Ankara’ da 30 Haziran Pazartesi günü, CHP’nin 38. Olağan Kurultay davası var.
Mahkeme; “Butlan”ya da “Kayyum” kararı verir mi?
Umarım bu her iki seçeneği de vermez ve karardan, “Demokrasi” çıkar.
Çok tartışılan, butlan nedir: “Çürük, temelsiz olma durumu. Hükümsüzlük, geçersizlik demek.
Kılıçdaroğlu; gazeteci İsmail Saymaz’a açıklamalarda bulundu.
Konuya dair; yüzlerce cümle kurdu. Kurulan cümlelerin bana göre meali; gönlümün istedikleri şeklinde okunabilir.
Zira; her yerde her şeyi söyledi ama çıkıp da “Kurultayda Şaibe Yoktur” demedi.
Günlerdir tüm kamuoyunun bildiği söylem ve ifadeleri tekrar edip, okuyucuyu yormaya gerek yok.
Ama Kılıçdaroğlu’nun yaptığı açıklamaları son derece talihsiz buluyorum.
“Temel arkadaşlarıyla çukur açıyormus, bir grup da çukurları kapatıyormuş.
Ne yaptıklarını soranlara Temel şöyle cevap vermiş.
- Bir grup daha vardı, onlar da fidan dikiyordu, bugün gelmediler, biz de bizim isler geri kalmasın diye çalışıyoruz.
Sayın Kılıçdaroğlu; yapmaya çalıştığınız ya da bile isteye yaptığınız şey tam da bu.
Gelemediler çünkü hepsi haksızca içerdeler.
Madem her şey CHP, parti üye ve seçmenleri için; oturup, “Butlan” veya “Kayyum” çıkarsa, ne yaparımın hesabını yapmayın.
Boşuna çalışıyormuş gibi görünmeyin...
Bir seçenek daha var.
Mesela; Pazartesi mahkemeye gidin ve bugüne kadar, konuya dair yüzlerce şey söyleyip, ama bir kez olsun demediğiniz, “Kurultayda şaibe yoktur” diye, üstelik yüksek sesle söyleyin.
Zira; yok. Gerçekte bu.
Şimdi; ya fidan olacakları alın, getirin.
Ya da boş yere çukur açıp, boş kapatıp, fidanları ekip büyüteceklere engel olmayın…
Sayın Kılıçdaroğlu; 13 seçim kaybettiniz.
Bazen, olmadığını kabul etmek ve vazgeçmekte, inandığınız şeye hizmettir.
Anlaşılan o ki, bu ara siz sokaklara inmemişsiniz.
Halkta bir karşılığınız yok.
Butlanın gölgesinde, kayyumun kendisi olmayın…
Bırakın...
Gidin...
Bu arada; böyle bir durumda olacaklar, gidecekler, gelecekler, konuşula dururken memlekette ekonomik krizi almış başını gidiyor.
Bu da unutulmasın...
