Merve KABAKUŞ FİLİZCAN
Köşe Yazarı
Merve KABAKUŞ FİLİZCAN
 

“Bu Devirde Dürüst Kalmak, Bir Tür Direniş”

Bu çağda dürüst kalmak kolay değil. Gerçek olan susarken, sahte olan alkışlanıyor. Güçlü görünmek, doğru olmaktan daha çok övülüyor. Ve içten biri olduğunuzda… ya fazla geliyorsunuz ya da görmezden geliniyorsunuz. Çünkü dürüstlük, insanların maskeleriyle barışık yaşadığı bir zamanda rahatsız edici bir sessizlik yaratır. Yüzüne gülümseyenlerin arkasını gören biri olmak, her zaman konforlu değildir. Ama yine de susmayanlar var. Göründüğü gibi olanlar. Olduğu gibi kalanlar. Yanlış anlaşılma riskine rağmen doğruyu söyleyenler. İşte onlar… bu çağda gürültüsüz ama kararlı bir direnişin içindeler. Çünkü bu devir, “mış gibi” yaşamanın devri. Herkes mutluy-muş gibi, başarılıy-mış gibi, haklıy-mış gibi... Ama aslında herkes biraz yalnız, biraz kırgın ve çokça yorgun… Dürüst kalmak, dışarıya değil, kendine sadık kalmaktır. Ve bu, kim ne derse desin, en güçlü duruşlardan biridir. Yeri gelir, yalnız bırakır. Yeri gelir, size "fazla" olur. Ama gece başınızı yastığa koyduğunuzda… Kendi sesinizle barış içinde uyursunuz. Ve işte o huzur, hiçbir onayla, hiçbir alkışla değişilmez. Bu çağda gerçek kalabilmek belki; daha az sevilmek, ama kendinizi daha çok sevmektir. Kalabalıkların içinde görünmeden yürümek, ama aynaya baktığınızda kendinizle gurur duymaktır. Ve evet, bu bir tür delilik gibi görünebilir… Ama aslında, bu dünyanın en sessiz, en zarif direnişidir. Bir şey daha var… Yalanın içinde hayatını sürdüren insanlar var. Ve en acısı şu ki: Artık insanlar onların yalan söylediğini fark ediyor. Görüyor, anlıyor, hissediyor... Ama susuyor. Çünkü bir söz var ya: “Ben sizin ne istediğinizi bilmeyen yanınızla savaşamam.” O kadar yorgunuz ki... O yalanlara tahammül edecek gücümüz kalmadı. Kendi hayatlarımızı ayakta tutmakla meşgulüz; Ve o sahte maskeleri, bizim gerçeğe tutunmaya çalışan yanımızı sadece biraz daha yıpratıyor. Bu yüzden... Kendinle çelişmeden yaşamak, başkalarının görmekten kaçtığı şeylere gözünü kapatmamak, belki de bu çağda yapılabilecek en cesur şey. Çünkü dürüst kalmak, sadece doğruyu söylemek değil —kendini unutmamaktır. Ve unutmayın dostlarım; “İnsanın en büyük cesareti, herkes sahte yaşarken gerçek kalmayı seçmesidir.”
Ekleme Tarihi: 20 Haziran 2025 -Cuma

“Bu Devirde Dürüst Kalmak, Bir Tür Direniş”

Bu çağda dürüst kalmak kolay değil. Gerçek olan susarken, sahte olan alkışlanıyor. Güçlü görünmek, doğru olmaktan daha çok övülüyor. Ve içten biri olduğunuzda… ya fazla geliyorsunuz ya da görmezden geliniyorsunuz. Çünkü dürüstlük, insanların maskeleriyle barışık yaşadığı bir zamanda rahatsız edici bir sessizlik yaratır. Yüzüne gülümseyenlerin arkasını gören biri olmak, her zaman konforlu değildir.

Ama yine de susmayanlar var. Göründüğü gibi olanlar. Olduğu gibi kalanlar. Yanlış anlaşılma riskine rağmen doğruyu söyleyenler. İşte onlar… bu çağda gürültüsüz ama kararlı bir direnişin içindeler.

Çünkü bu devir, “mış gibi” yaşamanın devri.

Herkes mutluy-muş gibi, başarılıy-mış gibi, haklıy-mış gibi...

Ama aslında herkes biraz yalnız, biraz kırgın ve çokça yorgun…

Dürüst kalmak, dışarıya değil, kendine sadık kalmaktır. Ve bu, kim ne derse desin, en güçlü duruşlardan biridir.

Yeri gelir, yalnız bırakır.

Yeri gelir, size "fazla" olur.

Ama gece başınızı yastığa koyduğunuzda…

Kendi sesinizle barış içinde uyursunuz.

Ve işte o huzur, hiçbir onayla, hiçbir alkışla değişilmez.

Bu çağda gerçek kalabilmek belki; daha az sevilmek, ama kendinizi daha çok sevmektir. Kalabalıkların içinde görünmeden yürümek, ama aynaya baktığınızda kendinizle gurur duymaktır. Ve evet, bu bir tür delilik gibi görünebilir… Ama aslında, bu dünyanın en sessiz, en zarif direnişidir.

Bir şey daha var…

Yalanın içinde hayatını sürdüren insanlar var.

Ve en acısı şu ki:

Artık insanlar onların yalan söylediğini fark ediyor.

Görüyor, anlıyor, hissediyor...

Ama susuyor.

Çünkü bir söz var ya:

“Ben sizin ne istediğinizi bilmeyen yanınızla savaşamam.”

O kadar yorgunuz ki...

O yalanlara tahammül edecek gücümüz kalmadı.

Kendi hayatlarımızı ayakta tutmakla meşgulüz;

Ve o sahte maskeleri, bizim gerçeğe tutunmaya çalışan yanımızı sadece biraz daha yıpratıyor.

Bu yüzden... Kendinle çelişmeden yaşamak, başkalarının görmekten kaçtığı şeylere gözünü kapatmamak, belki de bu çağda yapılabilecek en cesur şey. Çünkü dürüst kalmak, sadece doğruyu söylemek değil —kendini unutmamaktır.

Ve unutmayın dostlarım;

“İnsanın en büyük cesareti, herkes sahte yaşarken gerçek kalmayı seçmesidir.”

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (3)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
SÜMEYYE K
(20.06.2025 10:07 - #3345)
Çünkü bu devir, “mış gibi” yaşamanın devri. maalesef hocam elinize sağlık
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Vildan
(20.06.2025 18:30 - #3346)
Ne yazık ki öyle. Kaleminize sağlık
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Ferda
(22.06.2025 01:32 - #3347)
Yalan olduğunu bile bile bir sürü hikaye dinlemek zorunda bırakılmak hayat dediğimiz malesef
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.