Prof. Dr. Bilal SAMBUR - Akademisyen - Araştırmacı - Yazar
Köşe Yazarı
Prof. Dr. Bilal SAMBUR - Akademisyen - Araştırmacı - Yazar
 

İNSAN OLMAK, SINIRSIZ SAHTEKAR OLMAKTIR!

Aklın  hiçleştirildiği, bilimin, felsefenin ve sanatın   yeşermediği ve gelişmediği yerde  köklü bir şekilde varolan vahşet hali, kendisini  sahtekarlık olarak ortaya koymaktadır. Sahtekarlık, vahşetin ürünüdür. Bilim, sanat, felsefe, hukuk,  özgürlük ve barış, medeniyetin meyveleridirler. Vahşetin egemen olduğu yerlerde insanlar,  her türlü sahtekarlıkla,   kendilerini eğitimli gösterirler, diplomalara sahip olurlar,  siyasi kurnazlıklarla güç sahibi olurlar, devleti ve toplumu    değişik  sahtekarca oyunlarla ve  ilişkilerle sömürürler. Vahşet, sahtekarlıktır. Medeniyet,  sahiciliktir. Sahicilik ve sahtekarlık bir arada olmayacağı gibi, medeniyet ve vahşetin bir arada olması da mümkün değildir. Aklını kullanmaya cüret ve cesaret eden insanlar, sahici bir hayat  yaşamak için  bilgiyle, emekle ve birikimle çalışırlar. Siyaseti, hukuku, bürokrasiyi,  üniversiteyi, eğitimi, iletişimi kurnazlıkla    dizayn etmeye,  kendisine buralarda  yer ve güç oluşturmaya çalışan   yetersiz, kaprisli ve kompleks insanlar ise,   sahtekarca   uydurdukları diplomalarla,   yaptıkları hırsızlıklarla, işgal ettikleri pozisyonlarla  ve  şişirdikleri egolarıyla  her yerde  her şeyi  kontrol eden ve bilen   insanüstü güçlere sahip  olağanüstü yeteneklere ve yeterliliklere sahip  kişiler olarak kendilerini  satarlar. En kötü  özelliklere sahip olmalarına rağmen     kağıt üstünde  uydurulmuş CV’lerle kendilerini yeterli ve donanımlı göstererek   kendilerini  satmaya çalışan  kişilerin,  tek  yeterli olduğu  şey  kendi sahtekarlıklarıdır. İnsan olma konusunda   muhteşem  bir sahtekarlık  eseri olan  bu vahşiler,  birilerinin  kendilerine  ihsan ettiği  makamlarla, verdiği sahte diplomalarla   en sahte ve çürümüş ürün olduklarını  gizlemeye ve maskelemeye çalışırlar. Vahşet durumunun  sahtekarlığı tek bir doğmaya  dayanmaktadır: Hayat, hiledir! Hayatı hile olarak yaşayan, yaşatan ve dayatan vahşiler için, eğitimin, bilimin, liyakatin, felsefenin, sanatın,  üniversitenin, düşünmenin,   araştırmanın ve öğrenmenin hiçbir anlamı yoktur.Hile ve sahtekarlıkla elde ettikleri para,  makam ve  ilişkiler sayesinde istedikleri diplomayı satın alabileceklerine,  istedikleri konumlara gelebileceklerine, istedikleri işi yapabileceklerine ve istedikleri    şekilde şehvetlerini tatmin edebileceklerine inanırlar. Vahşet içinde yaşayan sahtekarlara göre,  hukuk hiledir,  savaş hiledir, siyaset hiledir,  üniversite hiledir, eğitim hiledir,  sağlık hiledir, ticaret hiledir, inşaat hiledir,   din hiledir, ahlak hiledir. Vahşi sahtekarlar için  hilenin  işlemeyeceği, çözmeyeceği ve diz çöktürmeyeceği hiçbir şey yoktur. Sahtekarlığın egemen olduğu  yerde aslında herkes, herkesin sahtekar olduğunu bilmektedir. Özel konuşmaların  değişmez  konusu, siyasi sahtekarlıklar,  devletten alınan ihale sahtekarlıkları,  inşaat sahtekarlıkları,  din alanındaki sahtekarlıklar,  ticari hayattaki sahtekarlıklardır. Vahşetin  egemen olduğu yerde herkes, bir ötekinin  sahtekarlığından uyanıklık, kurnazlık ve aklıllık olarak sözetmekte,  sahtekarlıkla köşeyi dönenlere  özenmektedir. Şark kurnazlığı,  akılla, bilimle, felsefeyle, sanatla, hukukla ve edebiyatla  medeni ve modern olmayı başaramamış ve olgunlaşamamış   vahşet halini ifade etmektedir. Şark kurnazlığı, medeni ve modern olmak değildir. Şark kurnazlığıyla kişiler, diploma sahibi olabilirler,  başkalarını kandırıp aldatabilirler. Şark kurnazları,  sahtekardırlar. Şark kurnazları, en çürük ve çürümüş  maldırlar. Hiçbir diploma, makam ve  para, çürük ve çürümüş bir mal olan sahtekar kişiyi güçlendiremez, geliştiremez ve olgunlaştıramaz. Her şeyin sahtesini üretmekle övünen,  hilekarlıkla   kendini  donanımlı ve yeterli gösteren  kişilerin taptığı  tek şeyin hile ve ve sahtekarlık olduğu bir yerde, sahtekarlığı   istisnai bir vaka olarak değerlendiremeyiz. Sahtekarlık,  sadece bir diploma veya evrak meselesi değildir. Sahtekarlık, bir kültürdür, kimliktir ve kurumdur. Sahte diploma  örneği, kimlik, kurum ve kültür olarak sahtekarlığın  sonucu olan    patolojik bir semptomdur. Aklın kullanıldığı, felsefenin, bilimin, sanatın ve edebiyarın üretildiği bir medeniyette en önemli soru şudur: İnsan olmak ne demektir? Sahici  insan olma sorunu, medeni ve modern insanların  sorunudur. Medeni ve modern insanlar, bilgiyle, emekle, sanatla, felsefeyle, bilimle   maskelerinden ve yapaylıklarından  sıyrılıp   sahici  insan olmak için  emek harcayıp ter dökerler. Kurnazlığın, hilenin, üçkağıtçılığın  ve köşedönmeciliğin  tek değer kabul edildiği vahşetin hüküm sürdüğü yerlerde insan olmak  ne demektir sorusuna yer yoktur, çünkü    fiili durum bu sorunun sorulmasını gereksiz kılmaktadır. Vahşet halinde   insan olmak, sahtekar olmak anlamına gelmektedir.. İnsanlığın ve sahtekarlığın  birbirinden ayrılmadığı yerde  normalleşmenin, olgunlaşmanın ve gelişmenin olması  mümkün değildir.  
Ekleme Tarihi: 08 Ağustos 2025 -Cuma

İNSAN OLMAK, SINIRSIZ SAHTEKAR OLMAKTIR!

Aklın  hiçleştirildiği, bilimin, felsefenin ve sanatın   yeşermediği ve gelişmediği yerde  köklü bir şekilde varolan vahşet hali, kendisini  sahtekarlık olarak ortaya koymaktadır. Sahtekarlık, vahşetin ürünüdür. Bilim, sanat, felsefe, hukuk,  özgürlük ve barış, medeniyetin meyveleridirler. Vahşetin egemen olduğu yerlerde insanlar,  her türlü sahtekarlıkla,   kendilerini eğitimli gösterirler, diplomalara sahip olurlar,  siyasi kurnazlıklarla güç sahibi olurlar, devleti ve toplumu    değişik  sahtekarca oyunlarla ve  ilişkilerle sömürürler.

Vahşet, sahtekarlıktır. Medeniyet,  sahiciliktir. Sahicilik ve sahtekarlık bir arada olmayacağı gibi, medeniyet ve vahşetin bir arada olması da mümkün değildir. Aklını kullanmaya cüret ve cesaret eden insanlar, sahici bir hayat  yaşamak için  bilgiyle, emekle ve birikimle çalışırlar. Siyaseti, hukuku, bürokrasiyi,  üniversiteyi, eğitimi, iletişimi kurnazlıkla    dizayn etmeye,  kendisine buralarda  yer ve güç oluşturmaya çalışan   yetersiz, kaprisli ve kompleks insanlar ise,   sahtekarca   uydurdukları diplomalarla,   yaptıkları hırsızlıklarla, işgal ettikleri pozisyonlarla  ve  şişirdikleri egolarıyla  her yerde  her şeyi  kontrol eden ve bilen   insanüstü güçlere sahip  olağanüstü yeteneklere ve yeterliliklere sahip  kişiler olarak kendilerini  satarlar. En kötü  özelliklere sahip olmalarına rağmen     kağıt üstünde  uydurulmuş CV’lerle kendilerini yeterli ve donanımlı göstererek   kendilerini  satmaya çalışan  kişilerin,  tek  yeterli olduğu  şey  kendi sahtekarlıklarıdır. İnsan olma konusunda   muhteşem  bir sahtekarlık  eseri olan  bu vahşiler,  birilerinin  kendilerine  ihsan ettiği  makamlarla, verdiği sahte diplomalarla   en sahte ve çürümüş ürün olduklarını  gizlemeye ve maskelemeye çalışırlar.

Vahşet durumunun  sahtekarlığı tek bir doğmaya  dayanmaktadır: Hayat, hiledir! Hayatı hile olarak yaşayan, yaşatan ve dayatan vahşiler için, eğitimin, bilimin, liyakatin, felsefenin, sanatın,  üniversitenin, düşünmenin,   araştırmanın ve öğrenmenin hiçbir anlamı yoktur.Hile ve sahtekarlıkla elde ettikleri para,  makam ve  ilişkiler sayesinde istedikleri diplomayı satın alabileceklerine,  istedikleri konumlara gelebileceklerine, istedikleri işi yapabileceklerine ve istedikleri    şekilde şehvetlerini tatmin edebileceklerine inanırlar. Vahşet içinde yaşayan sahtekarlara göre,  hukuk hiledir,  savaş hiledir, siyaset hiledir,  üniversite hiledir, eğitim hiledir,  sağlık hiledir, ticaret hiledir, inşaat hiledir,   din hiledir, ahlak hiledir. Vahşi sahtekarlar için  hilenin  işlemeyeceği, çözmeyeceği ve diz çöktürmeyeceği hiçbir şey yoktur.

Sahtekarlığın egemen olduğu  yerde aslında herkes, herkesin sahtekar olduğunu bilmektedir. Özel konuşmaların  değişmez  konusu, siyasi sahtekarlıklar,  devletten alınan ihale sahtekarlıkları,  inşaat sahtekarlıkları,  din alanındaki sahtekarlıklar,  ticari hayattaki sahtekarlıklardır. Vahşetin  egemen olduğu yerde herkes, bir ötekinin  sahtekarlığından uyanıklık, kurnazlık ve aklıllık olarak sözetmekte,  sahtekarlıkla köşeyi dönenlere  özenmektedir. Şark kurnazlığı,  akılla, bilimle, felsefeyle, sanatla, hukukla ve edebiyatla  medeni ve modern olmayı başaramamış ve olgunlaşamamış   vahşet halini ifade etmektedir. Şark kurnazlığı, medeni ve modern olmak değildir. Şark kurnazlığıyla kişiler, diploma sahibi olabilirler,  başkalarını kandırıp aldatabilirler. Şark kurnazları,  sahtekardırlar. Şark kurnazları, en çürük ve çürümüş  maldırlar. Hiçbir diploma, makam ve  para, çürük ve çürümüş bir mal olan sahtekar kişiyi güçlendiremez, geliştiremez ve olgunlaştıramaz.

Her şeyin sahtesini üretmekle övünen,  hilekarlıkla   kendini  donanımlı ve yeterli gösteren  kişilerin taptığı  tek şeyin hile ve ve sahtekarlık olduğu bir yerde, sahtekarlığı   istisnai bir vaka olarak değerlendiremeyiz. Sahtekarlık,  sadece bir diploma veya evrak meselesi değildir. Sahtekarlık, bir kültürdür, kimliktir ve kurumdur. Sahte diploma  örneği, kimlik, kurum ve kültür olarak sahtekarlığın  sonucu olan    patolojik bir semptomdur.

Aklın kullanıldığı, felsefenin, bilimin, sanatın ve edebiyarın üretildiği bir medeniyette en önemli soru şudur: İnsan olmak ne demektir? Sahici  insan olma sorunu, medeni ve modern insanların  sorunudur. Medeni ve modern insanlar, bilgiyle, emekle, sanatla, felsefeyle, bilimle   maskelerinden ve yapaylıklarından  sıyrılıp   sahici  insan olmak için  emek harcayıp ter dökerler. Kurnazlığın, hilenin, üçkağıtçılığın  ve köşedönmeciliğin  tek değer kabul edildiği vahşetin hüküm sürdüğü yerlerde insan olmak  ne demektir sorusuna yer yoktur, çünkü    fiili durum bu sorunun sorulmasını gereksiz kılmaktadır. Vahşet halinde   insan olmak, sahtekar olmak anlamına gelmektedir.. İnsanlığın ve sahtekarlığın  birbirinden ayrılmadığı yerde  normalleşmenin, olgunlaşmanın ve gelişmenin olması  mümkün değildir.

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.