BAŞLAMADAN
Bodrum tatillim çok güzel geçiyor. Yiyor, içiyor, yatıyor, kalkıyor, güneşleniyor, yüzüyor, dinleniyorum. Yazı, mazı yazdığım yok. Hatta okumayı bile asgari düzeye indirdim. Televizyon deseniz, o tarafın veya öte tarafın aynı yandaş kanallarında,aynı teraneyi dinlemekten, izlemekten gına geldi. Belgesellerde bile, yandaş olunan tarafın gizli propagandasının yapılmaya çalışılması midemi ağzıma getiriyor.
Havuzun kenarında hiç bir şey yapmadan öylece oturuyorum. Beni tanıyanlar gördüklerinde şaşırıyorlar. Bir şey yapmadan ne yaptığımı soruyorlar. “Düşünüyorum” desem anlayacaklar mı acaba? “Beynimi şarj ediyorum” desem ne düşünecekler acaba?
Amaaan, bana ne.
“Gözden uzak olan, gönülden de uzak olur” düşüncesiyle hem yazı yazmamak, hem de sizlerden uzaklaşmamak için ne yapabilirim diye düşündüm.
Sonuç şu.
Yıllar önce, bir başka platform için yadığım eski yazılardan uygun ve hala geçerli olanları bulup Gazetenize yollasam acaba basarlar mı ?
Alın size, galiba 2018 yılında yazdığım eski bir yazı. Bakalım Gazeteniz basacak mı? Bakalım siz beğenecek misiniz ?
Buyurun bakın “Şu İngilizler” ne garip insanlar yazısına.
********
Şu İngilizler
Şu İngilizler garip insanlar doğrusu.
Hala otomobillerini yolun ters tarafından kullanıyorlar. Tabii direksiyonlar da arabanın solunda değil sağında.
Güya ölçüleri değiştirdiler ama hala kilometre yerine mil diyorlar .
Santim, metre yerine çoğu zaman “inç, foot, yard “ ölçülerini kullanmayı tercih ediyorlar. Çarşıda, pazarda hakim ağırlık ölçüsü kilogram değil, hala “ounce ve pound”. Likitlerde kimi kez litre değil “pint, galon” revaçta. Yüzey ölçülerinde metrekare yerine “foot square /ayak kare “de ısrar ediliyor. Hacimde de durum farklı değil, metreküp yerine “cubic foot /ayak küp” çıkıyor karşınıza. Termometrelerde santigrad değil fahrenhayt ısı rakamları var. Ben şeker hastasıyım, şeker ölçüm cihazlarında farklı rakamlama sistemleri mevcut.
Yani say, say bitmez.
“Deveye boynun eğri demişler nerem doğru ki diye cevap vermiş”.
Öyle ki, bu ülkenin adını dahi, ben dahil , karıştırmayıp tereddütsüz söyleyebilen sayısı, söyleyemeyenlerin yanında “devede kulak” kalır.
Siz neyin ne olduğunu biliyor musunuz da yukarıdaki cümleme şaşırıp kaşlarınızı yukarı kaldırıyorsunuz?
Öyleyse söyleyin bakalım bu ülkenin adı ne? İngiltere mi, Britanya mı,Büyük Britanya mı, Birleşik Krallık mı?
Yetmediyse devam edeyim. Bu ülkenin başkenti neresi? Olacak iş değil ama başka başkentler de var mı? Ya Başbakanı, Parlamentosu kaç tane
Hadi bir de sporseverlere sorayım. Bu ülkenin kaç milli futbol, basketbol, voleybol, ragbi vs takımı var?
Peki , bayrakta durum ne? Ülkenin kaç bayrağı var ? Bir mi, iki mi, üç, dört, beş?
Bu soruların kaçına doğru cevap verdiniz bilemem ama ben şaşırıp bir anda yanıt yapamayanlar için durumu izah etmeye çalışayım….eğer becerebilirsem.
İngiltere bir ülke adı. Tıpkı Türkiye, Fransa, Uganda, Kiri Bati gibi.
Başkenti Londra, bir başbakanı, bir parlamentosu , bir bayrağı var. Ama az sonra izah edeceğim gibi bu bayrak herkesin bildiği bayrak değil. Haa evet, tüm spor alanlarında da bir milli takımla temsil ediliyor.
İngiltere, Galler ile birlikte ele alındığında bu iki ülkenin ismi Britanya oluyor.
Bunlara İskoçya’yı da eklediğinizde karşınıza Büyük Britanya çıkıyor.
Aa bir de, pardon iki de İrlanda var, değil mi ? Apayrı bir devlet olan İrlanda Cumhuriyetini konumuzdan ayrı tutup Kuzey İrlanda’yı Büyük Britanya'ya ilave ettiğiniz zaman……..
…………Birleşik Krallık ismine ulaşıyorsunuz.
Yukarıda saydığım dört ülkenin dördünün de ayrı başkenti, ayrı başbakanı, ayrı parlamentosu, ayrı bayrağı, ayrı milli takımları var.
İngiltere'nin başkenti Londra, Galler'in ki Cardiff, İskoçya'nın ki Edinburg ve Kuzey İrlanda'nın başkenti de Belfast.
Buna karşılık hepsi ortak başkent olarak Londra’yı seçmişler.
Ortak başbakan ve parlamento da İngiltere başbakanı ve Londra'daki Parlamento (Westminster). Ama hepsinin ayrı parlamentoları ve başbakanları var (Galler, İskoçya ve Kuzey İrlanda’da Başbakanlara Birinci Bakan deniliyor).
Bayrakları da ayrı ama, tüm bayrakları üst üste koyup birleştirmişler ve ortaya 5. Bayrak, yani bildiğiniz bayrak çıkmış.
Milli takımları da ayrı ayrı ve her biri kendi bayrağı ile temsil ediliyor.
Haa, iyi ki hatırlattınız, ülkede bir de kral var, değil mi?
Kral (yahut kraliçe) hepsinin ortak kralı. İngiliz asıllı. Veliahta’a ise, tahta geçene kadar, Galler Prensi unvanı veriliyor. Veliaht tahta geçince bu sefer yeni veliaht Galler Prensi oluyor. Erkek elbiselerinin deseni, modeli için kullanılan “prensdögal” tabiri de buradan kaynaklanıyor.
İngiltere'den olmayan, yani İngiliz değil de Birleşik Krallık mensubu olan bir dostum bana şöyle bir yakarmada bulunmuştu. “ İngilizler kendilerinin ürettikleri iyi, güzel mallara “Made in England” mührünü koyarken bizlerin ürettiği güzel mallara “Made in UK” damgası basarlar İngilizin hakkaniyet anlayışı böyledir işte”.
Bu pazar günü yazısı da böyle olsun.
Hepinize iyi bir hafta sonu dilerim.
