Halit Suiçmez - Ekonomist/Yazar
Köşe Yazarı
Halit Suiçmez - Ekonomist/Yazar
 

ANADOLU’DA ALEVİLİK NASIL DOĞDU…

On birinci yüzyılda Anadolu Selçukluları döneminde ortaya çıkmıştır. 13.ncü yüzyılda da gelişmiştir. Aleviliğin çıkışı ve yaygınlaşmasında gezici dervişler etkili olmuştur. Anadolu’ya Horasan’dan gelen Dervişler… Erenler… Pirleri Ahmet Yesevi’dir. İslam'ı Şamanist unsurlarla yeniden biçimlendirip yorumlamıştır. Hacı Bektaş Veli de Yesevi yolunu izleyenlerdendir. Sulucakarahöyük (Hacı Bektaş İlçesi) yöresine gelmiştir. Ve öğretiyi buradan çok geniş bir coğrafyaya yaymıştır. Bugün 25 milyon insanın bu anlayışta olduğu öne sürülmektedir. Din fanatizmine, cinsel ayrımcılığa ve ırk ayrımına kökten karşıdırlar. O yıllarda Anadolu karmaşık bir dinsel ve ırksal yapı içindeydi. Moğol saldırısı sertti. Her yan karmaşa içindeydi. En gerekli şey hoşgörü ve hümanizm (insancıllık)dir. Düşüncenin asırları aşan gücü buradan ileri gelir. Bu düşüncenin oluşmasında Mezopotamya ve İran kültürü de etkin olmuştur. Örneğin; milattan önce 600 yılında İran’da yayılan Zerdüşt dini Şamanizm'e yakındı. Beşinci yüzyıldaki Mazdek düşüncesi de etkileyen unsurlardandır. İyilik(ışık) ve kötülük(karanlık) çatışması vardır. Işık Tanrısı ’nın yedi veziri ve 12 ruhsal varlığı vardı. Alevi öğretisindeki kutsal 7 rakamı ve 12 İmam’ın kaynağı bunlar olabilir. Kurucu Mazdek kavgayı sonlandırmak için tüm malların ortak kullanımını benimsemişti. Samsat’ta ortaya çıkan bir akım ise Bogomiller’di. Eşitlikçiydiler, sevgili hariç her şeyin paylaşılmasını savunurlardı. Gezici dervişlerin-ozanların şiirlerinde hümanizm-insancıllık net biçimde belirirdi. Hacı Bektaş Veli bir şiirinde şöyle seslenir; "Hararet nardadır, sacda değildir Keramet baştadır, tacda değildir Her ne arar isen kendinde ara Mekke’de Kudüs'te hacda değildir." Aynı dönemde yaşayan Büyük Ozan Yunus Emre de şöyle yazar; “Sen kendine ne sanırsan Ayruğa da onu san Dört kitabın manası Budur işte var ise” Bu konularda en güvenilir kaynakların başında sanırım Irene Melikoff gelmektedir. “Alevilik-Bektaşilik” konuları incelenirken kaynaklarda “dini akım, akım, inanç, inanç biçimi, öğreti, mezhep, düşünce, yol” gibi değişik isimlendirmeler geçmektedir. Konuyu akademik anlamda yazmaya ve Alevilik Bektaşilik düşüncelerinin ekonomi politiğini araştırmaya devam edeceğiz…
Ekleme Tarihi: 13 Ağustos 2025 -Çarşamba

ANADOLU’DA ALEVİLİK NASIL DOĞDU…

On birinci yüzyılda Anadolu Selçukluları döneminde ortaya çıkmıştır.

13.ncü yüzyılda da gelişmiştir.

Aleviliğin çıkışı ve yaygınlaşmasında gezici dervişler etkili olmuştur.

Anadolu’ya Horasan’dan gelen Dervişler… Erenler…

Pirleri Ahmet Yesevi’dir.

İslam'ı Şamanist unsurlarla yeniden biçimlendirip yorumlamıştır.

Hacı Bektaş Veli de Yesevi yolunu izleyenlerdendir.

Sulucakarahöyük (Hacı Bektaş İlçesi) yöresine gelmiştir.

Ve öğretiyi buradan çok geniş bir coğrafyaya yaymıştır.

Bugün 25 milyon insanın bu anlayışta olduğu öne sürülmektedir.

Din fanatizmine, cinsel ayrımcılığa ve ırk ayrımına kökten karşıdırlar.

O yıllarda Anadolu karmaşık bir dinsel ve ırksal yapı içindeydi.

Moğol saldırısı sertti. Her yan karmaşa içindeydi.

En gerekli şey hoşgörü ve hümanizm (insancıllık)dir.

Düşüncenin asırları aşan gücü buradan ileri gelir.

Bu düşüncenin oluşmasında Mezopotamya ve İran kültürü de etkin olmuştur.

Örneğin; milattan önce 600 yılında İran’da yayılan Zerdüşt dini Şamanizm'e yakındı. Beşinci yüzyıldaki Mazdek düşüncesi de etkileyen unsurlardandır.

İyilik(ışık) ve kötülük(karanlık) çatışması vardır.

Işık Tanrısı ’nın yedi veziri ve 12 ruhsal varlığı vardı. Alevi öğretisindeki kutsal 7 rakamı ve 12 İmam’ın kaynağı bunlar olabilir.

Kurucu Mazdek kavgayı sonlandırmak için tüm malların ortak kullanımını benimsemişti.

Samsat’ta ortaya çıkan bir akım ise Bogomiller’di. Eşitlikçiydiler, sevgili hariç her şeyin paylaşılmasını savunurlardı.

Gezici dervişlerin-ozanların şiirlerinde hümanizm-insancıllık net biçimde belirirdi.

Hacı Bektaş Veli bir şiirinde şöyle seslenir;

"Hararet nardadır, sacda değildir

Keramet baştadır, tacda değildir

Her ne arar isen kendinde ara

Mekke’de Kudüs'te hacda değildir."

Aynı dönemde yaşayan Büyük Ozan Yunus Emre de şöyle yazar;

“Sen kendine ne sanırsan

Ayruğa da onu san

Dört kitabın manası

Budur işte var ise”

Bu konularda en güvenilir kaynakların başında sanırım Irene Melikoff gelmektedir.

“Alevilik-Bektaşilik” konuları incelenirken kaynaklarda “dini akım, akım, inanç, inanç biçimi, öğreti, mezhep, düşünce, yol” gibi değişik isimlendirmeler geçmektedir.

Konuyu akademik anlamda yazmaya ve Alevilik Bektaşilik düşüncelerinin ekonomi politiğini araştırmaya devam edeceğiz…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (2)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Nevzat
(13.08.2025 09:17 - #3520)
Fevkalade öğretici ve gerekli bir yazı. Hocam ilminiz, kaleminiz kuvvetli olsun.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Emre S.
(13.08.2025 10:59 - #3521)
Keyifle okudum teşekkürler
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.