Hamdi Özdemir
Köşe Yazarı
Hamdi Özdemir
 

Güneş Topla Benim İçin

Yaz – 1985 / Bodrum ve İpek O yaz, Bodrum’un sıcağı yalnızca tenine değil, içine de çökmüştü. Güneş, sabahları denizin üstüne bir mühür gibi vurur, öğlenleri taş sokakları yakar, akşamları ise İpek’in saçlarında parıldardı. Her şey çok fazlaydı ve çok güzeldi. Ve her şey, Livaneli’nin yeni çıkan albümündeki o şarkıyla başlıyordu: “Güneş topla benim için” İlk kez duymuştu o şarkıyı, bir sokaktan geçerken. Bir kasetçalar, bir bakkalın önünde, cızırtılı ama kararlı bir sesle yankılanıyordu. Livaneli’nin sesi, sanki doğrudan kalbine akıyordu. Sonra nereye gitse, hangi yana dönse, “Güneş Topla Benim İçin” şarkısı yankılanıyordu. Sanki 1985 yılının değil, gelecek yılların da ruhunu ele geçirmişti. Sanki o yaz, sadece yaşanmıyor; hafızasına kaydediliyordu. Durup dinledi. Sanki biri içindeki özlemi, o zamana kadar adını koyamadığı bir boşluğu fark etmişti. Sanki biri İpek’i tanıyordu. İpek İpek… Bodrum’un beyaz badanalı evleri gibi sade, Begonviller gibi başına buyruk, Deniz gibi derin ve zaman gibi ulaşılmaz. Ama aynı zamanda: Esmer teniyle güneşin altında parlayan, kıvırcık saçlarıyla rüzgârda dalga dalga savrulan, gamzeli yanaklarıyla her gülüşünde taş sokakları aydınlatan, sevgi yumağı bir kız; yanında olduğunda her insanın içindeki boşluğu dolduran bir nazar boncuğuydu… Her sabah sahilde buluşuyorlardı. İpek, elinde bir defterle gelirdi. Sayfaları deniz tuzuyla kabarmış, kenarları güneşle sararmış. O, cebinde bir eski kol saatiyle. Çalışmayan, zamanı durdurmuş bir saat. Babasından kalmıştı. Ama o yaz, o saat İpek’e ayarlıydı. Ne zaman ona yaklaşsa, içinde bir tik tak başlardı. Zaman onunla akıyor, onunla duruyordu. Bir gün, kale duvarlarına yaslanmışlardı. Bodrum’un yakıcı Güneş’i batıyordu. Ve, Livaneli uzaktan çalıyordu. İpek, gözlerini kapatıp mırıldandı: “Bir gün doğar elbet de…” O an, zaman durdu. Bodrum sustu. Sadece onlar vardı. Ve Güneş topla benim için şarkısı. O yaz, Bodrum bir şehir değildi. Bir ritüeldi. Her günü, güneşi İpek için toplamakla geçti. Her gece, şarkının içinde kaybolmakla… İpek’in sesi, Livaneli’nin sözlerine karıştı. Onun gençliği, o yazın sıcağına mühürlendi. Şimdi ne zaman o şarkıyı duysa, içim titrer. Çünkü o yaz ve İpek hâlâ oradadır. Bodrum’un taşlarında, İpek’in gülüşünde, Livaneli’nin sesinde… Ve ben hâlâ güneşi onun için toplamaya devam ediyor. Cebimde hâlâ o saat var. Zamanı durdurmuş ama hatırayı hâlâ taşıyan bir saat. Ve, hep İpek’e ayarlı. Not: “Bu hafta günlük siyasetin boğuculuğundan kurulalım istedim! Biraz duyguyu, birazda sevgiyi anımsayalım? Ne dersiniz?”
Ekleme Tarihi: 01 Aralık 2025 -Pazartesi

Güneş Topla Benim İçin

Yaz – 1985 / Bodrum ve İpek

O yaz, Bodrum’un sıcağı yalnızca tenine değil, içine de çökmüştü.
Güneş, sabahları denizin üstüne bir mühür gibi vurur, öğlenleri taş sokakları yakar, akşamları ise İpek’in saçlarında parıldardı.
Her şey çok fazlaydı ve çok güzeldi.
Ve her şey, Livaneli’nin yeni çıkan albümündeki o şarkıyla başlıyordu:
“Güneş topla benim için”

İlk kez duymuştu o şarkıyı, bir sokaktan geçerken.
Bir kasetçalar, bir bakkalın önünde, cızırtılı ama kararlı bir sesle yankılanıyordu.
Livaneli’nin sesi, sanki doğrudan kalbine akıyordu.
Sonra nereye gitse, hangi yana dönse, “Güneş Topla Benim İçin” şarkısı yankılanıyordu.
Sanki 1985 yılının değil, gelecek yılların da ruhunu ele geçirmişti.
Sanki o yaz, sadece yaşanmıyor; hafızasına kaydediliyordu.

Durup dinledi.
Sanki biri içindeki özlemi, o zamana kadar adını koyamadığı bir boşluğu fark etmişti.
Sanki biri İpek’i tanıyordu.

İpek

İpek…
Bodrum’un beyaz badanalı evleri gibi sade,
Begonviller gibi başına buyruk,
Deniz gibi derin ve zaman gibi ulaşılmaz.
Ama aynı zamanda:

Esmer teniyle güneşin altında parlayan, kıvırcık saçlarıyla rüzgârda dalga dalga savrulan, gamzeli yanaklarıyla her gülüşünde taş sokakları aydınlatan, sevgi yumağı bir kız; yanında olduğunda her insanın içindeki boşluğu dolduran bir nazar boncuğuydu…

Her sabah sahilde buluşuyorlardı.
İpek, elinde bir defterle gelirdi. Sayfaları deniz tuzuyla kabarmış, kenarları güneşle sararmış.
O, cebinde bir eski kol saatiyle.
Çalışmayan, zamanı durdurmuş bir saat.
Babasından kalmıştı.
Ama o yaz, o saat İpek’e ayarlıydı.
Ne zaman ona yaklaşsa, içinde bir tik tak başlardı.
Zaman onunla akıyor, onunla duruyordu.

Bir gün, kale duvarlarına yaslanmışlardı.
Bodrum’un yakıcı Güneş’i batıyordu.
Ve, Livaneli uzaktan çalıyordu.
İpek, gözlerini kapatıp mırıldandı:
“Bir gün doğar elbet de…”

O an, zaman durdu.
Bodrum sustu.
Sadece onlar vardı.
Ve Güneş topla benim için şarkısı.

O yaz, Bodrum bir şehir değildi.
Bir ritüeldi.
Her günü, güneşi İpek için toplamakla geçti.
Her gece, şarkının içinde kaybolmakla…

İpek’in sesi, Livaneli’nin sözlerine karıştı.
Onun gençliği, o yazın sıcağına mühürlendi.
Şimdi ne zaman o şarkıyı duysa, içim titrer.
Çünkü o yaz ve İpek hâlâ oradadır.
Bodrum’un taşlarında, İpek’in gülüşünde, Livaneli’nin sesinde…
Ve ben hâlâ güneşi onun için toplamaya devam ediyor.
Cebimde hâlâ o saat var.
Zamanı durdurmuş ama hatırayı hâlâ taşıyan bir saat.
Ve, hep İpek’e ayarlı.

Not: “Bu hafta günlük siyasetin boğuculuğundan kurulalım istedim! Biraz duyguyu, birazda sevgiyi anımsayalım? Ne dersiniz?”

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (11)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Mehmet Nurkut İlhan
(01.12.2025 18:17 - #4219)
Dostum güneş toplayacak yakında herkesi, adalet gelecek. Demokrasi gelecek. Adaletin nasıl işlediğini görecek akp mhp sandıktan sonra.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Kemal
(01.12.2025 21:06 - #4220)
Kalemine saglık
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Kemal Barış
(01.12.2025 22:22 - #4221)
Tebrikler....
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sadegül alagoz
(01.12.2025 23:33 - #4222)
Belki zamanı saatleri durduran şarkı Güneş topla benim için Ama yürekte sıcacık kalan tınlarıyla saklanmış bağlayan bir nota Daha oluşmuş zamanı hatırla benim için olmuş
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Halil Dağcı
(02.12.2025 12:24 - #4223)
Sizin yazınızda nesir değil mısralardan olmuş Başkanım, tebrik ederim.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Rahmi özcan
(02.12.2025 13:23 - #4224)
Güzel yazı olmuş. Tebrikler
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Bektaş Şen
(03.12.2025 08:59 - #4227)
Kalemine yüreğine sağlık kiymetli kardeşim bol okuyucun olsun.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Fidan Okyar sarıer
(03.12.2025 12:25 - #4229)
Ellerine sağlık
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Rahmi özcan
(04.12.2025 00:31 - #4231)
Güzel yazı olmuş. Tebrikler
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Fethiye Ulusoy
(04.12.2025 22:31 - #4237)
Arı ve duru bir dille yazılmış bu harika hikayeyi okurken gerçekten de günlük siyasetin boğucu ortamından biraz uzaklaştığını hissettim.Ksleminize yüreğinize sağlık, teşekkürler... Not: Şaşırma ifadesinde bir yanlışlık var.Özür diliyorum.Saygılar...
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Meftun Sonakın
(04.12.2025 23:15 - #4239)
Güneş iyi dir
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.