Halit Suiçmez - Ekonomist/Yazar
Köşe Yazarı
Halit Suiçmez - Ekonomist/Yazar
 

GÜRBÜZ USTA...

“Bakacağaz abiciğim, fren balatasına da bakacağız, yağına-suyuna- motoruna, her şeyine bakacağız, siz şurada çayınızı için”. Ustanın babasının ve birkaç misafirin oturup sohbet ettiği köşeye geçtim selam vererek. “Ooooh, sıcacık çayımız da geldi, hoşbeşten sonra baba Gürbüz Usta sürdürdü sözü… “Halit abi, geçen bir misafirim aradı, arabasının bakımını yaptığım misafirlerimden biri, İstanbul’daymış, sabahleyin arabası çalışmamış, daha doğrusu bir çalışmış bir değil, yakındaki ustalardan birine göstermişler, “büyük zarar var, araba zincir koparmış, motoru indirilecek, dört yüz bini geçer” demişler. Beni aradı, tabii ben arabayı tanıyorum, model üstün, öyle kolayca motoru pes etmez, ihtimal vermedim ve arabanın Ankara’ya çekilmesini istedim, getirdiler buraya, dükkâna. Arabayı ustalığımın tüm tecrübesiyle her arabada olduğu gibi, dikkatle, sakince inceledim. Sorun meğer basitmiş. Akü zayıflamış, giderek tükenmiş. Yeni aküsünü taktım, çalıştı elbette, diğer kontrollerini de yaptım, bir –iki gün sürdüm, denedim ve sahibi misafirimi davet ettim. Geldi, sarıldık, konuştuk. Sonra sevinçle; “Çok sağ olasın, ne çabuk bitirdin, İstanbul’da üç-dört ay sürer ve dört yüz bin masraf dediler” diye anlattı. Ben de; “Değerli ağabeyim, olay aküdenmiş, yeniledim ve taktım, borcunuz 10 bin” dediğimde; Büyük şaşırarak; “Şaka yapmıyorsun değil mi Gürbüz Usta” dedi, hayretle… Ve çok sevinerek, çok şaşarak, borcunu da ödeyerek, “ah gerçek ustalık, gerçek insanlık, dürüstlük” diyerek gözlerindeki iki damlacık yaşı da silerek bindi arabasına ve gitti.” Çaylar yenilendi, yan tarafta ustalar, yardımcılar arabaların onarımına-bakımına eğilip kalkıyorlar. Gürbüz Usta sözün burasında çayından bir yudum daha çekerek; “Abilerim” dedi, “belki de hayatınızda ilk kez benden duyacaksınız, ama her yerde herkese söylediğim söz şudur; Eğer bir araba çalışmıyorsa, bir sorun varsa, ilk sorumlu arabaya son bakan usta’dır. Sahibi ya da şoför sonra gelir. Bir usta bakımdan geçirdiği arabaya; tüm birikmiş bilgisiyle, dürüstlüğüyle, zorunlu ve geçici değişecek parçaları saptamasıyla, “masraf kaça çıkar, şu malzeme ne kadar idare eder” gibi şeyleri hiç düşünmeden mevcut durum neyi gerektiriyorsa yaklaşıp, gereğini yaparsa ve her ayrıntıyı, olasılığı sürücüsüne açıklamalarıyla anlatırsa, sürücünün sorumluluklarını ve dikkatini hatırlatırsa gerçek ustalığı yapmış olur… İşte bu yüzden arabaların çalışmamasında ilk sorumlu ustalardır. Evet bu söz benim hayatımda ilk kez duyduğum bir yaklaşımdı. Sevdim. Dürüstlüğü, sorumluluk duygusunu, toplumsallığı vurguluyordu. Acaba bu usta, Ankara Ahilerinin torunu mu diye de aklımdan geçti.
Ekleme Tarihi: 30 Temmuz 2025 -Çarşamba

GÜRBÜZ USTA...

“Bakacağaz abiciğim, fren balatasına da bakacağız, yağına-suyuna- motoruna, her şeyine bakacağız, siz şurada çayınızı için”.

Ustanın babasının ve birkaç misafirin oturup sohbet ettiği köşeye geçtim selam vererek.

“Ooooh, sıcacık çayımız da geldi, hoşbeşten sonra baba Gürbüz Usta sürdürdü sözü…

“Halit abi, geçen bir misafirim aradı, arabasının bakımını yaptığım misafirlerimden biri, İstanbul’daymış, sabahleyin arabası çalışmamış, daha doğrusu bir çalışmış bir değil, yakındaki ustalardan birine göstermişler, “büyük zarar var, araba zincir koparmış, motoru indirilecek, dört yüz bini geçer” demişler.

Beni aradı, tabii ben arabayı tanıyorum, model üstün, öyle kolayca motoru pes etmez, ihtimal vermedim ve arabanın Ankara’ya çekilmesini istedim, getirdiler buraya, dükkâna.

Arabayı ustalığımın tüm tecrübesiyle her arabada olduğu gibi, dikkatle, sakince inceledim.

Sorun meğer basitmiş. Akü zayıflamış, giderek tükenmiş.

Yeni aküsünü taktım, çalıştı elbette, diğer kontrollerini de yaptım, bir –iki gün sürdüm, denedim ve sahibi misafirimi davet ettim.

Geldi, sarıldık, konuştuk. Sonra sevinçle;

“Çok sağ olasın, ne çabuk bitirdin, İstanbul’da üç-dört ay sürer ve dört yüz bin masraf dediler” diye anlattı.

Ben de;

“Değerli ağabeyim, olay aküdenmiş, yeniledim ve taktım, borcunuz 10 bin” dediğimde;

Büyük şaşırarak;

“Şaka yapmıyorsun değil mi Gürbüz Usta” dedi, hayretle…

Ve çok sevinerek, çok şaşarak, borcunu da ödeyerek, “ah gerçek ustalık, gerçek insanlık, dürüstlük” diyerek gözlerindeki iki damlacık yaşı da silerek bindi arabasına ve gitti.”

Çaylar yenilendi, yan tarafta ustalar, yardımcılar arabaların onarımına-bakımına eğilip kalkıyorlar.

Gürbüz Usta sözün burasında çayından bir yudum daha çekerek;

“Abilerim” dedi, “belki de hayatınızda ilk kez benden duyacaksınız, ama her yerde herkese söylediğim söz şudur;

Eğer bir araba çalışmıyorsa, bir sorun varsa, ilk sorumlu arabaya son bakan usta’dır.

Sahibi ya da şoför sonra gelir.

Bir usta bakımdan geçirdiği arabaya; tüm birikmiş bilgisiyle, dürüstlüğüyle, zorunlu ve geçici değişecek parçaları saptamasıyla, “masraf kaça çıkar, şu malzeme ne kadar idare eder” gibi şeyleri hiç düşünmeden mevcut durum neyi gerektiriyorsa yaklaşıp, gereğini yaparsa ve her ayrıntıyı, olasılığı sürücüsüne açıklamalarıyla anlatırsa, sürücünün sorumluluklarını ve dikkatini hatırlatırsa gerçek ustalığı yapmış olur…

İşte bu yüzden arabaların çalışmamasında ilk sorumlu ustalardır.

Evet bu söz benim hayatımda ilk kez duyduğum bir yaklaşımdı.

Sevdim.

Dürüstlüğü, sorumluluk duygusunu, toplumsallığı vurguluyordu.

Acaba bu usta, Ankara Ahilerinin torunu mu diye de aklımdan geçti.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.