Bir zamanlar, onlarca devlet başkanı Atatürk’ün masasında bir araya gelmişti.
Bir keresinde 32 kral 62 cumhurbaşkanına ziyafet vermişti.
Şimdi milletvekillerimiz teröristle görüşmek için onun ayağına gidiyorlar.
Türkiye’nin değişimini gördünüz mü?
Nereden nereye geldik.
Hani bazıları “Nereden nereye geldik” türküleri söylüyorlar ya, işte tam o günleri yaşıyoruz…
Peki, bu Öcalan ziyaretine neden karşı çıkıyoruz?
Çünkü PKK bir terör örgütüdür ve onun lideri de bir teröristtir.
Dünyanın hiçbir ülkesinde devlet ve parlamento milletvekilleri bir teröristin düşüncelerini öğrenmek için onun ayağına gitmemiştir.
Gitmez.
Teröristin kendisine dayattığı siyasal ve sosyal değişikliği kabul etmez.
Devlet, onurunu ayaklar altına almaz.
Aslında bu gerçeği iktidar milletvekilleri de bilmektedirler. Onun için utangaç bir görüntü sergilemektedirler…
Bu nedenle, İmralı’ya giden bir meclis üyesi, kendisine sorulduğunda önce terörist başının yanına gittiğini inkâr etmiş sonra da gerçekler ortaya çıkınca “Gittim” demiştir.
Şimdi tekrar soralım: Atatürkçüler, Ulusal Kurtuluş ve cumhuriyet savunucuları bu İmralı yolculuğuna niçin karşı çıkıyorlar?
Çünkü terörist başı, “Terörsüz Türkiye’nin oluşması için” bir takım istekler ileri sürmektedir. Bunların başında “Türk devletinin dili Türkçedir” sözünün kaldırılmasını istemektedir.
Ne demektir bu, ne anlama geliyor. Değişmesi “Teklif dahi edilemez” 3.üncü madenin, yani
“MADDE 3- Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir.” Maddesinin kaldırılması istenmektedir. Böylece Anayasamızın dokunulmazlığı delinmiş olacaktır.
PKK Atatürk’e, cumhuriyete, Lozan’a, 1924 Anayasasına karşıdır. Ulus devletin yerine federatif bir devlet yapılanmasından yanadır…
Böylece bağımsız bir Kürt devleti kurma imkânı da yaratılmış olacaktır.
Zaten ABD’nin BOP projesinde Türkiye, Suriye, Irak ve İran’ı içine alan bir Kürt devleti kurma planı
vardır. “Terörsüz Türkiye” bir Amerikan projesidir.
Ülkemiz Kürt, Rum, Ermeniler arasında parçalanınca Ulus devlet olma niteliğini de kaybedip bir Ortadoğu ülkesine dönüşecektir.
Atatürk’ün en büyük zaferi vatanımızı bir hilafet, ümmet devleti yapısından çağdaş ulus devlet yapısına dönüştürmesi olmuştur.
Türkiye’yi öteki geri kalmış Ortadoğu ülkelerinden ayıran en büyük özellik işte budur.
ABD ve İsrail Ortadoğu’da laik, ulusal, bağımsız bir Türk devleti istememektedir.
ABD Ankara Büyükelçisi Barrack: “Türkiye için en iyi sistem Osmanlı millet sistemidir“ lafını boşuna söylememiştir.
Bunlar boş girişimlerdir. Çünkü Atatürkçüler asla ikinci bir “Sevr ”e izin vermezler.
