın 5 günü 07-17 saatleri arasında k.kazan saray sanayi kentinde bir fabrikada çalışıyorum c.tesi pazar da bisiklet sevdası var telefona ve İnternete iserviste uyumazsam işe giderken veya gelirken bakabiliyorum... Hayat rutin bir Dizgide gelip geçiyor... Herşeyin başı sağlık olsun....
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.