Safiye Özşener - Araştırmacı, Yazar
Köşe Yazarı
Safiye Özşener - Araştırmacı, Yazar
 

“Ama’sız Hukuk”, “Ama’sız Adalet”

Siyasi ilkim değişken bir zeminde ve politika kimlik değişiyor. Güzel günlere olan inanç büyüyor. Doğrudur, uluslararası arena dahil ülkemizde de siyasi geçişkenlikler var. Ve havada refaha ulaşmak için, yükselen umudun sesi var. Zaten; geçmiş siyasi tarihimize baktığımızda da bize gösteriyor ki, hiçbir karanlık sonsuza denk sürmez. Aydınlık, dar alan paslaşmalarında bile, kendisine kuvvetli mücadeleler yaratmış ve güneş yeniden doğmuştur. Bugün yeniden boy verip büyüyen haklılık, şüphesiz yeniden ışıklı günleri doğuracaktır. Ama o güne kadar olduğumuz yer hala karanlık ve dört bir yanımızdan bizi kıskaca almış haksızlıklarla dolu... Umut var mı? Sonsuza dek... Ama ısrarlı mücadele ve dirençle en önemlisi bilinçle taçlanmayan hiçbir umut tek başına yetmez... Hukuk üstünlüğü endeksinde, 173 Dünya ülkesinden 148’ inciyiz. Avrupa’da ise, 45 ülke arasında sondan 2’inci... Ve bu sıralamaya bugün gelinmedi. Son 10 yılın hak mağdurlarına ve onlara karşı geliştirilmeyen toplumsal muhalefeti göz öğüne aldığımızda bugünlerin nereden yol bulup da büyüdüğünü de görmüş oluruz... Olan biten her şey bize yapılmadığı sürece sessiz kalabilirdik ve tüm haksızlıklar alışılabilir, normalleştirilebilirdi. Öyle de yaptık. Oysa; sessizlik, inkarın ortağıydı. O yüzden bugün ki tabloda payımız hiç yok diyemeyiz... Şimdi sesler yükselecek. “Evet, ama uyandık işte ve toplum refleksi veriyoruz.” Da neden sonra ve kime ne kadar? Mesela söz konusu; sizin gibi düşünmeyen, ancak sizler gibi hak mağduriyetine uğrayanlara da “Amasız” Hukuk, “Amasız” Adalet diyebiliyor musunuz? Onlarca insan sadece yöresel kıyafetini giydi diye suçlu sayıldı. Binlerce insan bir gecede suçlu ilan edildi, KHK’larla atıldı... Neyle başlanıyor cümleye, “Ama onlarda” İşte bütün meselede burada… Ahlaki erozyonun, sosyal çöküntünün, ekonomik krizin sonucu olarak tepki veren bir toplumla, politik olarak uyanmış toplumların verdiği tepkiler arasında fark vardır... Sistemi değiştirmek, gidişata dur demek istiyorsanız, “Ama’lı” cümlelerden kurtulmak zorundasınız.  Dil, din, ırk, renk, kimlik fark etmeksizin, hak gaspına uğrayan, adaletsizliğe maruz kalan herkes için; “Ama’sız Hukuk”, “Ama’sız adalet” dediğimizde, işte o zaman değişecek bir şeyler... Şimdilik mevsim hüzün, umut tek başına... 
Ekleme Tarihi: 28 April 2025 - Monday

“Ama’sız Hukuk”, “Ama’sız Adalet”

Siyasi ilkim değişken bir zeminde ve politika kimlik değişiyor.

Güzel günlere olan inanç büyüyor.

Doğrudur, uluslararası arena dahil ülkemizde de siyasi geçişkenlikler var.

Ve havada refaha ulaşmak için, yükselen umudun sesi var.

Zaten; geçmiş siyasi tarihimize baktığımızda da bize gösteriyor ki, hiçbir karanlık sonsuza denk sürmez.

Aydınlık, dar alan paslaşmalarında bile, kendisine kuvvetli mücadeleler yaratmış ve güneş yeniden doğmuştur.

Bugün yeniden boy verip büyüyen haklılık, şüphesiz yeniden ışıklı günleri doğuracaktır.

Ama o güne kadar olduğumuz yer hala karanlık ve dört bir yanımızdan bizi kıskaca almış haksızlıklarla dolu...

Umut var mı? Sonsuza dek...

Ama ısrarlı mücadele ve dirençle en önemlisi bilinçle taçlanmayan hiçbir umut tek başına yetmez...

Hukuk üstünlüğü endeksinde, 173 Dünya ülkesinden 148’ inciyiz. Avrupa’da ise, 45 ülke arasında sondan 2’inci...

Ve bu sıralamaya bugün gelinmedi.

Son 10 yılın hak mağdurlarına ve onlara karşı geliştirilmeyen toplumsal muhalefeti göz öğüne aldığımızda bugünlerin nereden yol bulup da büyüdüğünü de görmüş oluruz...

Olan biten her şey bize yapılmadığı sürece sessiz kalabilirdik ve tüm haksızlıklar alışılabilir, normalleştirilebilirdi.

Öyle de yaptık. Oysa; sessizlik, inkarın ortağıydı. O yüzden bugün ki tabloda payımız hiç yok diyemeyiz...

Şimdi sesler yükselecek. “Evet, ama uyandık işte ve toplum refleksi veriyoruz.”

Da neden sonra ve kime ne kadar?

Mesela söz konusu; sizin gibi düşünmeyen, ancak sizler gibi hak mağduriyetine uğrayanlara da “Amasız” Hukuk, “Amasız” Adalet diyebiliyor musunuz?

Onlarca insan sadece yöresel kıyafetini giydi diye suçlu sayıldı.

Binlerce insan bir gecede suçlu ilan edildi, KHK’larla atıldı...

Neyle başlanıyor cümleye, “Ama onlarda”

İşte bütün meselede burada…

Ahlaki erozyonun, sosyal çöküntünün, ekonomik krizin sonucu olarak tepki veren bir toplumla, politik olarak uyanmış toplumların verdiği tepkiler arasında fark vardır...

Sistemi değiştirmek, gidişata dur demek istiyorsanız,

“Ama’lı” cümlelerden kurtulmak zorundasınız.

 Dil, din, ırk, renk, kimlik fark etmeksizin, hak gaspına uğrayan, adaletsizliğe maruz kalan herkes için; “Ama’sız Hukuk”, “Ama’sız adalet” dediğimizde, işte o zaman değişecek bir şeyler...

Şimdilik mevsim hüzün, umut tek başına... 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.