Hamdi Özdemir
Köşe Yazarı
Hamdi Özdemir
 

Neme Lazım Anlayışı Üzerine

Sosyal ve politik etkenler nedeniyle demokrasisi zayıf olan ülkelerde "neme lazım" anlayışı yaygın bir tutum haline gelmiştir. İnsanlar, karşılaşabilecekleri potansiyel tehlikeler, haksızlıklar ve cezalar nedeniyle tepkisiz kalmakta ve olaylara müdahil olmaktan kaçınmaktalar. İfade özgürlüğünün kısıtlandığı ortamlarda bireyler düşüncelerini ve eleştirilerini açıkça dile getiremezler. Bu da insanların sessiz kalmasının ve toplumsal olaylara dahil olmaktan korkmasının temel nedenidir. Bireylerin sessiz kalması, toplumsal sorunların çözülmesini zorlaştırmakta ve sağlıklı bir toplumun oluşmasını engellemektedir. Bazı kültürlerde bireysellik yerine topluluk ön planda tutulur. Örgütlü toplumlarda bireyler, kendi çıkarlarını düşünmek yerine topluluğun çıkarlarını ön planda tutar. Bu durum, bireylerin "neme lazım" diyerek olaylara müdahil olmaktan kaçınmasına yol açabilir. Toplumun gelenek ve değerleri, bireylerin davranışlarını şekillendirir. Geleneksel ve muhafazakâr toplumlarda, insanların olaylara müdahil olmaktan kaçınması ve sessiz kalması daha yaygındır. Hakları için mücadele etmek yerine, mevcut durumu kabullenirler. Aynı, bugün ülkemizde yaşanan durumda olduğu gibi? Kendileri istemiyor, sorgulamıyor ve ne verilirse şükrediliyor. Ekonomik sorunlar ve maddi zorluklar yaşayan bireyler, kendi sorunlarına odaklanarak toplumsal olaylara müdahil olmaktan kaçınırlar. İşsizlik oranlarının yüksek olduğu ve geçim sıkıntılarının yaşandığı toplumlarda bireyler daha çekingen kalır ve olaylara müdahil olmazlar. Günümüzde Türkiye'de yaşanan siyasi ve ekonomik koşullar, "neme lazım" anlayışını daha da güçlendirmektedir. Ekonomik kriz, yüksek enflasyon ve işsizlik oranları, bireylerin günlük yaşamlarında karşılaştıkları zorlukları artırmaktadır. Ayrıca, siyasi istikrar eksikliği ve demokratik açılımların yetersizliği, insanların toplumsal olaylara müdahil olmaktan kaçınmalarını teşvik etmektedir. "Neme lazım" anlayışı, sosyal, politik, kültürel ve ekonomik etkenlerin birleşimi sonucunda ortaya çıkan bir davranış biçimidir. Bu anlayış, bireylerin kendilerini ve sevdiklerini koruma içgüdüsünden kaynaklanabilir ve toplumsal olaylara müdahil olma konusunda çekingen davranmalarına neden olabilir. Ancak, her durumda bu şekilde davranmak toplumsal sorumlulukların yerine getirilmesini engelleyebilir ve sağlıklı bir toplumun gelişimini olumsuz yönde etkiler. Bir arkadaşımın anlattığı bir olay bu durumu oldukça iyi özetliyor. Bir kamu kurumunda çalışan arkadaşım, mesai ücretlerini alamadıkları için öğle paydosunda basın açıklaması yapacaklarını söyledi. Ancak şikâyetçi memurların çoğunluğu kahvede pişpirik oynuyordu. Yanlarına gidip, "Arkadaşlar hadi gidiyoruz, basın açıklaması var" dediğimde, "Boş ver dostum" dediler. "Nasılsa solcular gidiyor, dayak yerse onlar yiyor, hakları alırlarsa hepimiz alıyoruz" demişler. Bu ne büyük çelişki değil mi? Sonuç olarak, ifade özgürlüğünün teşvik edilmesi, ekonomik ve sosyal sorunların çözülmesi, bireylerin toplumsal olaylara daha aktif katılımını sağlayabilir. Bu da daha sağlıklı ve dinamik bir toplumun var olmasını sağlar.  
Ekleme Tarihi: 11 Şubat 2025 - Salı

Neme Lazım Anlayışı Üzerine

Sosyal ve politik etkenler nedeniyle demokrasisi zayıf olan ülkelerde "neme lazım" anlayışı yaygın bir tutum haline gelmiştir. İnsanlar, karşılaşabilecekleri potansiyel tehlikeler, haksızlıklar ve cezalar nedeniyle tepkisiz kalmakta ve olaylara müdahil olmaktan kaçınmaktalar.

İfade özgürlüğünün kısıtlandığı ortamlarda bireyler düşüncelerini ve eleştirilerini açıkça dile getiremezler. Bu da insanların sessiz kalmasının ve toplumsal olaylara dahil olmaktan korkmasının temel nedenidir. Bireylerin sessiz kalması, toplumsal sorunların çözülmesini zorlaştırmakta ve sağlıklı bir toplumun oluşmasını engellemektedir.

Bazı kültürlerde bireysellik yerine topluluk ön planda tutulur. Örgütlü toplumlarda bireyler, kendi çıkarlarını düşünmek yerine topluluğun çıkarlarını ön planda tutar. Bu durum, bireylerin "neme lazım" diyerek olaylara müdahil olmaktan kaçınmasına yol açabilir.

Toplumun gelenek ve değerleri, bireylerin davranışlarını şekillendirir. Geleneksel ve muhafazakâr toplumlarda, insanların olaylara müdahil olmaktan kaçınması ve sessiz kalması daha yaygındır. Hakları için mücadele etmek yerine, mevcut durumu kabullenirler. Aynı, bugün ülkemizde yaşanan durumda olduğu gibi? Kendileri istemiyor, sorgulamıyor ve ne verilirse şükrediliyor.

Ekonomik sorunlar ve maddi zorluklar yaşayan bireyler, kendi sorunlarına odaklanarak toplumsal olaylara müdahil olmaktan kaçınırlar. İşsizlik oranlarının yüksek olduğu ve geçim sıkıntılarının yaşandığı toplumlarda bireyler daha çekingen kalır ve olaylara müdahil olmazlar.

Günümüzde Türkiye'de yaşanan siyasi ve ekonomik koşullar, "neme lazım" anlayışını daha da güçlendirmektedir. Ekonomik kriz, yüksek enflasyon ve işsizlik oranları, bireylerin günlük yaşamlarında karşılaştıkları zorlukları artırmaktadır. Ayrıca, siyasi istikrar eksikliği ve demokratik açılımların yetersizliği, insanların toplumsal olaylara müdahil olmaktan kaçınmalarını teşvik etmektedir.

"Neme lazım" anlayışı, sosyal, politik, kültürel ve ekonomik etkenlerin birleşimi sonucunda ortaya çıkan bir davranış biçimidir. Bu anlayış, bireylerin kendilerini ve sevdiklerini koruma içgüdüsünden kaynaklanabilir ve toplumsal olaylara müdahil olma konusunda çekingen davranmalarına neden olabilir. Ancak, her durumda bu şekilde davranmak toplumsal sorumlulukların yerine getirilmesini engelleyebilir ve sağlıklı bir toplumun gelişimini olumsuz yönde etkiler.

Bir arkadaşımın anlattığı bir olay bu durumu oldukça iyi özetliyor. Bir kamu kurumunda çalışan arkadaşım, mesai ücretlerini alamadıkları için öğle paydosunda basın açıklaması yapacaklarını söyledi. Ancak şikâyetçi memurların çoğunluğu kahvede pişpirik oynuyordu. Yanlarına gidip, "Arkadaşlar hadi gidiyoruz, basın açıklaması var" dediğimde, "Boş ver dostum" dediler. "Nasılsa solcular gidiyor, dayak yerse onlar yiyor, hakları alırlarsa hepimiz alıyoruz" demişler. Bu ne büyük çelişki değil mi?

Sonuç olarak, ifade özgürlüğünün teşvik edilmesi, ekonomik ve sosyal sorunların çözülmesi, bireylerin toplumsal olaylara daha aktif katılımını sağlayabilir. Bu da daha sağlıklı ve dinamik bir toplumun var olmasını sağlar.

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (15)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Erman Fen10men
(11.02.2025 18:47 - #2529)
Çok yanlış bir anlayış ve bu yazı ile daha çok anlıyorum yanlışı
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Mesut ÖZDEMİR
(11.02.2025 18:52 - #2530)
Tüm kurumları ole uşgal edilmiş toplumlar maalesef vurdum duymaz gbi davranabiliyorlar yargı emnutet meclis bir guruhun elinde toplanirsa millet umutsuzluga kapılıyor elimuzde bir tek srçme ve seçilme hakkı jaldı onu vari düzgün kullansak en azından bu guruhtan kurtulabiliriz
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Fidan Okyar sarıer
(11.02.2025 19:00 - #2531)
Elline sağlıklı bencil bir toplum olduk
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Mehmet Nurkut İlhan
(11.02.2025 19:02 - #2532)
Tüm hak arama yollarının kapatılmaya çalışan, halkımızın seçtiği belediye başkanlarına hukuksuz biçimde görevlerini engelleyen, her yerde tedbirsizlik ve imar affından can kayıplarımıza beden olan istifayı düşünmeyen kötü yöneten iktidar ile burun burunayız. Yazıklar olsun, insaf, vicdan, kul hakkı yemeyin artık…
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Memduh SATI
(11.02.2025 19:13 - #2534)
Sevgili Hamdi hocam. Yazınınızın tamamında yaşadığımız Türkiye gerçeğini, baskıcı hükümet yönetim ve toplumun bireyleri üzerindeki sonuçları yazmışsınız. Tüm bu problemleri göğüsleyeceh, toplumu yönlendirecek kudretli muhalefet patisinin yapacağı işler. Hepimizin bildiği doğrulara cevap, Siyasi güçlerin birliği ile mümkün. Tüm bunları yazarken, aslında hiçbirimizin bişey yapmadığı bu zamanda senin gayretini tebrik ediyorum. Gönlüne, kalemine kuvvet
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Süre Süreyya Akçay
(11.02.2025 19:20 - #2536)
Kalemine sağlık Hamdi Bey.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Mustafa mete
(11.02.2025 19:22 - #2538)
Aynen katılıyorum hocam size çok güzel tercüman oldunuz bize vurdum duymaz toplum günden güne daha çok artmaktadır
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Songül
(11.02.2025 19:25 - #2540)
Bana ne, neme lazım, boş ver, bana dokunmayan yılan bin yıl yaşadın, salla başını al maaşını vs...Bu zihniyet deyimlere ve atasözlerimizle iyice bilinçaltına yerleşmiş...
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Özlem ş.
(11.02.2025 19:45 - #2542)
Duygu ve düşüncelerimize tercüman olmuşsunuz. Çok teşekkür ederim. Kaleminize ve yüreğinize sağlık.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Haluk Recai Barutçu
(11.02.2025 19:53 - #2544)
Çok doğru yaklaşım. Katılıyorum. Elinize sağlık.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Gulo
(11.02.2025 20:22 - #2546)
Sonuna kadar katılıyorum size ama günümüz Türkiye sinde ifade özgürlüğü mümkün mü? Her zamanki gibi muhteşem bir yazı Yüreğine sağlık Hamdi bey
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
İlhan Yücel
(11.02.2025 22:48 - #2547)
Ölçüyü kaçırmamak, provokasyon yapmak için pusuda bekleyenlere fırsat oluşturmamak kaydıyla katılıyorum.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Mine
(12.02.2025 09:23 - #2549)
Kaleminize sağlık çok anlamlı bir yazı teşekkür ederiz....
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Feyzullah Aybar
(12.02.2025 15:02 - #2565)
Çok doğru tespitlerin Hamdi kardeşim. Bunların çoğunu yaşadık. Malesef toplum dejenere olmuş durumda.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Kemal Barış
(12.02.2025 20:45 - #2567)
Tebrikler.....
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.