Sevgili dostlar söz verdiğim gibi elime geçen kitapları tanıtmaya devam ediyorum. Kitaplar elime geçtikçe ve okudukça kitaplarınızı tanıtmaya çalışacağım. Sizler de kitaplarınızın tanıtılmasını isterseniz gazetemize gönderebilirsiniz eserlerinizi. Küçüktüm Ufacıktım Ülkü Yalım Günay’ın kaleminden çıkan, anılarından bir paket gibi okuyucuya sunduğu bir kitap “Küçücüktüm Ufacıktım” 18 öyküden oluşan kitap 115 sayfa olup İzan Yayıncılık’tan çıktı. Ülkü Yalım Günay ”Küçüktüm Ufacıktım” isimli kitabında çocukluğunu anlatıyor aslında. Annesinden, anneannesinden, babasından ve kardeşlerinden dinledikleriyle belleğinde kalan anıları anlatıyor bizlere. İkinci Dünya Savaşı’nın tüm dünyayı etkisine aldığı dönem Türkiye Cumhuriyeti’nin de emperyalizme karşı verdiği Kurtuluş Savaşı sonrasında yaralarını yeni yeni sarmaya başladığı yıllara denk gelir. Savaşın yaşattıklarını unutmak isterken başka bir savaşın kıyısında olmanın verdiği sıkıntılar, acılar anlatılır bize. İlgiyle, merakla okunacağına inanıyorum. Tüm kitaplarında, kurmaca gibi görünen öykülerinde bile toplumsal gerçekliklere ışık tutan, insanı yer yer hüzünlendiren öyküler, yer yer gülümseten öyküler yumağı var karşınızda. Hani derler ya; “Tarih bir kadını sonraki zamanlara taşımaya karar veriyorsa bilin ki onun hayatında fazla keder, çok mücadele ve her şeyin zoru vardır.” Yazık ki çok doğru bir sözdür bu. İşte Ülkü Yalım Günay’da bizlere yükleri altında ezilmiş, evlerinde kendilerine ve başkasına hapis olmuş insanların öykülerini anlatıyor. Söylemek istediklerini söyleyememiş, yaşamak istediklerini yaşayamamış, başkasını düşünmüş, başkalarının hayatlarını yaşamış, iç seslerinden korkmuş insanların öyküsünü anlatıyor bizlere. Okumanızı önerebileceğim bir kitap. Keyifli okumalar. Yağmurlu Kentin Şemsiyesi Söz cambazlığından uzak ve yalın şiirler karşılıyor sizi kitabı açtığınızda. Şiir, şairin allak bullak yaşamının bir parçası aslında. Hep arı iğnesi gelir aklıma özellikle bazı şiirleri okuduğumda, arı sokar ve iğne kendisinden ayrılır ya, işte o sahne. Arı ölür ve iğnedeki kaslar zehri akıtmaya devam eder. İşte “Yağmurlu Kentin Şemsiyesi” kitabındaki şiirleri okurken de böyle hissettim. Zira okuduğunuz her şiir sizi düşünceden düşünceye sürüklüyor. Kitabı bıraksanız da kafanızda dönüp duruyor, dizeler, düşünceler… Kitap, Olgun Şensoy imzalı olup İzan yayınlarından çıkmış. Kitabı alın ve şiirin içindeki huzura kulak verin, bırakın sizi istediği yere götürsün… Keyifli okumalar. Adalet Hanım Sarayda “Biz doğarken, elimize verilen iple adalet motifi öremedik. Adalet olmadan namuslu, şerefli, haysiyetli olunamadığını Nefes anlatsın sana. Asıl anlatmak istediklerimi Şükran’dan dinle. Hayatı benden daha iyi analiz ediyor. Ne dersin? Gel benimle. Gel!” Kitabın arka kapağında yazar Nevres Pfister böyle söylüyor bizlere. Gerçekten de okuduğunuzda sizi hiç yabancısı olmadığınız bir kurgusal düzleme sürüklüyor sizi. Kendinizi, bugünleri, hayatı daha iyi anlıyor, sorguluyorsunuz. En soylu duyguların bile hiç edildiği bir çağda yaşamanın ne demek olduğunu sorguluyor, sorgulatıyor bize Nevres Hanım. Dili ve anlatımıyla sizi düşünceden düşünceye sevk edecek, yer yer kızdırıp yer yer de belki sinirden belki keyiften sizi gülümsetecek bir kitap. Kitap İzan Yayıncılıktan çıktı. 366 sayfadan oluşuyor. Okumanızı önereceğim güzel bir kitap. Keyifli okumalar.   Terörist Değilim Öğrenciyim Nevres Pfister’in kaleme aldığı İzan yayıncılıktan çıkan 224 sayfa olan kitap bizlere aydınların, gençlerin teröristlikle suçlandığı, işkence gördükleri dönemleri anlatıyor. Ancak yazık ki yine o dönemleri yaşıyor gibiyiz. Anne ve babalarının gözbebeği olan gencecik çocukların sadece haklarını savundukları, daha güzel bir dünya hayali için çabaladıklarından ötürü damgalanmaları, sorgulamalara maruz kalmaları, işkence görmeleri anlatılıyor kitapta. Ve kitap kapağında da bir genç kızın isyanı: “ Eğer varsa bir cennet, sizin olsun.” Söyleyecek çok söz bırakmıyor insana bu söz ki okuduğunuzda anlayacaksınız bu isyanın nedenlerini. Özellikle günümüzde okunması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum. Keyifli okumalar. Duvar “Duvar” Şevket Akyol tarafından kaleme alınmış İzan Yayıncılıktan çıkmış 208 sayfadan oluşan bir kitap. Kitabın adını gördüğünüzde; “o duvar/O duvarlarınız/Vız gelir bize vız!” dizeleri geldi Nazım Hikmet’in. Bu dizelerde de kitapta da duvarlar somut değil. Kitabı okumaya başladığınızda sizi içine çeken bir şeyler hissediyorsunuz. Roman kahramanının başına gelenler sanki sizin veya çevrenizdekilerin başına gelmiş de içindeymişsiniz hissi uyandırıyor. Hastanede yolları kesişen ikisi doktor biri hasta olan üç kişinin uzun bir öykü üçlemesi gibi ve de aslında her birisi ayrı bir roman konusu olabilecek on öykünün varlığı da söz konusu. İç diyalogların, kırılma ve çatışmaların iç duvarlarla kendini korumaya almış insanların dramları. Bir de 1937’den beri ülkemizde yaşanan toplumsal olayların kırılma noktalarına da göndermeler yapan, iç duvarların nedenleri, nasıllarını derin olmayan bir psikolojik yaklaşımla bulacaksınız bu romanda. Keyifli okumalar.