“Duyduk duymadık demeyin! Memleketin birinde “Türkiye Ulusal Ormancılık Programı” hazırlanıyormuş…”(Yücel Çağlar, 21 Nisan 2025,” Ormanlarımız ve Ormancılığımız Üzerine Sessiz Tartışmalar”…) Değerli Yücel Çağlar her yazısında olduğu gibi, burada da yöntem ile işe başlıyor. Ne, niçin ve nasıl yapılacak? Ne ve niçin soruları etiğe, nasıl sorusu da yönteme ilişkindir. Bilimde de sanatta da felsefede de geçerli kuraldır. Çalışmanın amacı ne, kim için, hangi dönem, hedef ve sonuçlarla ve nasıl bir yöntemle işe başlanacak? Amaç-kapsam-yöntem sırası bilimsel tezlerde de sanatsal yapıtlarda da açık ya da örtük olarak izlenir. Yücel Çağlar bu incelemesinde Mustafa Kemal’den bir saptama ile başlıyor; “herhangi bir program milletin ve ülkenin ihtiyacı için yapılır.” Bu yazıda, başlangıçta “ormancılık” konusundaki planlamanın tarihsel geçmişi verilmektedir. Daha sonra, “İklime Dirençli Ormancılık Projesi'nin yazarın deyimiyle “bir gecede” gündeme gelmesi şaşırtıcıdır. Çünkü ilgililerce hiç tartışılmadan ortaya konulan bir şey… Evet, Sevgili Yücel Çağlar’ın bilgilendirmesinden, sorgulamasından ve sorularından çok şey öğreniyoruz. Bu “projenin” görünüşte katılımcıları, hazırlanışı var ama, eleştirel düşünce sistemi içinde sorular arttıkça sanki toplumdan bir şeyler gizleniyor-kaçırılıyor gibi izlenimler de çoğalmaktadır. Yazar Yücel Çağlar’ın öze yönelik eleştiri ve sorgulamalarından başka, projenin diline ilişkin değerlendirmeleri de ayrı bir dikkat konusu. (örnek söz konusu yazı.s.6) Söz konusu projeye ilişkin değerlendirmelerini yazan Yücel Çağlar yazısının ortalarına doğru artık “sessiz tartışmalardan” bir başka aşamaya geçmek zorunda kalıyor ve “haykırarak” yetkilileri, ilgilileri, toplumu, bizleri uyarıyor. Ve yazısının devamında proje içeriğine ilişkin kapsamlı, açık, gerekçeli ve önerili açıklamalarıyla hem eleştirel görevini hem de aydın-yurtsever sorumluluğunu yerine getiriyor. Başlıca öneri olarak, öncelikle Ormancılık Sektör Planları (OSEP)nın yapılması yazılmıştır. Niçin ve nasıl? İşte bunun gerekçelerini, kurallarını, yöntemlerini açık, kapsamlı, tutarlı ve bütüncül olarak ortaya koymuştur. Yücel Çağlar’ın da dediği gibi bir çalışmanın veya projenin başına “Türkiye”, “Ulusal” sözcüklerini koymak o belgeyi toplumsal yapmaz. O belgeyi halkın-ülkenin gereksinimleriyle hazırlanmış kılmaz. Birçok başka alanda da olduğu gibi ormancılık konusunda da sözde-görünüşte bir şeyler çalışılıyormuş gibi yapılıp öz gizlenirse, sonunda toplum büyük acıların-zararların döngüsünde kalır. Değerli araştırmacı-yazar-aydın, orman mühendisi, Doçent doktor Yücel Çağlar’ın” Ormanlarımız ve Ormancılığımız üzerine “Sessiz” Tartışmalar” ını okuyun, çok şey öğreneceksiniz… Hem bilim sevgisi, bilimsel yöntem, tartışma ve yazma felsefesi, hem de doğa-insan ve toplumdaki bütüncül gerçekliği kavrama ve ilerletme duygusu… Var olasın Yücel Çağlar. Sevinçlerin çoğalsın…Üretkenliğin topluma da geçsin…