İsmail Kaya
Köşe Yazarı
İsmail Kaya
 

SERÇE

Serçelerin kalbi dakikada yaklaşık 500 civarı atım yapar. Bu sayı insanların dakikadaki kalp atımının yaklaşık 5 katıdır. Serçelerin kalbinin bu kadar hızlı atmasının nedeni yaşadıkları ölüm korkusu mu, yoksa hayatta kaldıkları her saniyeyi dolu dolu, heyecanlı yaşamak mıdır bilinmez. Serçeler yanından geçtiğimizde bile dikkatimizi çekmeyen, küçük 10-15 santimlik kuşlar… Buldukları küçücük deliklere derme çatma yuvalar yapan, kendi halinde yaşamaya çalışan kuşlar… Serçeler göçmen kuşlar olmadıkları için nereden ne tehlike gelir farkına bile varmazlar. Tek gayeleri vardır avlanmadan mutlu bir yaşam sürebilmek. Ancak insanlar ve hayvanlar onları rahat bırakır mı? Kolay av olmaları nedeniyle kedi ve köpeklerin gözleri onların üzerinde. Hadi hayvanları anlarım karın doyurma telaşı… Ya o kendini bilmez şımarık insanlar. Onlar ise ellerine bir avuç buğday alıp, serçeleri tuzağa düşürür, sonra da sapanla avlarlar. Hikâye bu ya, bir gün kanadı kırık bir serçe Hz. Süleyman’ın yanına gelir ve kanadını bir adamın kırdığını söyler. Hz Süleyman hemen adamı huzuruna çağırtır. Bakar ki gelen adam bir derviş. Şaşırır ve der ki: ‘Bu serçenin kanadını sen mi kırdın?’ Adam ise ‘evet’ der ve olayı anlatır: ‘Serçeyi avlamak için üzerine gittim kaçmadı, daha da yaklaştım yine kaçmadı. Sonra yakalamak için üzerine atıldım ve o esnada havalandı. Ben de tuttuğum için kanadı kırıldı’ Hz Süleyman serçeye döner: ‘Neden kaçmadın? Seni yakalamaya çalışacağı aşikarmış’ der. Serçe Hz Süleyman’a der ki: ‘Efendim ben onu derviş kıyafetli görünce beni yakalamaya çalışacağını düşünmedim. Avcı olsaydı zaten kaçardım.’ Hz Süleyman kuşu haklı bulur ve kuşun yaşadığına kısas olarak dervişin kolunun kırılmasını emreder. Serçe hemen müdahale eder: ‘Onun kolunu kırmayın efendim’ der. Hz Süleyman şaşırır ve nedenini sorar. Serçe ise: ‘Onun kolunu kırarsanız kolu iyileşince yine aynı şeyi yapar. Onun üzerindeki derviş kıyafetini çıkarın. Çıkarın ki benim gibi kuşlar bundan sonra ona aldanmasın’ der. Serçenin saf ve temiz kalbinin aldatılması hikayesiydi bu. Biz insanların çocuk yaştan beri yaptığı, büyüğün gücünü kendinden daha aciz, daha küçük olanın üzerinde sergilemesiydi: derviş, genç, yaşlı, yetişkin, sarhoş, ayyaş, çoluk, çocuk fark etmez… Serçelere kıyamadığım doğrudur. Kalbim hangi tür serçeydi bu şiiri yazdığımda bilmem ama daha 15 yaşında idim. Ben de kafiyelerimle rediflerimle serçe nasiplensin istedim ve avcım olan kadına uyarladım şiirimi: Serçelerin kalbi küçük olur bilir misin? O küçücük kalbine kocaman aşkı sığdırır sen de böyle sever misin? Kanatları hep ona gider sen de bana gelir misin? Beni serçe gibi sever misin?   Küçükken sapanla serçe avına çıkardık Onun küçücük bedeni bizi doyurur sanırdık Keşke bunu hiç yapmasaydık Serçenin aşkla atan kalbini durdurmasaydık   Bir gün beni de avladı avcının biri Feride imiş adı, melekmiş lakabı O beni diğerleri gibi sapanla avlamadı Önce bana kendini verdi sonra beni benden aldı
Ekleme Tarihi: 05 Ekim 2025 -Pazar

SERÇE

Serçelerin kalbi dakikada yaklaşık 500 civarı atım yapar. Bu sayı insanların dakikadaki kalp atımının yaklaşık 5 katıdır.

Serçelerin kalbinin bu kadar hızlı atmasının nedeni yaşadıkları ölüm korkusu mu, yoksa hayatta kaldıkları her saniyeyi dolu dolu, heyecanlı yaşamak mıdır bilinmez.

Serçeler yanından geçtiğimizde bile dikkatimizi çekmeyen, küçük 10-15 santimlik kuşlar… Buldukları küçücük deliklere derme çatma yuvalar yapan, kendi halinde yaşamaya çalışan kuşlar…

Serçeler göçmen kuşlar olmadıkları için nereden ne tehlike gelir farkına bile varmazlar. Tek gayeleri vardır avlanmadan mutlu bir yaşam sürebilmek.

Ancak insanlar ve hayvanlar onları rahat bırakır mı? Kolay av olmaları nedeniyle kedi ve köpeklerin gözleri onların üzerinde. Hadi hayvanları anlarım karın doyurma telaşı…

Ya o kendini bilmez şımarık insanlar. Onlar ise ellerine bir avuç buğday alıp, serçeleri tuzağa düşürür, sonra da sapanla avlarlar.

Hikâye bu ya, bir gün kanadı kırık bir serçe Hz. Süleyman’ın yanına gelir ve kanadını bir adamın kırdığını söyler. Hz Süleyman hemen adamı huzuruna çağırtır. Bakar ki gelen adam bir derviş. Şaşırır ve der ki:

‘Bu serçenin kanadını sen mi kırdın?’

Adam ise ‘evet’ der ve olayı anlatır:

‘Serçeyi avlamak için üzerine gittim kaçmadı, daha da yaklaştım yine kaçmadı. Sonra yakalamak için üzerine atıldım ve o esnada havalandı. Ben de tuttuğum için kanadı kırıldı’

Hz Süleyman serçeye döner:

‘Neden kaçmadın? Seni yakalamaya çalışacağı aşikarmış’ der.

Serçe Hz Süleyman’a der ki:

‘Efendim ben onu derviş kıyafetli görünce beni yakalamaya çalışacağını düşünmedim. Avcı olsaydı zaten kaçardım.’

Hz Süleyman kuşu haklı bulur ve kuşun yaşadığına kısas olarak dervişin kolunun kırılmasını emreder.

Serçe hemen müdahale eder:

‘Onun kolunu kırmayın efendim’ der.

Hz Süleyman şaşırır ve nedenini sorar.

Serçe ise:

‘Onun kolunu kırarsanız kolu iyileşince yine aynı şeyi yapar. Onun üzerindeki derviş kıyafetini çıkarın. Çıkarın ki benim gibi kuşlar bundan sonra ona aldanmasın’ der.

Serçenin saf ve temiz kalbinin aldatılması hikayesiydi bu. Biz insanların çocuk yaştan beri yaptığı, büyüğün gücünü kendinden daha aciz, daha küçük olanın üzerinde sergilemesiydi: derviş, genç, yaşlı, yetişkin, sarhoş, ayyaş, çoluk, çocuk fark etmez…

Serçelere kıyamadığım doğrudur. Kalbim hangi tür serçeydi bu şiiri yazdığımda bilmem ama daha 15 yaşında idim. Ben de kafiyelerimle rediflerimle serçe nasiplensin istedim ve avcım olan kadına uyarladım şiirimi:

Serçelerin kalbi küçük olur bilir misin?

O küçücük kalbine kocaman aşkı sığdırır sen de böyle sever misin?

Kanatları hep ona gider sen de bana gelir misin?

Beni serçe gibi sever misin?

 

Küçükken sapanla serçe avına çıkardık

Onun küçücük bedeni bizi doyurur sanırdık

Keşke bunu hiç yapmasaydık

Serçenin aşkla atan kalbini durdurmasaydık

 

Bir gün beni de avladı avcının biri

Feride imiş adı, melekmiş lakabı

O beni diğerleri gibi sapanla avlamadı

Önce bana kendini verdi sonra beni benden aldı

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (10)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Melis K.
(05.10.2025 09:28 - #3906)
Çok güzel bir yazıydı. Şiiriniz çok hoşuma gitti. Böylesine güzel yazı ve şiirlerinizi bekliyoruz.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
46 ali
(05.10.2025 09:47 - #3908)
Bravo
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Nevzat
(05.10.2025 10:11 - #3909)
Tebrikler. Ne kadar güzel bir yazı. Yükte hafif pahada ağır misali.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Hıcran D
(05.10.2025 11:47 - #3910)
Harika çok güzel olmuş
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Duygu İDİ
(05.10.2025 12:59 - #3911)
Bu yazı, küçücük bir kalbin ne denli büyük bir güven taşıyabileceğini gösteriyor. Serçenin kanadını kıran, bir avcıdan çok, güvenin maskesi olmuş. Serçenin "kolunu kırmayın, kıyafetini çıkarın" feryadı,tüm dünyaya yayılan riyakârlık hastalığına karşı en derin merhamet dersidir. O saf kalbin kırılmaması dileğiyle... İçten bir yazı olmuş, tebrikler.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Kadir
(05.10.2025 13:16 - #3913)
Feride meleğinle mutluluklar dilerim
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Ufuk06
(05.10.2025 18:24 - #3916)
Belli ki İsmail'i Feride'ye olan aşkı çok büyük. Yazılarında şiirlerinde hayatının her yerinde tamamıyla kalbinin en güzel yerinde yaşatıyor sevgisini. Dünyasının her tarafını Feride'nin sevgisiyle dolduran yüreği sevgi dolu İsmail alkışlıyorum
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
ayşegül
(07.10.2025 09:36 - #3921)
harika aşırı güzel
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
G. Altay
(08.10.2025 23:40 - #3929)
Gecenin karanlığına gün gibi düştü bu garip serçenin feryadı, yazınız da bizi bizden aldı, yüreğinizden damlayan nameler daim olsun diyelim İsmail Bey
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Fatih Özbek
(11.10.2025 15:33 - #3945)
Harika bir yazıydı çok beğendim
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)

Diğer Yazıları

Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.