Ali Eralp - Eğitimci-Araştırmacı-Yazar
Köşe Yazarı
Ali Eralp - Eğitimci-Araştırmacı-Yazar
 

İMAMOĞLU’NU TUTUKLAMAK ÇÖZÜM DEĞİLDİR…

Baskı, zulüm hiçbir ülkeye, hiçbir iktidara iyilik getirmemiştir. Devlet, toplumun sorunlarını çözmek için vardır. İktidarlar halkın mutluluğunu sağlamak için plan, program yapar. Konuşan, eleştiren, düşüncesini söyleyen halkı gözaltına almak, sonra da dört duvar arasına atmak gerçekleri yok etmez. Edemez. Sorunları çözmez. Çözemez. Sorunları azaltmaz. Azaltamaz. Daha çok çoğaltır. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettikleri gerekçesiyle, 2002’den bu yana binlerce dava açılmış, binlerce mahkûmiyet kararı çıkmış… Bu sayı, 1980’den sonra Cumhurbaşkanlarına hakaret edenler için açılan davaların toplam sayısının 30 katı. Evren döneminde 340, Özal döneminde 207, Sezer döneminde 168, Gül döneminde 248 kişiye dava açılmıştı. 2024 yılında bu rakamın 50 binlere ulaştığı söyleniyor. Zanlıların içerisinde 15 - 16 yaşında çocuklar, 70 - 80 yaşında ihtiyarlar bile var. Menderes de aynı yöntemleri kullanmış, aynı yollardan geçerek iktidarını sürdürmek istemişti. Zaman zaman güç kullanmış; devlet radyosunda yalan haberlere, bilgilere bile yer vermişti… O yıllarda da yine yüzlerce gazeteci, yazar, çizer, şair içeri atılmış, düşünce özgürlüğüne zincir vurulmuştu… Geçmişte de Namık Kemal’leri, Mithat Paşaları, Nazım Hikmet’leri “Vatan haini” ilan ederek zindanlara atan, sürgünlere gönderen düşünce, yine aynı düşünceydi. “Orduyu isyana teşvik etti” gerekçesiyle Nazım Hikmet’in gençliğini cezaevlerinde tükettiler. Günümüzde de aynı yöntem izleniyor… Ekrem İmamoğlu hakkında onlarca dava açıldı. Amaç onu susturmak, topluma gözdağı vermek, seçimlere girmesini engellemek, bulunduğu koltuğa kayyum atamak… Ama bunlar boşuna çabalar… Baskıyla, Korkuyla, Zulümle İktidar Olunmaz… Ekrem İmamoğlu sevgisi halkın yüreğinden sökülüp, atılamaz. Bu yol, yol değildir. Çünkü toplumların ilerlemesi, yücelmesi kötü koşulların değişimi ile olur. Sanayi ve tarımın geliştirilmesi, büyütülmesiyle olur. Değişim ise uygarlıkla,  devrimlerle gerçekleşir. Atatürk, yaşamı boyunca direnmeyi, mücadeleyi, aydınlanmayı, uygarlığı seçti seçti. Baskılar, tehditler karşısında asla yılmadı. Subay olduktan sonra Şam’a sürüldü. Daha sonraları Sultan Vahdettin onu ölüme mahkûm etti. Yine vazgeçmedi. Türk ulusu o karanlık dönemi aşıp, şafaklara nasıl ulaştıysa, bugün de ulaşacaktır. Bundan kimse kuşkusu duymasın. Korkutma, baskı yolunu seçen iktidarlar eninde sonunda tarihin mezarlığında yerlerini alırlar… Zulmedenler, yalancılar, talancılar hiçbir ülkede başarıya ulaşamamışlardır…  
Ekleme Tarihi: 25 Mart 2025 -Salı

İMAMOĞLU’NU TUTUKLAMAK ÇÖZÜM DEĞİLDİR…

Baskı, zulüm hiçbir ülkeye, hiçbir iktidara iyilik getirmemiştir.

Devlet, toplumun sorunlarını çözmek için vardır. İktidarlar halkın mutluluğunu sağlamak için plan, program yapar.

Konuşan, eleştiren, düşüncesini söyleyen halkı gözaltına almak, sonra da dört duvar arasına atmak gerçekleri yok etmez. Edemez.

Sorunları çözmez. Çözemez. Sorunları azaltmaz. Azaltamaz. Daha çok çoğaltır.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettikleri gerekçesiyle, 2002’den bu yana binlerce dava açılmış, binlerce mahkûmiyet kararı çıkmış…

Bu sayı, 1980’den sonra Cumhurbaşkanlarına hakaret edenler için açılan davaların toplam sayısının 30 katı.

Evren döneminde 340, Özal döneminde 207, Sezer döneminde 168, Gül döneminde 248 kişiye dava açılmıştı.

2024 yılında bu rakamın 50 binlere ulaştığı söyleniyor. Zanlıların içerisinde 15 - 16 yaşında çocuklar, 70 - 80 yaşında ihtiyarlar bile var.

Menderes de aynı yöntemleri kullanmış, aynı yollardan geçerek iktidarını sürdürmek istemişti.

Zaman zaman güç kullanmış; devlet radyosunda yalan haberlere, bilgilere bile yer vermişti…

O yıllarda da yine yüzlerce gazeteci, yazar, çizer, şair içeri atılmış, düşünce özgürlüğüne zincir vurulmuştu…

Geçmişte de Namık Kemal’leri, Mithat Paşaları, Nazım Hikmet’leri “Vatan haini” ilan ederek zindanlara atan, sürgünlere gönderen düşünce, yine aynı düşünceydi.

“Orduyu isyana teşvik etti” gerekçesiyle Nazım Hikmet’in gençliğini cezaevlerinde tükettiler. Günümüzde de aynı yöntem izleniyor…

Ekrem İmamoğlu hakkında onlarca dava açıldı. Amaç onu susturmak, topluma gözdağı vermek, seçimlere girmesini engellemek, bulunduğu koltuğa kayyum atamak…

Ama bunlar boşuna çabalar… Baskıyla, Korkuyla, Zulümle İktidar Olunmaz… Ekrem İmamoğlu sevgisi halkın yüreğinden sökülüp, atılamaz. Bu yol, yol değildir.

Çünkü toplumların ilerlemesi, yücelmesi kötü koşulların değişimi ile olur. Sanayi ve tarımın geliştirilmesi, büyütülmesiyle olur. Değişim ise uygarlıkla,  devrimlerle gerçekleşir.

Atatürk, yaşamı boyunca direnmeyi, mücadeleyi, aydınlanmayı, uygarlığı seçti seçti.

Baskılar, tehditler karşısında asla yılmadı. Subay olduktan sonra Şam’a sürüldü. Daha sonraları Sultan Vahdettin onu ölüme mahkûm etti. Yine vazgeçmedi.

Türk ulusu o karanlık dönemi aşıp, şafaklara nasıl ulaştıysa, bugün de ulaşacaktır. Bundan kimse kuşkusu duymasın.

Korkutma, baskı yolunu seçen iktidarlar eninde sonunda tarihin mezarlığında yerlerini alırlar…

Zulmedenler, yalancılar, talancılar hiçbir ülkede başarıya ulaşamamışlardır…

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.