Hamdi Özdemir
Köşe Yazarı
Hamdi Özdemir
 

Turp Meselesi

“Süngüyle her şeyi halledersiniz, lakin üstüne oturamazsınız" Otto Von Bismarck “Siyasi anlamda "turpların büyüğü heybede" atasözü Türkçe bir deyimdir. Genellikle bir politikacının veya siyasi bir grubun en önemli veya en etkili hamlesini en son yapacağını ifade eder. Bu, stratejik bir planın veya önemli bir bilginin son ana kadar saklanması anlamına gelir. Bu atasözü, siyasi arenada sıkça kullanılan bir stratejiyi anlatır ve genellikle büyük bir sürpriz veya önemli bir açıklamanın son ana kadar saklanacağını ima eder.” Sözü, gücün ve şiddetin sınırlarını vurgular. Türkiye'de son dönemde yaşanan hukuksuzluklar ve rafa kaldırılan demokratik uygulamalar, bu sözün ne kadar doğru olduğunu bir kez daha gözler önüne sermektedir. *** Son yıllarda Türkiye'de hukuk devleti ilkelerinin erozyona uğradığına dair endişeler gerçektir. Yargı bağımsızlığına yönelik müdahaleler, ifade özgürlüğünün kısıtlanması ve temel hakların ihlalleri, toplumun geniş kesimlerinde rahatsızlık yaratmıştır. Demokratik mekanizmaların işlevsiz hale gelmesi, halkın yönetime olan güvenini sarsmakta ve toplumsal huzuru tehlikeye sokmaktadır. Güç kullanılarak elde edilen geçici zaferler, uzun vadede kalıcı barış ve istikrar sağlayamaz. Hukukun üstünlüğü ve demokratik değerler, barış ve huzurun teminatıdır. Türkiye'de yaşanan hukuksuzluklar, toplumda derin yaralar açmakta ve kalıcı bir düzenin önünde engel teşkil etmektedir. Türkiye'de kalıcı barış ve istikrarın sağlanabilmesi için diyalog ve anlayış ön planda tutulmalıdır. Farklılıkları bir zenginlik olarak görmek, toplumsal barışın anahtarıdır. Yargı bağımsızlığının yeniden tesis edilmesi, ifade özgürlüğünün korunması ve temel hakların gözetilmesi, demokratik bir toplum için olmazsa olmazlardır. Sonuçta, "Süngüyle her şeyi halledebilirsiniz, ancak üstüne oturamazsınız" sözü, Türkiye'nin güncel durumuna ışık tutarak, hukuksuzlukların ve rafa kaldırılan demokratik uygulamaların uzun vadede sürdürülebilir olmadığını hatırlatır. Kalıcı bir düzen ve barış, ancak hukuk ve demokrasi ilkeleriyle sağlanabilir. Geleceğimizin daha adil, demokratik ve huzurlu olması dileğiyle... Kalıcı bir çözümün temel taşları arasında, hukukun üstünlüğü, demokrasi, insan hakları ve barışçıl diyalog bulunmaktadır. İşte bazı somut adımlar: Yargı Bağımsızlığının Sağlanması: Hukukun üstünlüğünün tesis edilmesi, yargının bağımsız ve tarafsız çalışması için kritik öneme sahiptir. Yargının siyasetten arındırılması ve hakimlerin bağımsız kararlar alabilmesi, adaletin sağlanması açısından gereklidir. İfade Özgürlüğünün Korunması: Bireylerin fikirlerini özgürce ifade edebildiği, medya ve sivil toplum kuruluşlarının sansürsüz çalışabildiği bir ortam, demokratik bir toplumun temel taşlarındandır. Temel Hakların Gözetilmesi: İnsan haklarının korunması ve herkesin eşit haklara sahip olduğu bir düzenin sağlanması, toplumsal barışın teminatıdır. Diyalog ve Uzlaşı: Farklı görüşlerin ve grupların bir arada yaşayabilmesi için diyalog ve uzlaşı kültürünün teşvik edilmesi gereklidir. Eğitim ve Bilinçlendirme: Toplumun her kesimine ulaşacak şekilde, hukuk, insan hakları ve demokrasi konularında bilinçlendirme çalışmaları yapılmalıdır. Sivil Toplumun Güçlendirilmesi: Sivil toplum kuruluşları ve toplumsal hareketlerin özgürce faaliyet gösterebilmesi, demokrasinin gelişmesi açısından çok önemlidir. Bu adımlar, uzun vadede Türkiye’de daha demokratik, adil ve huzurlu bir toplumun inşa edilmesine büyük katkı sağlayacaktır.
Ekleme Tarihi: 20 Ocak 2025 - Pazartesi

Turp Meselesi

“Süngüyle her şeyi halledersiniz, lakin üstüne oturamazsınız" Otto Von Bismarck

“Siyasi anlamda "turpların büyüğü heybede" atasözü Türkçe bir deyimdir. Genellikle bir politikacının veya siyasi bir grubun en önemli veya en etkili hamlesini en son yapacağını ifade eder. Bu, stratejik bir planın veya önemli bir bilginin son ana kadar saklanması anlamına gelir.

Bu atasözü, siyasi arenada sıkça kullanılan bir stratejiyi anlatır ve genellikle büyük bir sürpriz veya önemli bir açıklamanın son ana kadar saklanacağını ima eder.”

Sözü, gücün ve şiddetin sınırlarını vurgular. Türkiye'de son dönemde yaşanan hukuksuzluklar ve rafa kaldırılan demokratik uygulamalar, bu sözün ne kadar doğru olduğunu bir kez daha gözler önüne sermektedir.

***

Son yıllarda Türkiye'de hukuk devleti ilkelerinin erozyona uğradığına dair endişeler gerçektir. Yargı bağımsızlığına yönelik müdahaleler, ifade özgürlüğünün kısıtlanması ve temel hakların ihlalleri, toplumun geniş kesimlerinde rahatsızlık yaratmıştır. Demokratik mekanizmaların işlevsiz hale gelmesi, halkın yönetime olan güvenini sarsmakta ve toplumsal huzuru tehlikeye sokmaktadır.

Güç kullanılarak elde edilen geçici zaferler, uzun vadede kalıcı barış ve istikrar sağlayamaz. Hukukun üstünlüğü ve demokratik değerler, barış ve huzurun teminatıdır. Türkiye'de yaşanan hukuksuzluklar, toplumda derin yaralar açmakta ve kalıcı bir düzenin önünde engel teşkil etmektedir.

Türkiye'de kalıcı barış ve istikrarın sağlanabilmesi için diyalog ve anlayış ön planda tutulmalıdır. Farklılıkları bir zenginlik olarak görmek, toplumsal barışın anahtarıdır. Yargı bağımsızlığının yeniden tesis edilmesi, ifade özgürlüğünün korunması ve temel hakların gözetilmesi, demokratik bir toplum için olmazsa olmazlardır.

Sonuçta, "Süngüyle her şeyi halledebilirsiniz, ancak üstüne oturamazsınız" sözü, Türkiye'nin güncel durumuna ışık tutarak, hukuksuzlukların ve rafa kaldırılan demokratik uygulamaların uzun vadede sürdürülebilir olmadığını hatırlatır. Kalıcı bir düzen ve barış, ancak hukuk ve demokrasi ilkeleriyle sağlanabilir. Geleceğimizin daha adil, demokratik ve huzurlu olması dileğiyle...

Kalıcı bir çözümün temel taşları arasında, hukukun üstünlüğü, demokrasi, insan hakları ve barışçıl diyalog bulunmaktadır. İşte bazı somut adımlar:

Yargı Bağımsızlığının Sağlanması:

Hukukun üstünlüğünün tesis edilmesi, yargının bağımsız ve tarafsız çalışması için kritik öneme sahiptir. Yargının siyasetten arındırılması ve hakimlerin bağımsız kararlar alabilmesi, adaletin sağlanması açısından gereklidir.

İfade Özgürlüğünün Korunması:

Bireylerin fikirlerini özgürce ifade edebildiği, medya ve sivil toplum kuruluşlarının sansürsüz çalışabildiği bir ortam, demokratik bir toplumun temel taşlarındandır.

Temel Hakların Gözetilmesi:

İnsan haklarının korunması ve herkesin eşit haklara sahip olduğu bir düzenin sağlanması, toplumsal barışın teminatıdır.

Diyalog ve Uzlaşı:

Farklı görüşlerin ve grupların bir arada yaşayabilmesi için diyalog ve uzlaşı kültürünün teşvik edilmesi gereklidir.

Eğitim ve Bilinçlendirme:

Toplumun her kesimine ulaşacak şekilde, hukuk, insan hakları ve demokrasi konularında bilinçlendirme çalışmaları yapılmalıdır.

Sivil Toplumun Güçlendirilmesi:

Sivil toplum kuruluşları ve toplumsal hareketlerin özgürce faaliyet gösterebilmesi, demokrasinin gelişmesi açısından çok önemlidir.

Bu adımlar, uzun vadede Türkiye’de daha demokratik, adil ve huzurlu bir toplumun inşa edilmesine büyük katkı sağlayacaktır.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (12)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Erman Fen10men
(20.01.2025 16:46 - #2400)
Türkiye'nin son 25 yıldaki siyasi, ideolojik, topolojik, eğitimsel, toplumsal ve sosyolojik açıdan incelenmesi adına harika bir yazı.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
İrfan Hasözbek
(20.01.2025 16:51 - #2401)
Çok güzel yazmışsın ama bu şuan Türkiye için geçerli değil çok zor ve karanlık günler bekliyor bizleri
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Mesut ÖZDEMİR
(20.01.2025 17:13 - #2402)
Ah emmim bu adamın heybesinde ne ararsan var ayrımcılık yolsuzluk yoksulluk adam kayirmacılik heybe dolu karşı tarafın heybesinde ne var önemli olan o
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
İnci
(20.01.2025 20:22 - #2404)
Yönetim şeklini demokrasi olarak kabul eden devletlerde yürütme gücünü hükümet, yasama gücünü parlamento ve yargı gücünü bağımsız mahkemeler kullanmaktadır NOKTA
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Tekin Aydın
(20.01.2025 20:58 - #2406)
Süper umarım memleketi yönetenler dikkate alırlar söylenleri yazılanları kalemine sağlık
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
F. Berker
(21.01.2025 18:14 - #2412)
Heybetin ne ile doldurulduğu …… Bu güzel yazı için teşekkürler
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Kudret Sarıkaya
(21.01.2025 18:41 - #2413)
Türkiye’mizin durumunu çok güzel özetlemişsiniz…
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Venüs
(22.01.2025 11:30 - #2417)
Bu daha iyi günlerimiz diye düşünüyorum
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Rahmi özcan
(23.01.2025 10:29 - #2421)
Yazına tamamen katılıyorum. Yarınlarımız hukukun üstünlüğü olması dileğiyle.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Ziya
(25.01.2025 08:01 - #2429)
Agzina yueregine, kale mine saglik
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Esra Genç
(28.01.2025 15:46 - #2458)
Eski Türkiyeyi arar olduk geri viteste ilerliyoruz
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Rahmi özcan
(04.02.2025 01:22 - #2499)
Güzel yazı olmuş. Tebrikler
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.