Atiye Keskin (Kubanlı) - Yazar
Köşe Yazarı
Atiye Keskin (Kubanlı) - Yazar
 

TÜRK ASKERİ VE TARİH

Doğu Türklerinin ve dünyanın en büyük cihangirlerinden biri olan Cengiz Han  25 yıl Hakanlık yaparak 72 yaşına kadar yaşar. Moğolistan'dan başka Çin'i, Uygurları, Karlukları, Karahıtaylıları idaresi altına alır. Daha sonra batıya dönerek, Harzemşah devletiyle Orta Asya' da ve Anadolu'daki bütün hükümetleri ortadan kaldırarak sınırlarını Çin Denizinden Karadeniz'e kadar genişletir. Don ve Tuna bölgelerine yayılıp. Rusyanın büyük bir kısmını da alarak uzun zamanlardan beri oralarda yaşayan türlü Türk Ulus ve oymaklarını bayrağının altına toplar. Cihangirliği kadar kurduğu kanunlarla da meşhur olan Cengiz Han ölümünden önce bir kurultay toplar. Türk törelerini tesbit ettirir ve kurduğu esaslara Yasa adını verir. Oğullarına imparatorluğun hangi bölgelerini idare edeceklerini bildirdikten sonra der ki: - Kumandanlıkta, idarede en mühim başarı ve en kudretli yol güven ve sevgiyi kazanmaktır. Bütün kazandığım zaferlerimin temeli budur. Yenilmek her zaman telâfi edilir, ama en güçlü yıkılış içten yıkılıştır. Ulu bir ağacın meyvelerine dadanan kargalar ona birşey yapamazlar. Ancak içten içe bir kere çürümeye başlarsa o ağaç yıkılması korkunç olur. Onun için sizlere içten güven ve sevgiyi kıracaklara karşı uyanık olarak milletiniz için yaşamayı vasiyet ederim... 1227 yılında ölen Cengiz Han'dan sonra oğulları, babalarının kumandanlık san'atı yolunda yürüyemedikleri için imparatorluk kısa zamanda parçalanır... Gerçekten de devleti ve orduyu yönetmekte güven ve sevgiyi kazanarak yürüyebilmek bir san'attır. Bütünü için için bölmek isteyenler bu san'atta üstün kumandan ve yöneticileri yaralayarak gözden düşürmeyi veya böylelerini birbirlerine karşı kışkırtmayı yol olarak seçerler. Dünyanın her yerinde emperyalistler, komünistler, kapitalistler bütünü bölmek için seçkin yönetici ve komutanlarını halkın güven ve sevgi bağlarından koparmak ve birbirlerine karşı kışkırtmakla işe başlarlar.  Zaman zaman Türk idarecileri bu oyuna gelecek zaafı göstermişlerse de. Türk kumandanlarının kitleyi arkalarında sevgi ve saygı ile sürükleyebilmek san'atlarınını hiçbir kötü tesirle sarsılmaması milletin dileğidir. Tarih onları bu yolda en büyük imtihanlardan geçirmiştir. Mozart, Viyana kapılarına kadar gelen Türk kumandanlarını sevgi ile takip eden askerlerin atlarının nallarından çıkan armoniden beste yapmıştır.  Halen Cezayir'de tutuklu bulunan Cezayir'in hürriyet mücahidi eski lideri «A. Bella» bir gayeteciye verdiği demeçte «Biz biliyoruz ki, Türkler olmasa Müslümanlık dünyaya yayılmazdı.  -Dünya yabancı dinden olan insanlara insanca muamele etmeye haçlı seferleri dolayısıyla Türk kumandanlarından öğrenmişlerdir. Demiştir. "Yeni nesil rahatına düşkün, atalarının  cesareti onlar da yok" Diyenlere karşı da, Kore'de küçücük Türk tugayı dünyaya parmak ısırtacak imtihanı başarı ile vermiştir. Amerikan Senatörü Lodge  bir konuşmasında,  "Cesaret, kahramanlık, sebat daima üstün vasıflardır. Bu faziletler konusunda Türk kumandanlariyle ölçüle bilecek bir millet tanımıyorum." Demiştir. Yine Amerikan Generali Mc. Bride: «Türk askerlerinin bir gaye etrafında toplanmalarının hayranıyım.» Demiştir.  Alman tarih yazarı Hammer: «Tarih Türklerden o kadar çok şey öğrendi ki, onlar  medeniyetin incileridir.» Sözlerini eserlerinde cesâretle yazar. Ebulgazi Bahadır Han «Şecerei-Türk» eserinde Hz. Peygamber'in cedlerinin Buhara'nın yanındaki Kureyş köyünden Küreyş oymağından geldiğini belirtip, Miraç'da Türkleri beyaz atlar üzerinde Hak yolunda dört nala giderlerken, gördüğünü bildirir. Velhasıl dünya üzerinde Türkler hakkındaki sözler hiçbir millet için söylenmemiştir. Bu asırda Türk kumandan ve idarecileri, Türk gençleri tufanlar gibi bütünü bozan rüzgârlara karşı en zor imtihanların kapısındadırlar. Her türlü yiyicilere, bölücülere, kışkırtıcılara, gelenekleri silmek isteyenlere karşı bir sasıntı halinde olmasına rağmen en güçlü imtihanı vereceklerdir. Onun için Atatürk «Asla şüphem yoktur ki, Türklüğün unutulmuş büyük medenî vasfı kabiliyeti âti'nin yüksek medeniyeti ufkunda yeni bir güneş gibi doğacaktır» demiştir.    
Ekleme Tarihi: 29 April 2025 - Tuesday

TÜRK ASKERİ VE TARİH

Doğu Türklerinin ve dünyanın en büyük cihangirlerinden biri olan Cengiz Han  25 yıl Hakanlık yaparak 72 yaşına kadar yaşar. Moğolistan'dan başka Çin'i, Uygurları, Karlukları, Karahıtaylıları idaresi altına alır. Daha sonra batıya dönerek, Harzemşah devletiyle Orta Asya' da ve Anadolu'daki bütün hükümetleri ortadan kaldırarak sınırlarını Çin Denizinden Karadeniz'e kadar genişletir. Don ve Tuna bölgelerine yayılıp. Rusyanın büyük bir kısmını da alarak uzun zamanlardan beri oralarda yaşayan türlü Türk Ulus ve oymaklarını bayrağının altına toplar. Cihangirliği kadar kurduğu kanunlarla da meşhur olan Cengiz Han ölümünden önce bir kurultay toplar. Türk törelerini tesbit ettirir ve kurduğu esaslara Yasa adını verir. Oğullarına imparatorluğun hangi bölgelerini idare edeceklerini bildirdikten sonra der ki:

- Kumandanlıkta, idarede en mühim başarı ve en kudretli yol güven ve sevgiyi kazanmaktır. Bütün kazandığım zaferlerimin temeli budur. Yenilmek her zaman telâfi edilir, ama en güçlü yıkılış içten yıkılıştır. Ulu bir ağacın meyvelerine dadanan kargalar ona birşey yapamazlar. Ancak içten içe bir kere çürümeye başlarsa o ağaç yıkılması korkunç olur. Onun için sizlere içten güven ve sevgiyi kıracaklara karşı uyanık olarak milletiniz için yaşamayı vasiyet ederim...

1227 yılında ölen Cengiz Han'dan sonra oğulları, babalarının kumandanlık san'atı yolunda yürüyemedikleri için imparatorluk kısa zamanda parçalanır...

Gerçekten de devleti ve orduyu yönetmekte güven ve sevgiyi kazanarak yürüyebilmek bir san'attır. Bütünü için için bölmek isteyenler bu san'atta üstün kumandan ve yöneticileri yaralayarak gözden düşürmeyi veya böylelerini birbirlerine karşı kışkırtmayı yol olarak seçerler. Dünyanın her yerinde emperyalistler, komünistler, kapitalistler bütünü bölmek için seçkin yönetici ve komutanlarını halkın güven ve sevgi bağlarından koparmak ve birbirlerine karşı kışkırtmakla işe başlarlar. 

Zaman zaman Türk idarecileri bu oyuna gelecek zaafı göstermişlerse de. Türk kumandanlarının kitleyi arkalarında sevgi ve saygı ile sürükleyebilmek san'atlarınını hiçbir kötü tesirle sarsılmaması milletin dileğidir. Tarih onları bu yolda en büyük imtihanlardan geçirmiştir. Mozart, Viyana kapılarına kadar gelen Türk kumandanlarını sevgi ile takip eden askerlerin atlarının nallarından çıkan armoniden beste yapmıştır. 

Halen Cezayir'de tutuklu bulunan Cezayir'in hürriyet mücahidi eski lideri «A. Bella» bir gayeteciye verdiği demeçte «Biz biliyoruz ki, Türkler olmasa Müslümanlık dünyaya yayılmazdı. 

-Dünya yabancı dinden olan insanlara insanca muamele etmeye haçlı seferleri dolayısıyla Türk kumandanlarından öğrenmişlerdir. Demiştir.

"Yeni nesil rahatına düşkün, atalarının  cesareti onlar da yok" Diyenlere karşı da, Kore'de küçücük Türk tugayı dünyaya parmak ısırtacak imtihanı başarı ile vermiştir.

Amerikan Senatörü Lodge  bir konuşmasında,  "Cesaret, kahramanlık, sebat daima üstün vasıflardır. Bu faziletler konusunda Türk kumandanlariyle ölçüle bilecek bir millet tanımıyorum." Demiştir. Yine Amerikan Generali Mc. Bride: «Türk askerlerinin bir gaye etrafında toplanmalarının hayranıyım.» Demiştir. 

Alman tarih yazarı Hammer: «Tarih Türklerden o kadar çok şey öğrendi ki, onlar  medeniyetin incileridir.» Sözlerini eserlerinde cesâretle yazar.

Ebulgazi Bahadır Han «Şecerei-Türk» eserinde Hz. Peygamber'in cedlerinin Buhara'nın yanındaki Kureyş köyünden Küreyş oymağından geldiğini belirtip, Miraç'da Türkleri beyaz atlar üzerinde Hak yolunda dört nala giderlerken, gördüğünü bildirir.

Velhasıl dünya üzerinde Türkler hakkındaki sözler hiçbir millet için söylenmemiştir. Bu asırda Türk kumandan ve idarecileri, Türk gençleri tufanlar gibi bütünü bozan rüzgârlara karşı en zor imtihanların kapısındadırlar. Her türlü yiyicilere, bölücülere, kışkırtıcılara, gelenekleri silmek isteyenlere karşı bir sasıntı halinde olmasına rağmen en güçlü imtihanı vereceklerdir. Onun için Atatürk «Asla şüphem yoktur ki, Türklüğün unutulmuş büyük medenî vasfı kabiliyeti âti'nin yüksek medeniyeti ufkunda yeni bir güneş gibi doğacaktır» demiştir.

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.