Halit Suiçmez - Ekonomist/Yazar
Köşe Yazarı
Halit Suiçmez - Ekonomist/Yazar
 

2025 BİTERKEN EĞİLİMLER…

Yıl biterken Dünya’da ve Türkiye’de çok önemli olgulardan söz edebiliriz… Yapay zekadan, bölüşüm bozukluklarına, siyasal otoriterliklerden hukuksuzluklara, toplumsal tepkilerden iklim felaketlerine, göçmenlerden bölgesel savaşlara dek… Türkiye’de ve Dünyada bunlardan üç beş tanesi öne çekilecek olsa hangileridir? Ülkemizde en başta hukuk konusu öne çıkmaktadır. Hukukun üstünlüğü, hukuksuzluklar toplumun geniş kesimlerinde tartışmalara yol açmaktadır. Başta bu konu olmak üzere, yüksek enflasyon, hayat pahalılığı ve geçim durumları toplumsal yaşamı zorlaştırmakta ve bu etkenler demokratik halkçı siyasetin yükselmesine neden olmaktadır. Siyasette ulusal bütünlüğü yeniden tartışmaya açacak gelişmeler yaşanmakta ve bu eğilim 2026’da yoğunlaşacaktır. Ulusal birlik, yurttaşlık, yurttaşların eşitliği ve yeni anayasa konuları gelen yılın hem siyasette hem de toplumda çok konuşulacak temel başlıklarındandır. Bölgesel gelişme ve kalkınma olmadan ulusal birlik ve bütünlüğün yasal düzenlemelerle nasıl sağlanacağı unutulan konular arasındadır. Sosyo ekonomik gelişme endeksinde (SEGE/2025) 81 il içinde son 20 il güney doğu ve doğu illerimizden oluşmuştur. Kuvay-ı milliye günlerinden ve deneyimlerinden yararlanmalıyız. Hem kurtuluş hem de kuruluşun siyasetinden, tarihsel ve toplumsal deneyimlerinden yeniden katkı almalıyız. Laik-demokratik-sosyal hukuk devleti ilkeleri derinleştirilerek yaygınlaştırılması gereken yol göstericilerdir. 2026’da öncelikle aydınlar; Atatürk’ün ulus anlayışı, toplumsal kalkınma, Türkiye’nin ekonomi politiği, üretken ve daha adil bir ülke başlıkları çerçevesinde bilimsel konferanslarla, sanatsal etkinliklerle ve insan ve yaşam felsefesini güncel kılarak toplumla kaynaşmanın, ilerici dönüşümlerin yollarını bulmalıdırlar. Yine gelecek yıl demokrat ve gerçekçi yazarların konularını seçerken toplumsal çözümleri öncelemeleri bir zorunluluktur. Hukuk-demokrasi-gelir bölüşümü-rant ekonomisinden üretken bir topluma geçiş-ahlaki çürüme ve siyaset felsefesi gibi konular yurttaşların-yazarların yoğunlukla ilgileneceği alanlar olarak öne çıkmaktadır. 2025’te temel eğilimler şunlar olmuştur: - Emeğin milli gelirden aldığı pay yüzde 30’un altına inmiştir. - Gelir dağılımı eşitsizliğini gösteren Gini katsayısı 0.40’dan 0.43’e yaklaşmıştır. Eşitsizliğin derecesi yükselmiştir. - Şirket ve kurum karlılıkları olağanüstü düzeyde artmıştır ve bu olgu yüksek enflasyonu belirleyen önemli etkenlerden biridir. - Açlık sınırı 29.827 TL. Yoksulluk sınırı da 97.159 liraya yükselmiştir. - 22.104 lira olan asgari ücret yıllık enflasyon oranı olan yüzde 30 üzerinden 6631 lira satın alma gücü kaybetmiştir. - 2026 hedeflenen enflasyon yüzde 16 olarak belirlenmiştir. - Kaybedilen satın alma gücü ve gelecek yılın hedef enflasyonu hesaba katıldığında 2026 reel asgari ücreti en az 33.333 lira olmalıdır. - Ancak büyüme hızı, refah payı ve geçinme endeksleri dikkate alınarak bu asgari ücret kırk binler seviyesine getirilmelidir. - 2025’te en düşük emekli aylığı 16.811 liradır. - Bekar çalışanın yaşam maliyeti 38.752 liradır. - Ortalama kira 25 bin, yıllık enflasyon yüzde 31, büyüme ise 3.7’dir. - ODTÜ’de Profesör Korkut Boratav onuruna 5-6 Aralık’ta çok geniş kapsamlı bir sosyal bilimler Kongresi yapılmıştır. Bu bilimsel kongrede onlarca sosyal-siyasal-ekonomi politik konuda bildiriler sunulmuş ve dünyanın ve Türkiye’nin geçmişinden güncelinden ve geleceğinden çizgiler taşıyan tebliğler tartışılmıştır. Gelecek stratejileri ve toplum projeleri dile getirilmiştir. - Bizim de hem ULUS GAZETESİ yazarları hem de bağımsız bir iktisatçı olarak katıldığımız, sunum yaptığımız bu toplantıda Değerli aydın-yazar-akademisyen hocaların hocası Korkut Boratav tam da kişiliğine-kimliğine ve üretkenliğine yakışır bir biçimde kavranmış ve anlatılmıştır. - 2025’te Türkiye’de tarım, en çok olumsuzluk yaşayan sektörlerin başında gelmiştir. Kuraklık, olumsuz iklim ve köylüyü üretimden vaz geçiren politikalar bunda etkili olmuştur. - Dolar kuru hesaba katılırsa 2025’in milli geliri 2013 seviyesini aşamamıştır. Önümüzdeki 2026 yılında da dünyada; başta otoriterlik, demokrasi dışı emperyalizm uygulamaları ve büyük iklim felaketleri olmak üzere, eşitsizlik ve bölüşüm bozuklukları, korumacılık, göçmen dramları, gümrük savaşları, yapay zekâ tartışmaları gibi birçok konu-olgu yaşanacaktır. Ama bunun yanında elbette hayatın şaşmaz kuralı diyalektik gereğince, demokratik- halkçı ve özgürlükçü siyasetler- karşı çıkışlar-eylemler ve mücadeleler de hem ülkemizde hem de yer yüzünün çok noktasında yaşanacaktır.  “…Ve elbette ki, sevgilim, elbet, dolaşacaktır elini kolunu sallaya sallaya, dolaşacaktır en şanlı elbisesiyle: işçi tulumuyla bu güzelim memlekette hürriyet.”…  Nazım Hikmet
Ekleme Tarihi: 10 Aralık 2025 -Çarşamba

2025 BİTERKEN EĞİLİMLER…

Yıl biterken Dünya’da ve Türkiye’de çok önemli olgulardan söz edebiliriz…

Yapay zekadan, bölüşüm bozukluklarına, siyasal otoriterliklerden hukuksuzluklara, toplumsal tepkilerden iklim felaketlerine, göçmenlerden bölgesel savaşlara dek…

Türkiye’de ve Dünyada bunlardan üç beş tanesi öne çekilecek olsa hangileridir?

Ülkemizde en başta hukuk konusu öne çıkmaktadır. Hukukun üstünlüğü, hukuksuzluklar toplumun geniş kesimlerinde tartışmalara yol açmaktadır.

Başta bu konu olmak üzere, yüksek enflasyon, hayat pahalılığı ve geçim durumları toplumsal yaşamı zorlaştırmakta ve bu etkenler demokratik halkçı siyasetin yükselmesine neden olmaktadır.

Siyasette ulusal bütünlüğü yeniden tartışmaya açacak gelişmeler yaşanmakta ve bu eğilim 2026’da yoğunlaşacaktır.

Ulusal birlik, yurttaşlık, yurttaşların eşitliği ve yeni anayasa konuları gelen yılın hem siyasette hem de toplumda çok konuşulacak temel başlıklarındandır.

Bölgesel gelişme ve kalkınma olmadan ulusal birlik ve bütünlüğün yasal düzenlemelerle nasıl sağlanacağı unutulan konular arasındadır.

Sosyo ekonomik gelişme endeksinde (SEGE/2025) 81 il içinde son 20 il güney doğu ve doğu illerimizden oluşmuştur.

Kuvay-ı milliye günlerinden ve deneyimlerinden yararlanmalıyız.

Hem kurtuluş hem de kuruluşun siyasetinden, tarihsel ve toplumsal deneyimlerinden yeniden katkı almalıyız.

Laik-demokratik-sosyal hukuk devleti ilkeleri derinleştirilerek yaygınlaştırılması gereken yol göstericilerdir.

2026’da öncelikle aydınlar; Atatürk’ün ulus anlayışı, toplumsal kalkınma, Türkiye’nin ekonomi politiği, üretken ve daha adil bir ülke başlıkları çerçevesinde bilimsel konferanslarla, sanatsal etkinliklerle ve insan ve yaşam felsefesini güncel kılarak toplumla kaynaşmanın, ilerici dönüşümlerin yollarını bulmalıdırlar.

Yine gelecek yıl demokrat ve gerçekçi yazarların konularını seçerken toplumsal çözümleri öncelemeleri bir zorunluluktur.

Hukuk-demokrasi-gelir bölüşümü-rant ekonomisinden üretken bir topluma geçiş-ahlaki çürüme ve siyaset felsefesi gibi konular yurttaşların-yazarların yoğunlukla ilgileneceği alanlar olarak öne çıkmaktadır.

2025’te temel eğilimler şunlar olmuştur:

- Emeğin milli gelirden aldığı pay yüzde 30’un altına inmiştir.

- Gelir dağılımı eşitsizliğini gösteren Gini katsayısı 0.40’dan 0.43’e yaklaşmıştır. Eşitsizliğin derecesi yükselmiştir.

- Şirket ve kurum karlılıkları olağanüstü düzeyde artmıştır ve bu olgu yüksek enflasyonu belirleyen önemli etkenlerden biridir.

- Açlık sınırı 29.827 TL. Yoksulluk sınırı da 97.159 liraya yükselmiştir.

- 22.104 lira olan asgari ücret yıllık enflasyon oranı olan yüzde 30 üzerinden 6631 lira satın alma gücü kaybetmiştir.

- 2026 hedeflenen enflasyon yüzde 16 olarak belirlenmiştir.

- Kaybedilen satın alma gücü ve gelecek yılın hedef enflasyonu hesaba katıldığında 2026 reel asgari ücreti en az 33.333 lira olmalıdır.

- Ancak büyüme hızı, refah payı ve geçinme endeksleri dikkate alınarak bu asgari ücret kırk binler seviyesine getirilmelidir.

- 2025’te en düşük emekli aylığı 16.811 liradır.

- Bekar çalışanın yaşam maliyeti 38.752 liradır.

- Ortalama kira 25 bin, yıllık enflasyon yüzde 31, büyüme ise 3.7’dir.

- ODTÜ’de Profesör Korkut Boratav onuruna 5-6 Aralık’ta çok geniş kapsamlı bir sosyal bilimler Kongresi yapılmıştır. Bu bilimsel kongrede onlarca sosyal-siyasal-ekonomi politik konuda bildiriler sunulmuş ve dünyanın ve Türkiye’nin geçmişinden güncelinden ve geleceğinden çizgiler taşıyan tebliğler tartışılmıştır. Gelecek stratejileri ve toplum projeleri dile getirilmiştir.

- Bizim de hem ULUS GAZETESİ yazarları hem de bağımsız bir iktisatçı olarak katıldığımız, sunum yaptığımız bu toplantıda Değerli aydın-yazar-akademisyen hocaların hocası Korkut Boratav tam da kişiliğine-kimliğine ve üretkenliğine yakışır bir biçimde kavranmış ve anlatılmıştır.

- 2025’te Türkiye’de tarım, en çok olumsuzluk yaşayan sektörlerin başında gelmiştir. Kuraklık, olumsuz iklim ve köylüyü üretimden vaz geçiren politikalar bunda etkili olmuştur.

- Dolar kuru hesaba katılırsa 2025’in milli geliri 2013 seviyesini aşamamıştır.

Önümüzdeki 2026 yılında da dünyada; başta otoriterlik, demokrasi dışı emperyalizm uygulamaları ve büyük iklim felaketleri olmak üzere, eşitsizlik ve bölüşüm bozuklukları, korumacılık, göçmen dramları, gümrük savaşları, yapay zekâ tartışmaları gibi birçok konu-olgu yaşanacaktır.

Ama bunun yanında elbette hayatın şaşmaz kuralı diyalektik gereğince, demokratik- halkçı ve özgürlükçü siyasetler- karşı çıkışlar-eylemler ve mücadeleler de hem ülkemizde hem de yer yüzünün çok noktasında yaşanacaktır.

 “…Ve elbette ki, sevgilim, elbet,

dolaşacaktır elini kolunu sallaya sallaya,

dolaşacaktır en şanlı elbisesiyle: işçi tulumuyla

bu güzelim memlekette hürriyet.”…  Nazım Hikmet

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.