1908 Akçaabat’ta doğdu, 1973’te İstanbul’da öldü.
Yazar, çevirmen ve akademisyen.
Çok yönlü bir düşünce insanıdır.
Birçok dergi ve gazeteden başka ULUS Gazetesi'nde de yazmıştır.
Onunla aynı gazetede yazmak bizlere, şimdi ULUS Gazetesi Yazarlarına hem sorumluluk hem de büyük onurdur.
Sabahattin Eyüboğlu’nu tanımak, okumaya ve kavramaya çalışmak bir okyanusa adım atmaktır.
Mavi Anadoluculuktan, Dünya Klasiklerini çevirmeye, denemeden sanat yazılarına, siyaset felsefesinden şiir incelemelerine, kültür yazılarından, sanat tarihine kadar, edebiyatın, sanatın, bilim ve felsefenin çok geniş evreninde düşünen-araştıran-yazan bir büyük usta-sanatçı- bilim insanı ve düşünürdür.
Örneğine Rönesans Avrupa’sında rastlanır.
Paris’te filoloji, edebiyat ve estetik okumuştur.
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde doçent olarak akademik görev yapmıştır.
Köy Enstitülerinde kültür tarihi dersleri vermiştir.
Birçok konuda gazetelerde denemeler yazmış, Montaigne, Sartre, Platon, Ömer Hayyam, Babeuf, Şekspir gibi dünya ustalarından çeviriler yapmıştır.
Azra Erhat ile birlikte birçok çeviri gerçekleştirmiştir.
Mavi ve Kara isimli deneme kitabı baş yapıtlarındandır.
En büyük “mavi yolculardan” biri, önderlerindendir.
Diğerleri Azra Erhat ile Cevat Şakir (Halikarnas Balıkçısı) dir.
Anadolu kültürü üzerine çok sayıda belgesel filmleri bulunmaktadır.
Hakkında Üniversitelerde tezler yazılmış, incelemelere konu olmuş çok önemli yazarlarımızdan biridir.
Mavi ve Kara isimli denemesinde şöyle seslenir:
“Maviyle sanat, karayla para demek istiyorum… her rengin bir başka tadı, yerine göre bir başka derinliği olabilir…ama her yaşayanın iliklerine işleyen, ölüm karasına, yüz karasına, kasvet karasına bire bir gelen renk mavidir. Karanlığı asıl yenen mavidir, güneş değil! Sanatın ta kendisi mavi…”
“Şu son yıllarda kara maviyi, yani para sanatı bulandırıyor gibi geliyor bana…paranın sanatı yenmesinden daha acı bir şey düşünemiyorum insanlık için…birçok sanatçı içlerindeki maviyi haraç mezat sattılar…para kurum kurum kuruttu hepsini…bir adları kaldı sanatçı…bir insanın içindeki para kaygusuyla sanatın uzlaşacağına inanmıyorum. Sanat hiçbir ortak kabul etmeyecek kadar kıskanç bir sevgilidir…” (Mavi ve Kara, Çağdaş Yayınları, Sayfa 122-125)
1958’te yazılan bu deneme, ne kadar da günümüzü anlatıyor değil mi?
Sadece sanat mı, tüm ekonomi, insancıl değerler, eğitim, sağlık hepsi hepsi nasıl da paranın, rantın egemenliğine girdi böyle?
Dostlar, sevgili yazan çizen aydınlar söyleyin bana taa vaktiyle, asırlar önce Şekspir ’in Atinalı Timon yazısından beri; “…karayı aka, eğriyi doğruya çeviren bu “para tapınmacılığı” ne zaman nasıl yıkılacak?...
Sabahattin Eyüboğlu bu kitabında; Anadolu, halk, gelişen Türkiye, Atatürk, demokrasi, düşünce, dil, ilericilik gericilik, din, bilim, devrimcilik, batı-doğu, çocuk, köy enstitüleri, emperyalizm ve kültür, üretkenlik gibi aklınıza gelen çok konuda yazmış, kalıcı düşünceler üretmiş, geçerli-güvenilir öneriler getirmiştir.
Örneğin bunlardan biri “demokrasiye güven” başlıklı denemedir.
Bu yazısında; “…önce eğitim, sonra ekonomi, önce ekonomi sonra eğitim, önce yol sonra okul, önce kültür sonra makine tartışmaları yok mu, çok zararını gördük bunların. Her şey birbiri içinden çıkar dünyamızda ve hiçbir şey tek başına gelişemez. Biz demokrasiyi geliştirirken, demokrasi de bizi geliştirecek; tavuk yumurtayı hazırlarken, yumurtanın da tavuğu hazırladığı gibi…” (adı geçen eser, sayfa 53)
Mustafa Kemal cephedeyken, savaş sürerken öğretmenlerle “maarif” (eğitim) kongresi toplar (15 Temmuz 1921), yine savaş karargahında geceleri roman okur, kurguladığı Gelecek Türkiye’nin ana ilkelerini çizer.
Cumhuriyetin ilk döneminde “topyekûn kalkınma” hamlesi başlatılmış, (sanat-kültür- ekonomi-sanayi- tarım-eğitim) ve hemen her alanda, az zamanda hem çok iş hem de büyük atılımlar gerçekleştirilmiştir.
Gelecek yazılarımızda diğer önemli kültür insanlarımızdan; Azra Erhat, Balıkçı, Oktay Akbal, Şadan Gökovalı gibi yazarlarımızdan örneklerle çalışmalarımıza devam edeceğiz.
Sevgiyle, üretkenlikle ve maviyle kalın…
