Bugünkü Fethiye ilçesinin de içinde bulunduğu bölgede kurulur Likya Birliği…
Likyalılarda “Birlik” kavramı milattan önce on beşinci yüzyıla dayanır.
Anadolu'da hangi halk zorlanırsa yardıma koşmuşlar.
Yabancılara da onların isteklerine de hiçbir zaman teslim olmamışlar.
Özgürlük ve bağımsızlık ödünsüzce korunmuştur.
Bugünden tam 2700 sene önce, Ksanthos’u kuran Likyalılar milattan önce 42 yılında Romalı Brutus'un zulmüne uğrar. (Gürol Sözen, Mavi Uygarlık, Akbank, 2.Basım, 1998, s.322)
Brutus onlardan para ve asker ister.
Vermezler. Brutus kenti ateşe verince teslim olmayıp intihar ederler.
Özgürlük için kendilerini feda etmişlerdir.
Milattan önce 167 yılında “Likya Birliği” kurulmuştur.
Milattan sonra 43 yılındaki değişiklere kadar sürmüştür.
Kentler ve vatandaşlar demokratik bir yasa çerçevesinde, oylama esaslı, seçimle yönetilmişlerdir…
Daha önceki Atina Demokrasisinden farklıdır, üstündür.
Atina hareketi seçmecidir, Likya Birliği ise; çoğulcu içeriktedir, hakça bir yönetim biçimindedir, bu yüzden tarihte ilk halk yönetimidir.
Birliği oluşturan kentlerin ortak bir tarihi geçmişi ve kültürü vardır.
Devletin yapısı, antik çağdaki birlikler içinde “en demokratik” nitelemesini almıştır.
Çünkü meclis çoğunlukla sivillerden oluşuyor, başkanlar sadece bir yıllığına seçiliyor ve her defasında başka bir kentten seçilmekteydiler.
Bu, doğrudan demokratik temsil sistemine giden bir yoldur.
Tarihçi ve Coğrafyacı Strabon’a göre; Mecliste oy hakkına sahip 23 kent vardır.
En büyükleri; Patara, Tlos, Pinara, Ksanthos, Myra, Olympos’tur.
Mönteskiyö; 1748’te, Kanunların Ruhu kitabında Likya Birliği’ni övmüştür.
Bu birliğin yasasını demokrasi bağlamında “antik dünyanın en mükemmeli” olarak övmüştür.(Fahri Işık, Patara, Lykia Soyunun Başkenti, 2011, İstanbul, s.66)
Bu yönetim sistemini Amerikalılar 1787 yılında yazılan anayasaları için örnek almışlar, incelemişlerdir.
Yirminci yüzyıl sonlarında da Avrupa Birliği için “en mükemmel” Birlik örneği olarak görülmüştür.(adı geçen eser, s.65)
Fethiye ilçesini de içine alan ve sınırları Antalya’ya kadar uzanan bu geniş yarım adada kurulmuş Likya Birliği örneği varken hangi ulus, halk, siyasal yönetim kalkıp bize demokrasi dersi verebilir?
İşte kaynaklarını yukarıda verdim, biz “antik çağların en mükemmel” yönetim biçimine sahibiz.
Tarihin tanıdığı bu “ilk en mükemmel demokratik meclis” deneyimine sahibiz.
Şimdiki görev, tarihten güncele aktarma yapıp siyasal ve toplumsal yapımızı güçlendirmektir.
“Öz Peşinde Olalım” derken neyi anlatmak istediğimiz açık değil mi?
Bilimin-sanatın-demokrasinin-felsefenin başlangıcı Anadolu ve Akdeniz.
Hayatın lezzeti, doğanın derinliğindeki coşkularda gizli.
Coşkunuz ve üretkenliğiniz hep artsın…
