Hamdi Özdemir
Köşe Yazarı
Hamdi Özdemir
 

Yaşam Yalnızca Bedensel Varoluş Değil !

“Umut, kalbin derinliklerinde yeşeren, evrensel bir enerjidir.” Yaşam, yalnızca bir bedensel varoluş değil; her anı tutkuyla, bilinçle ve sorumlulukla yaşama iradesidir. Kalpten gelen her adım, anlamlı bir geleceğin tohumudur. Bu yazıda kullandığım “bizler” sözcüğü, sadece bir çoğul zamir değildir; o, yaşama, devrime, sevgiye ve özgürlüğe yürekten bağlı, farklı geçmişlerden gelen ama aynı ortak hayale inanan bireylerin evrensel sesidir. Her birimiz, kültürel çeşitliliğin mozaiğinde ayrı bir renk, toplumsal vicdanın gövdesinde ayrı bir damarı temsil ediyoruz. Kimimiz bu ülkenin dağ köylerinden çıkıp gelen bir öğretmen, kimimiz taş sokaklarda büyümüş bir işçi çocuğu, kimimiz şehirlerin sabahında gözlerini açan umudu sırtlayan bir kadın Ama hepimiz, aynı göğü soluyan, aynı yüreği paylaşan geniş bir topluluğun parçasıyız. Ülkemizin semalarında dalgalanan özgürlük bayrakları, yalnızca bir sembol değil; nice fedakârlığın, halkların ortak direnişinin, hayal edilmiş yarınların kanaviçeye işlenmiş hâlidir. Göklerdeki o bayrak, nice türkünün sözlerinde, nice annenin duasında, nice öğrencinin haykırışında vücut bulur. O bayrak, sadece dalgalanmaz; aynı zamanda yaşatır. Umut; gözle görünmeyen ama yüreğin dokunabildiği tek enerjidir belki de. İdeolojiden öte, sezgisel bir çağrıdır. Coğrafyaya sığmaz, zamana hapsolmaz. Umut, fiziki görünüşün ötesindedir. Çünkü o, insan ruhunun evrensel titreşimidir. Bazen bir çocuğun çizdiği güneşte, bazen de suskun bir ihtiyarın göz pınarında belirir. Ve işte o umut, yeni bir toplumun ilk harcıdır. Dostluk, devrimi sadece bir fikir olmaktan çıkarıp, yaşanabilir bir hayale dönüştüren en insani bağdır. Gerçek dostluk, görünmez ama hissedilir; görünürde sade ama özünde derindir. Aristoteles’in “iki ayrı bedende yaşayan tek ruh” ifadesiyle işaret ettiği bu duygusal birliktelik, Voltaire’in “erdemli insanlar arasında kendiliğinden doğan anlaşma” tanımında anlam bulur. Ancak kelimelerle tanımlanamaz dostluk, yaşanır, paylaşılır, dayanışmayla derinleşir. Ve ne yazık ki, vatanseverlik gibi en kutsal değerler zaman zaman suistimale uğramakta, siyasallaşmakta, araçsallaştırılmaktadır. Gerçek vatanseverlik; yalnızca bir afişte değil, bir davranışta, bir duruşta, bir suskunlukta bile anlam kazanır. Çocukların güvenle yürüdüğü sokaklarda, kamusal alanlara duyulan saygıda, doğaya bırakılan bir kap suyla görünür hâle gelir. Oysa kimileri, bu yüksek değeri kendi çıkarlarına alet etmekte, haklı sesi bastırmak için “vatan haini” yaftasına sarılmaktadır. Bu, yalnızca dilin değil, toplumsal güvenin de kirletilmesidir. Ancak her şeye rağmen, bizler yılmıyoruz. Yaşamı, aşkı, devrimi ve adaleti ortak değer olarak gören bizler; geçmişin yaralarından bugünün cevherini çıkarıyor, geleceğin umuduna doğru yürüyen bir inanç yolculuğu sürdürüyoruz. Ve biliyoruz: bu yol, yalnız yürünmez. Kalplerimiz ortak attıkça, nefesimiz aynı hakikate yöneldikçe, hiçbir engel bizi yıldırmaz. Gelin, tüm farklılıklarımızı bir kenara bırakıp, ortak değerlerimizin çizgisinde buluşalım. Gelin, umutla örülmüş bu yolda birbirimize omuz olalım. Çünkü bazı yolculuklar vardır ki, yalnızca kendimize değil, birbirimize verdiğimiz sözleri de taşır içinde. Ve bu yolculuk, sevdayla başlar; özgürlükle anlam bulur. Ve… Çünkü bazı yolculuklar vardır ki, tek yönü yoktur; dönüp dolaşıp bizi içimizdeki en saf hakikate ulaştırır. O hakikat de çoğu zaman, sadece sevgidir. Kalbi hâlâ umutla çarpan, gözleri hâlâ adaleti arayanlar, bu satırları yalnızca bir yazı olarak değil, bir davet olarak gör. Çünkü hepimizin içinde bir yerlerde yeşeren o kırılgan umut, ancak birlikte büyüyebilir. Sessiz kalmanın değil, birlikte ses olmanın zamanıdır. Belki bir komşuna “nasılsın” diyerek, belki bir çocuğun hayalini ciddiye alarak, belki de sadece kalbinin sesine kulak vererek başlayabilir bu değişim. Sor kendine: “Ben bugün bu ülkenin yarınları için ne yaptım?” Ve bil ki, bu soru bile bir başlangıçtır. Haydi gel, sadece izleyen değil, değiştiren olalım. Yolu yüreğimizle yürüyelim, yükü vicdanla taşıyalım.
Ekleme Tarihi: 17 June 2025 - Tuesday

Yaşam Yalnızca Bedensel Varoluş Değil !

Umut, kalbin derinliklerinde yeşeren, evrensel bir enerjidir.”

Yaşam, yalnızca bir bedensel varoluş değil; her anı tutkuyla, bilinçle ve sorumlulukla yaşama iradesidir. Kalpten gelen her adım, anlamlı bir geleceğin tohumudur. Bu yazıda kullandığım “bizler” sözcüğü, sadece bir çoğul zamir değildir; o, yaşama, devrime, sevgiye ve özgürlüğe yürekten bağlı, farklı geçmişlerden gelen ama aynı ortak hayale inanan bireylerin evrensel sesidir.

Her birimiz, kültürel çeşitliliğin mozaiğinde ayrı bir renk, toplumsal vicdanın gövdesinde ayrı bir damarı temsil ediyoruz. Kimimiz bu ülkenin dağ köylerinden çıkıp gelen bir öğretmen, kimimiz taş sokaklarda büyümüş bir işçi çocuğu, kimimiz şehirlerin sabahında gözlerini açan umudu sırtlayan bir kadın Ama hepimiz, aynı göğü soluyan, aynı yüreği paylaşan geniş bir topluluğun parçasıyız.

Ülkemizin semalarında dalgalanan özgürlük bayrakları, yalnızca bir sembol değil; nice fedakârlığın, halkların ortak direnişinin, hayal edilmiş yarınların kanaviçeye işlenmiş hâlidir. Göklerdeki o bayrak, nice türkünün sözlerinde, nice annenin duasında, nice öğrencinin haykırışında vücut bulur. O bayrak, sadece dalgalanmaz; aynı zamanda yaşatır.

Umut; gözle görünmeyen ama yüreğin dokunabildiği tek enerjidir belki de. İdeolojiden öte, sezgisel bir çağrıdır. Coğrafyaya sığmaz, zamana hapsolmaz. Umut, fiziki görünüşün ötesindedir. Çünkü o, insan ruhunun evrensel titreşimidir. Bazen bir çocuğun çizdiği güneşte, bazen de suskun bir ihtiyarın göz pınarında belirir. Ve işte o umut, yeni bir toplumun ilk harcıdır.

Dostluk, devrimi sadece bir fikir olmaktan çıkarıp, yaşanabilir bir hayale dönüştüren en insani bağdır. Gerçek dostluk, görünmez ama hissedilir; görünürde sade ama özünde derindir. Aristoteles’in “iki ayrı bedende yaşayan tek ruh” ifadesiyle işaret ettiği bu duygusal birliktelik, Voltaire’in “erdemli insanlar arasında kendiliğinden doğan anlaşma” tanımında anlam bulur. Ancak kelimelerle tanımlanamaz dostluk, yaşanır, paylaşılır, dayanışmayla derinleşir.

Ve ne yazık ki, vatanseverlik gibi en kutsal değerler zaman zaman suistimale uğramakta, siyasallaşmakta, araçsallaştırılmaktadır. Gerçek vatanseverlik; yalnızca bir afişte değil, bir davranışta, bir duruşta, bir suskunlukta bile anlam kazanır. Çocukların güvenle yürüdüğü sokaklarda, kamusal alanlara duyulan saygıda, doğaya bırakılan bir kap suyla görünür hâle gelir. Oysa kimileri, bu yüksek değeri kendi çıkarlarına alet etmekte, haklı sesi bastırmak için “vatan haini” yaftasına sarılmaktadır. Bu, yalnızca dilin değil, toplumsal güvenin de kirletilmesidir.

Ancak her şeye rağmen, bizler yılmıyoruz. Yaşamı, aşkı, devrimi ve adaleti ortak değer olarak gören bizler; geçmişin yaralarından bugünün cevherini çıkarıyor, geleceğin umuduna doğru yürüyen bir inanç yolculuğu sürdürüyoruz. Ve biliyoruz: bu yol, yalnız yürünmez. Kalplerimiz ortak attıkça, nefesimiz aynı hakikate yöneldikçe, hiçbir engel bizi yıldırmaz.

Gelin, tüm farklılıklarımızı bir kenara bırakıp, ortak değerlerimizin çizgisinde buluşalım. Gelin, umutla örülmüş bu yolda birbirimize omuz olalım. Çünkü bazı yolculuklar vardır ki, yalnızca kendimize değil, birbirimize verdiğimiz sözleri de taşır içinde. Ve bu yolculuk, sevdayla başlar; özgürlükle anlam bulur.

Ve…

Çünkü bazı yolculuklar vardır ki, tek yönü yoktur; dönüp dolaşıp bizi içimizdeki en saf hakikate ulaştırır. O hakikat de çoğu zaman, sadece sevgidir.


Kalbi hâlâ umutla çarpan, gözleri hâlâ adaleti arayanlar, bu satırları yalnızca bir yazı olarak değil, bir davet olarak gör. Çünkü hepimizin içinde bir yerlerde yeşeren o kırılgan umut, ancak birlikte büyüyebilir. Sessiz kalmanın değil, birlikte ses olmanın zamanıdır. Belki bir komşuna “nasılsın” diyerek, belki bir çocuğun hayalini ciddiye alarak, belki de sadece kalbinin sesine kulak vererek başlayabilir bu değişim.

Sor kendine: “Ben bugün bu ülkenin yarınları için ne yaptım?” Ve bil ki, bu soru bile bir başlangıçtır. Haydi gel, sadece izleyen değil, değiştiren olalım. Yolu yüreğimizle yürüyelim, yükü vicdanla taşıyalım.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (9)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Veli AYER
(17.06.2025 13:36 - #3329)
Yüreğine kalemine sağlık, Yasar Kemali ,Ruhi SUYU, livaneliyi, M.Akif Ersoyu anlayamayan kitleler barışı yararlarını kardeşliği anlayamazlar. Bilim ve bilimsel eğitimde, Diline ,tarihine ,Kültürüne sahip çıkan onları doğru öğrenen kitleler senin yazını anlıyoruz anlamaya devam ederiz. Sen de bu kitleden geldin ama hümanist yönün dünya değerlerini öğretti sana, bana ,yurtseverlere.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Niyazi Gezik
(17.06.2025 16:33 - #3332)
Her birimiz ayrı bir renk ve ayrı bir rengi maalesef temsil edemiyoruz.Bu ülkede hala dilini konuşamayan,dinini yaşayamayan halklar ve inançlar var.Tabii ki sözüm size değil.Yazınızı beğenerek okudum.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Tekin Aydın
(17.06.2025 20:09 - #3333)
Yüreğine aklına sağlık başkan düşündürmeye devam
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Mustafa mete
(17.06.2025 20:29 - #3334)
Canım hocam benim çok güzel bir yazı olmuş kaleminize saglık hocam sıcacık bizden duygularla olmuş çok teşekkür ederim
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Kemal Barış
(18.06.2025 09:33 - #3336)
Yazıların felsefe de içermekte, tebrikler....
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
A.Üretener
(18.06.2025 10:51 - #3337)
Kardeşim. Ellerine yüreğine sağlık.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Fidan Okyar sarıer
(18.06.2025 13:28 - #3340)
Eline sağlık
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
kemal
(19.06.2025 11:13 - #3344)
Kaleminize sağlık
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Kudret Sarıkaya
(28.06.2025 02:34 - #3360)
Umutların bitmemesi dileğiyle... kaleminize sağlık.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.