Nevzat SELVİ
Köşe Yazarı
Nevzat SELVİ
 

Birleşmiş Milletler Tiyatrosu

Küresel Sahnenin Bitmeyen Oyunu Giriş – Perde Açılıyor Birleşmiş Milletler binasının önünden geçen turistler, mavi bayrakların gölgesinde fotoğraf çekerken çoğu, içeride sergilenen büyük oyundan habersizdir. 1945’te kurulan bu kurum, savaşın dehşetini yaşamış bir dünyanın “bir daha asla” umuduyla inşa ettiği büyük bir sahneydi. Ancak günümüzde Birleşmiş Milletler (BM), bu idealist dekorun altında gittikçe daha fazla politik tiyatroya, daha az etkili diplomasilere sahne olmaya başladı. Sahne var, oyuncular var, alkışlar bazen gerçek bazen zoraki. Ama sahne sonunda değişmiyor. Çünkü bu bir temsil değil, temsil edilen bir gerçekliğin yerine geçen gösteri artık. BM, bugün “barış ve iş birliği” maskesiyle oynanan bitmeyen bir trajikomedinin merkezidir. 1. Perde – Güvenlik Konseyi: Veto Sahnesi BM’nin kalbindeki en güçlü organ olan Güvenlik Konseyi, aslında tam anlamıyla bir “beş kişilik oyun”dur. ABD, Rusya, Çin, Fransa ve Birleşik Krallık’tan oluşan daimi üyeler, veto kartlarıyla tüm senaryoyu istedikleri gibi yönlendirebilir. Ne zaman bir kriz çıksa – ister Gazze’de sivil ölümleri, ister Ukrayna’daki işgal, ister Sudan’daki iç savaş – çözüm önerileri hazırlanır, delegeler konuşmalar yapar, karar taslakları dağıtılır. Sonra biri çıkar, “veto ediyorum” der. Perde kapanır. Oyuncular dağılır. Seyirciler hayal kırıklığıyla evine döner. Bir çocuk öldüğünde bile karar alamayan bir kurumdan ne beklenir? BM, bu yönüyle artık barışı sağlayan değil, savaşları belgeleyen bir sahne yönetmeni gibi. Işıkları yakıyor, ses düzenini kuruyor, herkes repliğini okuyor. Ama kimse oyunun dışına çıkamıyor. 2. Perde – Genel Kurul: Boş Koltuklara Hitaben Genel Kurul, her ülkenin eşit söz hakkı olduğu yerdir – en azından metinlerde. Gerçekte ise bu büyük salon, boş koltuklara, başını telefondan kaldırmayan diplomatlara, alkışlamak için hangi cümleyi beklediğini bilemeyen delegelere hitap edilen dev bir monolog alanına dönüşmüş durumda. Her yıl Eylül ayında, dünya liderleri BM Genel Kurulu’nda sahne alır. Kimisi ses tonuyla dikkat çeker, kimisi esprisiyle, kimisi de sahneye geç çıkmasıyla. Ama konuşmaların çoğu, kendi iç kamuoyuna yöneliktir. Oradaki metinler, diplomasi değil, genellikle “PR çalışması”dır. Bir ülke lideri “insan hakları”ndan dem vururken aynı anda kendi ülkesinde gazeteciler hapse atılıyor olabilir. Bir diğeri “barış” çağrısı yaparken, birkaç gün sonra başka bir ülkenin topraklarına füze gönderebilir. Bu yüzden BM Genel Kurulu sahnesinde samimiyetten çok performans izlenir. Gerçek diplomasiler koridorlarda, kapalı kapılar ardında oynanır. Genel Kurul ise seyircisiz bir oyundur. 3. Perde – Sahne Arkası: Çıkarlar, Lobiler ve Kulisler BM'nin sahne ışıkları altında barış ve insanlık mesajları verilirken, kulislerde başka oyunlar dönmektedir. Büyük devletler, gelişmekte olan ülkeleri “yardım paketleri”yle yönlendirir. Oylar satın alınmaz belki, ama “bağış”lar ve “askeri iş birlikleri” stratejik zamanlara denk gelir. Bazı BM memurlarının karıştığı yolsuzluk skandalları, yetersiz raporlamalar ve taraflı açıklamalar, tiyatronun sahne arkasındaki dekorların çürümekte olduğunu gösterir. Uluslararası hukuk, “evrensel” değil, uygulanabilir olanın hukukudur. Eğer güçlüysen, sana işlemeyen yasalar vardır. Zayıfsan, BM kararları üzerindeki tüm ağırlığıyla tepene iner. BM sahnesinde adalet, çoğu zaman gücün makyajıdır. 4. Perde – Sessiz Seyirciler BM’nin bir zamanlar umutla izlenen sahnesi, artık birçok ülke ve toplum için sadece bir “arka plan gürültüsü”ne dönüşmüş durumda. Artık kimse bu tiyatrodan büyük bir değişim beklemiyor. Seyirciler salonu terk ediyor; bazıları yeni sahneler kurmaya çalışıyor – BRICS gibi, Afrika Birliği gibi alternatif platformlar. Ancak sorun şu: BM'nin alternatifi hâlâ yok. Ve bu yüzden tiyatro devam etmek zorunda. Belki bu tiyatro gerçek bir dönüşümle yeniden anlam kazanabilir. Ama bunun için önce oyuncuların replikleri değil, rollerin kendisi değişmeli. Epilog – Perde Kapanmıyor, Oyun Devam Ediyor Dünyanın en büyük sahnesinde, en büyük oyuncular rollerini oynamaya devam ediyor. Alkışlar azaldı, seyirciler yorgun, dekorlar eskidi. Ama perde inmiyor. Çünkü bu oyun, insanlığın diplomasiyle barış arasındaki umutsuz dengesini temsil ediyor. Birleşmiş Milletler Tiyatrosu, belki de bu yüzden trajikomik: Çünkü içinde umut da var, umutsuzluk da. Samimiyet de var, sahtecilik de. Ve belki de en trajik olan şu: Bu tiyatronun dışında bir gerçeklik yok. Not: Değerli Okuyucularım, Dünyada kan gövdeyi götürürken, devletler birbirinin kuyusunu kazarken, Gazze’de çocuklar, bebekler ölürken, son Birleşmiş Milletler toplantısında sergilenenler üzerine köşe yazarı arkadaşım Sevgili Arzu Kök ile oradaki tiyatroyu andıran durum üzerine yazmak lazım dedik ve Onun büyük katkıları ile bu yazıyı ortaya çıkardık ve de okurlarımıza benim köşemde sunmaya karar verdik.
Ekleme Tarihi: 25 Eylül 2025 -Perşembe

Birleşmiş Milletler Tiyatrosu

Küresel Sahnenin Bitmeyen Oyunu

Giriş – Perde Açılıyor

Birleşmiş Milletler binasının önünden geçen turistler, mavi bayrakların gölgesinde fotoğraf çekerken çoğu, içeride sergilenen büyük oyundan habersizdir. 1945’te kurulan bu kurum, savaşın dehşetini yaşamış bir dünyanın “bir daha asla” umuduyla inşa ettiği büyük bir sahneydi. Ancak günümüzde Birleşmiş Milletler (BM), bu idealist dekorun altında gittikçe daha fazla politik tiyatroya, daha az etkili diplomasilere sahne olmaya başladı.

Sahne var, oyuncular var, alkışlar bazen gerçek bazen zoraki. Ama sahne sonunda değişmiyor. Çünkü bu bir temsil değil, temsil edilen bir gerçekliğin yerine geçen gösteri artık. BM, bugün “barış ve iş birliği” maskesiyle oynanan bitmeyen bir trajikomedinin merkezidir.

1. Perde – Güvenlik Konseyi: Veto Sahnesi

BM’nin kalbindeki en güçlü organ olan Güvenlik Konseyi, aslında tam anlamıyla bir “beş kişilik oyun”dur. ABD, Rusya, Çin, Fransa ve Birleşik Krallık’tan oluşan daimi üyeler, veto kartlarıyla tüm senaryoyu istedikleri gibi yönlendirebilir. Ne zaman bir kriz çıksa – ister Gazze’de sivil ölümleri, ister Ukrayna’daki işgal, ister Sudan’daki iç savaş – çözüm önerileri hazırlanır, delegeler konuşmalar yapar, karar taslakları dağıtılır.

Sonra biri çıkar, “veto ediyorum” der. Perde kapanır. Oyuncular dağılır. Seyirciler hayal kırıklığıyla evine döner.

Bir çocuk öldüğünde bile karar alamayan bir kurumdan ne beklenir? BM, bu yönüyle artık barışı sağlayan değil, savaşları belgeleyen bir sahne yönetmeni gibi. Işıkları yakıyor, ses düzenini kuruyor, herkes repliğini okuyor. Ama kimse oyunun dışına çıkamıyor.

2. Perde – Genel Kurul: Boş Koltuklara Hitaben

Genel Kurul, her ülkenin eşit söz hakkı olduğu yerdir – en azından metinlerde. Gerçekte ise bu büyük salon, boş koltuklara, başını telefondan kaldırmayan diplomatlara, alkışlamak için hangi cümleyi beklediğini bilemeyen delegelere hitap edilen dev bir monolog alanına dönüşmüş durumda.

Her yıl Eylül ayında, dünya liderleri BM Genel Kurulu’nda sahne alır. Kimisi ses tonuyla dikkat çeker, kimisi esprisiyle, kimisi de sahneye geç çıkmasıyla. Ama konuşmaların çoğu, kendi iç kamuoyuna yöneliktir. Oradaki metinler, diplomasi değil, genellikle “PR çalışması”dır.

Bir ülke lideri “insan hakları”ndan dem vururken aynı anda kendi ülkesinde gazeteciler hapse atılıyor olabilir. Bir diğeri “barış” çağrısı yaparken, birkaç gün sonra başka bir ülkenin topraklarına füze gönderebilir.

Bu yüzden BM Genel Kurulu sahnesinde samimiyetten çok performans izlenir. Gerçek diplomasiler koridorlarda, kapalı kapılar ardında oynanır. Genel Kurul ise seyircisiz bir oyundur.

3. Perde – Sahne Arkası: Çıkarlar, Lobiler ve Kulisler

BM'nin sahne ışıkları altında barış ve insanlık mesajları verilirken, kulislerde başka oyunlar dönmektedir. Büyük devletler, gelişmekte olan ülkeleri “yardım paketleri”yle yönlendirir. Oylar satın alınmaz belki, ama “bağış”lar ve “askeri iş birlikleri” stratejik zamanlara denk gelir.

Bazı BM memurlarının karıştığı yolsuzluk skandalları, yetersiz raporlamalar ve taraflı açıklamalar, tiyatronun sahne arkasındaki dekorların çürümekte olduğunu gösterir.

Uluslararası hukuk, “evrensel” değil, uygulanabilir olanın hukukudur. Eğer güçlüysen, sana işlemeyen yasalar vardır. Zayıfsan, BM kararları üzerindeki tüm ağırlığıyla tepene iner.

BM sahnesinde adalet, çoğu zaman gücün makyajıdır.

4. Perde – Sessiz Seyirciler

BM’nin bir zamanlar umutla izlenen sahnesi, artık birçok ülke ve toplum için sadece bir “arka plan gürültüsü”ne dönüşmüş durumda. Artık kimse bu tiyatrodan büyük bir değişim beklemiyor. Seyirciler salonu terk ediyor; bazıları yeni sahneler kurmaya çalışıyor – BRICS gibi, Afrika Birliği gibi alternatif platformlar.

Ancak sorun şu: BM'nin alternatifi hâlâ yok. Ve bu yüzden tiyatro devam etmek zorunda.

Belki bu tiyatro gerçek bir dönüşümle yeniden anlam kazanabilir. Ama bunun için önce oyuncuların replikleri değil, rollerin kendisi değişmeli.

Epilog – Perde Kapanmıyor, Oyun Devam Ediyor

Dünyanın en büyük sahnesinde, en büyük oyuncular rollerini oynamaya devam ediyor. Alkışlar azaldı, seyirciler yorgun, dekorlar eskidi. Ama perde inmiyor. Çünkü bu oyun, insanlığın diplomasiyle barış arasındaki umutsuz dengesini temsil ediyor.

Birleşmiş Milletler Tiyatrosu, belki de bu yüzden trajikomik: Çünkü içinde umut da var, umutsuzluk da. Samimiyet de var, sahtecilik de.

Ve belki de en trajik olan şu: Bu tiyatronun dışında bir gerçeklik yok.

Not: Değerli Okuyucularım,

Dünyada kan gövdeyi götürürken, devletler birbirinin kuyusunu kazarken, Gazze’de çocuklar, bebekler ölürken, son Birleşmiş Milletler toplantısında sergilenenler üzerine köşe yazarı arkadaşım Sevgili Arzu Kök ile oradaki tiyatroyu andıran durum üzerine yazmak lazım dedik ve Onun büyük katkıları ile bu yazıyı ortaya çıkardık ve de okurlarımıza benim köşemde sunmaya karar verdik.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.