Sivas Şarkışla doğumlu, Fen Fakültesi matematik-Fizik mezunu.
Karadeniz Teknik Üniversitesinde ve Elazığ Fırat Üniversitelerinde dersler verdi.
Çok sayıda bilimsel makale-kitap yazdı.
Hem Kafkas tarihi hem de Türk tarihi üzerine yapıtları bulunmaktadır.
Çeçen asıllı ve Kafkas kökenli bir Türk vatandaşı olarak, Türkiye ve Kafkasya bölgelerinin barış içinde yaşamasına yapıtlarıyla katkı vermiştir.
Bunu yaparken elbette bilim, sanat ve kültür dünyasının verilerini kullanmıştır.
Atatürkçüdür, Türkiye Cumhuriyeti’nin laik, demokratik, sosyal bir hukuk devleti ilkelerini çoğu yazılarında dile getirip savunmuştur.
Önemli eserlerinden biri “Meçhule Gizlenen Türk Tarihi” dir.
Omca Yayınlarından 2022’de yayımlanan, 238 sayfalık bu yapıtta; geniş bir Türkiye değerlendirilmesi yapılmaktadır…
Değerli akademisyen-araştırmacı-yazar Prof. Dr. Anıl Çeçen bu kitaba ilginç bir önsöz yazmıştır.
Kitabın ilk bölümünde Atatürk üzerine anlatımlardan sonra, Türklerin geldiği Mu kıtası ile ilgili konular açıklanmıştır.
Sonra onların devamı olan Sümerler, Akatlar, Uygurlar anlatılmıştır.
İkinci Bölümde Atatürk’ün tarih tezi üzerinde durulmuştur.
İnsanlığın ortaya çıkışı ve yayılması üzerine ilginç tezler bu bölümde derinleştirilmiştir.
Üçüncü Bölüm Sümerlerle başlıyor.
Ve sonra tarihsel sırayla diğer uygarlıklar devam ederek anlatılmaktadır.
İnsanlığın ve Türklüğün geçirmiş olduğu çeşitli aşamalar böylece bir kitap içinde derli toplu biçimde verilmiştir.
Geçmişi öğrenmek isteyen şimdiki genç kuşaklara da güzel bir hizmet sunulmaktadır.
Kitap sadece ele aldığı konularıyla değil hem izlenen yöntem hem de yarattığı soru ve araştırma alanlarıyla da ilginçtir.
Okuyan herkeste tarihe merak artmakta, konuları yeniden araştırma hevesi ve sevgisi çoğalmakta, tarih bilinci de ilerletilmektedir.
Öne sürülen tezler sağlam kaynaklara dayandırılmıştır.
Tarihin siyasal ve emperyal amaçlarla nasıl çarpıtıldığı, nasıl gizlendiği, canlı örneklerle sunulmuştur.
Türklerin öyle 1071’de filanca kapıdan Anadolu'ya geldiği şeklindeki çarpık bir tarih anlayışının doğru olmadığını yazmaktadır.
Türklerin çok daha önceleri belki on bin yıldan önce kıtalarda birkaç kere göç edip döndükleri kanıtlarıyla öne sürülmektedir. (sayfa 129)
İnsanlığın ilk Afrika’dan çıktığı sonrasında Asya’dan Türklerin (Kumanların) yaşayıp diğer çeşitli kıtalara yüzlerce yıl yayıldıkları, geri dönüp yine Asya’da uzun zamanlar bulundukları belirtilmektedir.
Kitapta dinlerin, inançların, tarihi de kısaca ve tutarlı biçimde açıklanmıştır.
Çalışmalarını sadece fen alanında değil, edebiyatın ve tarihin derin sularında da genişleten Değerli yazar-akademisyen Dr. Harunhan Remzi Öztürk Hocamızı kutlar, sosyal alanlardaki yeni çalışmalarını da merak ve ilgiyle bekleriz.