Ali Eralp - Eğitimci-Araştırmacı-Yazar
Köşe Yazarı
Ali Eralp - Eğitimci-Araştırmacı-Yazar
 

EĞİTİMSİZ, ÖĞRETİMSİZ, ATATÜRKSÜZ BİR TÜRKİYE YARATMAK İSTİYORLAR…

AKP’nin iktidara geçmesiyle birlikte ülkemiz cahillik, yoksulluk, işsizlik bataklığına saplandı. Çünkü onun bir tek hedefi vardı: Siyasal İslam düzenini ülkede kurmak ve yerleştirmek… Bunun için de halk “Sadaka ve sabır” ekonomisiyle yönetilmeli; eğitimsiz,  tahsilsiz, aç ve muhtaç olmalıydı. Bakın bu konuda AKP yandaşı bir profesör neler söylüyor:  Katıldığı televizyon programında çok çarpıcı açıklamalar yapan Prof. Dr. Bülent Arı, "Ben daha çok cahil ve okumamış tahsilsiz kesimin ferasetine (anlayış-sezgi) güveniyorum bu ülkede. Yani ülkeyi ayakta tutacak olanlar, okumamış, hatta ilkokul bile okumamış, üniversite okumamış cahil halktır" dedi. İşte bu nedenle iktidara gelir gelmez, şeriatçıların ilk işi, köy okullarını kapatmak, çocukları imamlara teslim etmek oldu. Böylece aynı zamanda halkla güzel diyalog kuran, halka yol yordam öğreten ve gerçekleri anlatan Atatürkçü öğretmenleri de köy toplumundan uzaklaştırdılar. Ardından askeri okulları kapattılar. Binlerce imam hatip açtılar. Tüm ülkeyi tarikatlarla, cemaatlerle doldurdular. Şimdi de liseleri tümüyle kaldırmayı ve üniversiteleri 3 yıla düşürmeyi düşünüyorlar. Hedef: Eğitimsiz, öğretimsiz, Atatürksüz bir Türkiye yaratmak… İşte bunun için atama bekleyen gerçek öğretmenler dışlanarak onların yerine mollaları okullara öğretmen olarak görevlendirdiler. Milli eğitim bakanı, Atatürk’ün yasakladığı tarikatlarla, cemaatlerle protokoller imzalıyor şimdi. Milli eğitim göz göre göre yok ediliyor, onun yerine şeriat eğitimini temel alan bir eğitim sistemi kuruluyor. AKP iktidarının bugün ne ekonomi ne eğitim ne sanayi ne de tarım diye bir sorunu vardır. Gençliğin çağdaş bir eğitimden geçip ülkeyi kalkındırması, Atatürk’ün deyişi ile “Muasır medeniyetler seviyesine” çıkarması ve halkın uygar bir yaşam sürmesi onun sorunu değildir. Eğitimsiz, cahil bir gençlik ve halk onun daha çok işine yarayacak çünkü. Bu sayede her şeye inanan, hurafeleri kabul eden bir nesil oluşacak, AKP de emperyalistlerle birlikte ülkeyi sömürmeye devam edecek… İktidar eğitimin yanında ulusal devleti de yıkmak için elinden geleni ardına koymuyor. Zaten ABD emperyalizmi de bunu istiyor ve ilk yıllarından başlayarak bu güne değin bir düşmanlık ve öç alma politikası izledi. Tarikatları, cemaatleri, hilafeti kaldırması; cumhuriyeti yıkmak, parçalamak için isyan bayrağı açan şeriatçı ve bölücü mollaları asması nedeniyle,  Mustafa Kemal’den öç almak için TC’yi tüm tabelalardan sildi. ANT’I ve “Ne Mutlu Türk’üm” demeyi yasakladı. Lozan’ı, Türk’ü, Türklüğü tanımayan, ülkemizden toprak parçası kopararak, yeni bir Kürt devleti kurmak isteyen Öcalan’ı siyasal özgürlüğüne kavuşturmak için yeni bir “APO Komisyonu” kurdu. Bugün Meclisimizde Cumhuriyeti, Atatürk’ü, Lozan’ı kabul etmeyen DEM adında bir parti var ve TBMM’sinde “Biji serok APO!” (Önder Apo çok yaşa) diye bağırmaktadırlar. İktidar, “Terörsüz Türkiye” adı altında onlarla işbirliği yapmaktadır. Çünkü ağababaları ABD de bunu istemektedir. Türkiye’nin ABD büyükelçisi kolları sıvamış, BOP projesini hayata geçirmek için ülkemizde ve Ortadoğu’da dört dönmektedir…    
Ekleme Tarihi: 13 Ekim 2025 -Pazartesi

EĞİTİMSİZ, ÖĞRETİMSİZ, ATATÜRKSÜZ BİR TÜRKİYE YARATMAK İSTİYORLAR…

AKP’nin iktidara geçmesiyle birlikte ülkemiz cahillik, yoksulluk, işsizlik bataklığına saplandı. Çünkü onun bir tek hedefi vardı: Siyasal İslam düzenini ülkede kurmak ve yerleştirmek…

Bunun için de halk “Sadaka ve sabır” ekonomisiyle yönetilmeli; eğitimsiz,  tahsilsiz, aç ve muhtaç olmalıydı. Bakın bu konuda AKP yandaşı bir profesör neler söylüyor:

 Katıldığı televizyon programında çok çarpıcı açıklamalar yapan Prof. Dr. Bülent Arı, "Ben daha çok cahil ve okumamış tahsilsiz kesimin ferasetine (anlayış-sezgi) güveniyorum bu ülkede. Yani ülkeyi ayakta tutacak olanlar, okumamış, hatta ilkokul bile okumamış, üniversite okumamış cahil halktır" dedi.

İşte bu nedenle iktidara gelir gelmez, şeriatçıların ilk işi, köy okullarını kapatmak, çocukları imamlara teslim etmek oldu.

Böylece aynı zamanda halkla güzel diyalog kuran, halka yol yordam öğreten ve gerçekleri anlatan Atatürkçü öğretmenleri de köy toplumundan uzaklaştırdılar.

Ardından askeri okulları kapattılar. Binlerce imam hatip açtılar. Tüm ülkeyi tarikatlarla, cemaatlerle doldurdular.

Şimdi de liseleri tümüyle kaldırmayı ve üniversiteleri 3 yıla düşürmeyi düşünüyorlar. Hedef: Eğitimsiz, öğretimsiz, Atatürksüz bir Türkiye yaratmak…

İşte bunun için atama bekleyen gerçek öğretmenler dışlanarak onların yerine mollaları okullara öğretmen olarak görevlendirdiler.

Milli eğitim bakanı, Atatürk’ün yasakladığı tarikatlarla, cemaatlerle protokoller imzalıyor şimdi.

Milli eğitim göz göre göre yok ediliyor, onun yerine şeriat eğitimini temel alan bir eğitim sistemi kuruluyor.

AKP iktidarının bugün ne ekonomi ne eğitim ne sanayi ne de tarım diye bir sorunu vardır.

Gençliğin çağdaş bir eğitimden geçip ülkeyi kalkındırması, Atatürk’ün deyişi ile “Muasır medeniyetler seviyesine” çıkarması ve halkın uygar bir yaşam sürmesi onun sorunu değildir.

Eğitimsiz, cahil bir gençlik ve halk onun daha çok işine yarayacak çünkü. Bu sayede her şeye inanan, hurafeleri kabul eden bir nesil oluşacak, AKP de emperyalistlerle birlikte ülkeyi sömürmeye devam edecek…

İktidar eğitimin yanında ulusal devleti de yıkmak için elinden geleni ardına koymuyor. Zaten ABD emperyalizmi de bunu istiyor ve ilk yıllarından başlayarak bu güne değin bir düşmanlık ve öç alma politikası izledi.

Tarikatları, cemaatleri, hilafeti kaldırması; cumhuriyeti yıkmak, parçalamak için isyan bayrağı açan şeriatçı ve bölücü mollaları asması nedeniyle,  Mustafa Kemal’den öç almak için TC’yi tüm tabelalardan sildi. ANT’I ve “Ne Mutlu Türk’üm” demeyi yasakladı.

Lozan’ı, Türk’ü, Türklüğü tanımayan, ülkemizden toprak parçası kopararak, yeni bir Kürt devleti kurmak isteyen Öcalan’ı siyasal özgürlüğüne kavuşturmak için yeni bir “APO Komisyonu” kurdu.

Bugün Meclisimizde Cumhuriyeti, Atatürk’ü, Lozan’ı kabul etmeyen DEM adında bir parti var ve TBMM’sinde “Biji serok APO!” (Önder Apo çok yaşa) diye bağırmaktadırlar. İktidar, “Terörsüz Türkiye” adı altında onlarla işbirliği yapmaktadır.

Çünkü ağababaları ABD de bunu istemektedir. Türkiye’nin ABD büyükelçisi kolları sıvamış, BOP projesini hayata geçirmek için ülkemizde ve Ortadoğu’da dört dönmektedir…

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.