Safiye Özşener - Araştırmacı, Yazar
Köşe Yazarı
Safiye Özşener - Araştırmacı, Yazar
 

Rüzgâr Direnen Dalı Kıramaz

Hep bir hak arayışındayız. Oysa var olan haklarımızı bile kullanmayı bilmiyoruz... Yaşamda her şey kanunlar, yasalarla verilmez. Bazı haklar doğuştan sizinledir. Geninizde, anatominizdedir… Hatta bazı haklar, tabiatın matematiğidir. Zaten baktığımızda yaşamda bir matematik değil midir? İşte burada matematiği ne kadar bildiğimiz ve ne kadar doğru kullandığımızda önemlidir. Misal; bir, “Direnme” hakkı vardır. Peki bunu her zaman size kanunlar verir mi? Hayır… Bu hakkı yasalar ile; bazen tanır, bazen tanımazlar… Fakat, bu doğadan gelen ve ortada duran bir haktır. Uzun yıllar önce Bekir abinin, (Bekir Coşkun) bir yazını okumuştum. Şöyle diyordu direnme hakkı için; “Masa kenarındaki kedi yavrusunu ittir, henüz hiç düşmediği ve düşmenin ne olduğunu bilmediği halde direnir... Oltaya gelen balığın çırpınışı, direnmesindendir... Ağaçların her rüzgâr eğdiğinde doğrulmaları, yaradılışlarına konulmuş direnme hakkıdır...” “Taş direnir... Taş... Toz-toprak; direnemeyen taşın un-ufak halidir...” “Canlı-cansız, yeryüzünde gördüğümüz her şey direnebilenlerdir, direnemeyenler çoktan gittiler.” Ve hatta insan canlısını da şu betimlemelerle örneklemişti. “Kendi bedenine bak: Ateşte çekilen el... İğneyle irkilen beden... İstersen nefesini tut; oksijen isteyen beyninin direnme hakkını göreceksin” Anlatmak istediği şuydu; direnme hakkı; salt demokrasinin, yasaların, devletlerin, parlamentoların, sosyal düzenlerin verdiği ya da aldığı bir hak değil. Bu hak bir; “var olma” hakkıydı... Öyle ki; kedi yavrusundan ağaca kadar var olan bir hak… Bu sebeple direneceksin kardeşim. Alınıyorsa; aşın, ekmeğin elinden ve alınıyorsa çocuklarının eğitim hakkı, çalınıyorsa gelecekleri, direneceksin… Direneceksin... Basına yapılan sansür ve baskılara. Zira; bu senin gerçekleri öğrenebilme hakkındır. Direneceksin… Eleştirdiğin zaman baskıyla karşılaştığında, mesela bir sokak röportajında… Zira: bu da senin sesini kısanlara karşı, ses verebilme hakkındır… Düşmeyeceksin mesela, yalanlarla yapılan algılara… Düşmeyeceksin tuzaklara… Direneceksin… Adaletsizliğe, zulme direneceksin… Tüm değerlerin bir bir alınıyorsa elinden, vermeyecek direneceksin... Bekir abinin dediği gibi; “Hiç olmasa; bir ağaç, bir taş, bir kedi yavrusu kadar, var olmak için” Direneceksin… Bir karanlığın içinde kalmaya karşı değil, aydınlığı yakalamak için direneceksin... Gelişmene, güvenli bir ortamda özgürce yaşamana ve hatta vermiyorlarsa izin, mutlu olmana… Direneceksin… İşte toplumca bizde eksik olan bu be kardeşim, direnmek… Oysa doğuştan var olan bir hak bu… Hayatın matematiği bu… Öğrenmek gerek… Direnmeyenlerin, toz toprak olduğunu unutmadan… Taş dahi olsa, direnirse un ufak olmadığını görmek gerek… Çünkü; rüzgâr, direnen dalı kıramaz…
Ekleme Tarihi: 23 Ekim 2025 -Perşembe

Rüzgâr Direnen Dalı Kıramaz

Hep bir hak arayışındayız.

Oysa var olan haklarımızı bile kullanmayı bilmiyoruz...

Yaşamda her şey kanunlar, yasalarla verilmez.

Bazı haklar doğuştan sizinledir. Geninizde, anatominizdedir…

Hatta bazı haklar, tabiatın matematiğidir. Zaten baktığımızda yaşamda bir matematik değil midir?

İşte burada matematiği ne kadar bildiğimiz ve ne kadar doğru kullandığımızda önemlidir.

Misal; bir, “Direnme” hakkı vardır.

Peki bunu her zaman size kanunlar verir mi?

Hayır…

Bu hakkı yasalar ile; bazen tanır, bazen tanımazlar…

Fakat, bu doğadan gelen ve ortada duran bir haktır.

Uzun yıllar önce Bekir abinin, (Bekir Coşkun) bir yazını okumuştum.

Şöyle diyordu direnme hakkı için;

“Masa kenarındaki kedi yavrusunu ittir, henüz hiç düşmediği ve düşmenin ne olduğunu bilmediği halde direnir...

Oltaya gelen balığın çırpınışı, direnmesindendir...

Ağaçların her rüzgâr eğdiğinde doğrulmaları, yaradılışlarına konulmuş direnme hakkıdır...”

“Taş direnir...

Taş...

Toz-toprak; direnemeyen taşın un-ufak halidir...”

“Canlı-cansız, yeryüzünde gördüğümüz her şey direnebilenlerdir, direnemeyenler çoktan gittiler.”

Ve hatta insan canlısını da şu betimlemelerle örneklemişti.

“Kendi bedenine bak:

Ateşte çekilen el...

İğneyle irkilen beden...

İstersen nefesini tut; oksijen isteyen beyninin direnme hakkını göreceksin”

Anlatmak istediği şuydu; direnme hakkı; salt demokrasinin, yasaların, devletlerin, parlamentoların, sosyal düzenlerin verdiği ya da aldığı bir hak değil.

Bu hak bir; “var olma” hakkıydı...

Öyle ki; kedi yavrusundan ağaca kadar var olan bir hak…

Bu sebeple direneceksin kardeşim.

Alınıyorsa; aşın, ekmeğin elinden ve alınıyorsa çocuklarının eğitim hakkı, çalınıyorsa gelecekleri, direneceksin…

Direneceksin...

Basına yapılan sansür ve baskılara. Zira; bu senin gerçekleri öğrenebilme hakkındır.

Direneceksin…

Eleştirdiğin zaman baskıyla karşılaştığında, mesela bir sokak röportajında…

Zira: bu da senin sesini kısanlara karşı, ses verebilme hakkındır…

Düşmeyeceksin mesela, yalanlarla yapılan algılara…

Düşmeyeceksin tuzaklara…

Direneceksin…

Adaletsizliğe, zulme direneceksin…

Tüm değerlerin bir bir alınıyorsa elinden, vermeyecek direneceksin...

Bekir abinin dediği gibi; “Hiç olmasa; bir ağaç, bir taş, bir kedi yavrusu kadar, var olmak için”

Direneceksin…

Bir karanlığın içinde kalmaya karşı değil, aydınlığı yakalamak için direneceksin...

Gelişmene, güvenli bir ortamda özgürce yaşamana ve hatta vermiyorlarsa izin, mutlu olmana…

Direneceksin…

İşte toplumca bizde eksik olan bu be kardeşim, direnmek…

Oysa doğuştan var olan bir hak bu…

Hayatın matematiği bu…

Öğrenmek gerek…

Direnmeyenlerin, toz toprak olduğunu unutmadan…

Taş dahi olsa, direnirse un ufak olmadığını görmek gerek…

Çünkü; rüzgâr, direnen dalı kıramaz…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.