Günün Yazıları - Mehmet Arif DEMİRER - TEKAR Vakfı Kurucu ve Onursal Başkanı
Köşe Yazarı
Günün Yazıları - Mehmet Arif DEMİRER - TEKAR Vakfı Kurucu ve Onursal Başkanı
 

AMERİKALI PAPA 14. LEO’YA BİR MEKTUP YAZDIM

Dedim ki, Papa’ya: “Seçildikten sonra ilk ziyaretinizi aile bağları çok kuvvetli olan vatandaşlarının %99’u Müslüman ve laik Türkiye’ye yapıyor olmanızdan dolayı memnuniyetimi ifade ediyorum.” Bilmiyordum, yeni öğrendim. Papalar laikliğe ilke olarak karşılarmış, aile bağlarını zayıflatıyormuş, Hristiyan nüfus artışını olumsuz etkiliyormuş. Dedim ki, Papa’ya: “30 Ekim 2025 tarihinde 26 ülkenin parlamento başkanlarıyla birlikte size de çağrıda bulunmuş ve Ermenilerin Soykırım iddialarına karşı Hayatta Kalan Ermenilere ilişkin ekli ‘Facing All the Facts’ başlıklı kitabım ve konu ile ilgili ekli tüm belgelerin incelenmesi için yetkili tarihçilerden oluşan uluslararası bir komite kurulmasını önermiştim. Daha sonra internette Ermeni Katolikos Karekin II’nin birlikte imzalanan iki Ortak Bildiriyi buldum: “BİR: Papa John Paul II’nin 10 Kasım 2000 tarihinde imzaladığı ‘joint communiqué’                               “İKİ: Papa Francis’in 26 Haziran 2016 tarihinde imzaladığı ortak bildiri.” Bu iki ortak bildiriyi incelediğimde şunları gördüm: Joint communiqué’de, 20. yüzyıldaki “korkunç hadiseleri başlatan ilk olay” olarak belirtilen Ermeni Soykırımı, Papa Francis’in imzaladığı ortak bildiride de şu şekilde tanımlanmaktadır: “Yirminci yüzyılın ilk soykırımı olarak genel kabul gören süreçte, bir buçuk milyon Ermeni Hristiyan’ın imha edilmesi”. Dedim ki, Papa’ya:   “Ermeni Soykırımı iddiaları hakkında görüşlerimi aşağıda dikkatinize sunuyorum: “Ortak Bildirideki Ermeni Soykırımı iddiasının dayandığı belge ve bilgilerin neler olduğu belli olmadığı gibi iddianın herhangi bir belgeye dayandığı da belli değildir.   “Katolik dünyasının ruhani lideri olarak Papa John Paul II’nin, Ermeni Katolikos Karekin II’nin soykırım iddialarının doğru olduğunu kabul ettiği anlaşılmaktadır.   “Katolik dünyasının ruhani liderinin, Ermeni Katolikos’un tesiri altında kalarak büyük bir yanılgıya düştüğü ve ardından gelen Sayın Papaların 25 yıldır bu yanılgıyı düzeltmek için herhangi bir girişimde bulunmadığı anlaşılmaktadır. Tersine, 2016 yılında Papa Francis Ermeni Soykırımında hiçbir belgeye dayanmadan 1.5 milyon Ermeni’nin imha edildiğini imzalamıştır.   “Ayrıca 2000 yılından sonra, Papaların; Lübnan ziyaretlerinde, Ermenilerin Soykırım iddialarını teyit eden mahiyetteki beyanları olduğu bilinmektedir.” Bunları okudukça Amerikalı Papa 14. LEO’nun yüzünün buruştuğunu görür gibi oldum. Hesapta hiç olmayan bir durumla karşılaşmıştı. Ankara’da göstermelik bir Anıtkabir ziyareti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ile resmi bir çay – kahve sohbeti dışında gündeminde ‘Ermeni’ konusunda bir tartışma yoktu. Ziyaretinin asıl amacı çok farklı idi. Ellerini, suya-sabuna dokunup gereksiz yere ıslatmadan İstanbul’a yumuşak iniş yaparak dostu Barathomoeus’un elini sıkmak için hazırlamıştı.   Üzmeyelim Amerikalı Papa 14. LEO’yu diye düşündüm ve; Dedim ki, Papa’ya: “YOUR HOLINESS, “Siz yeni seçildiniz. Geçmişinizde Ermeni Soykırım konusunda herhangi bir beyanınız yok. (Aslında muhakkak vardır, Başkanları her yıl 24 Nisan günleri, kırık plak gibi aynı sözcüklerle “1915 ve sonrasında Türkler 1.5 milyon Ermeni katlettiler.” şeklinde bildiriler yayımlarken O da ABD’de kim bilir neler söylemiştir. Ama biz duymadık. Duymamış olalım.) “30 Ekim 2025 tarihli e-Postamdaki önerim doğrultusunda ilk adımı atarak, Ankara ziyaretinizde şöyle bir açıklama yapmanızı istirham ediyorum: “Papa II. John Paul ile Ermeni Katolikosu II. Karekin arasında 10 Kasım 2000 tarihinde ve Papa Francis ile Ermeni Katolikosu II. Karekin arasında 26 Haziran 2016 tarihinde imzalanan iki ortak bildiride yer alan ‘Ermeni Soykırımı’ ifadesi ile ilgili olarak, ‘Hayatta Kalan Ermeniler’e, onların sayısına ve bulundukları yerlere ilişkin herhangi bir bilgi göremedim. “Tüm olguların incelenmesi gerektiği konusunda mutabıkım. Bu nedenle, 30 Ekim 2025 tarihinde yapılan teklifi kabul ediyorum. “Sunulan tüm kanıtları ve tüm olayları (“All the Facts”) incelemek üzere yetkili tarihçilerden oluşacak uluslararası bir komite kurulması için diğer devletlerle iş birliği yapacağım.” BU, SON DERECE MASUM & MAKUL TALEBİ İSTERSE KABUL ETMESİN… Saygılarımla,                                                                                                                                                                                   Mehmet Arif Demirer,                                                                                                                               Makine Y. Mühendisi (Cambridge 1961, 1964)                                                                                      Türk-Ermeni Konusunu Araştırma (TEKAR) Vakfı Kurucusu ve Onursal Başkanı                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                          NOT: BİNLERCE YILDIR DEĞİŞMEYEN HUKUK KURALI:                                                                                                                                             “Katil zanlısı; öldürmediğini bildiği, öldürdüğü iddia edilen, kişiyi(leri) arar, bulur getirir ya da nerede olduğunu(olduklarını) gösterir(belgeler) ise serbest kalır.”  Amerikalı Papa 14. LEO’ya yazdığım Mektubu yukarıdaki NOT ve aşağıdaki EKLER ile sonlandırıyorum. EKLER “HADİ GELİN YÜZLEŞELİM “ ile “FACING  all the FACTS” başlıklı kitaplarım    ve ilişkili dört dergim, 4 Haziran 1918 tarihinde Osmanlı Devleti ile Ermenistan Cumhuriyeti[1] arasında Batum’da BARIŞ ve DOSTLUK ANTLAŞMASI imzalandığında HAYATTA OLAN 1.586.000 Osmanlı Ermeni’si ile ilgili (nerede, kaç kişi?) belgeler: 486 000 Suriye’de – ABD Halep Konsolosunun İstanbul’da Büyükelçi Morgenthau’ya 8 Şubat 1916 t. Mektubu, ABD Arşiv Belgesi No: 59.867.48-27 400 000 Rusya’da – Trabzon Konferansında Taşnak Hatisyan ile Rauf Bey  arasındaki görüşme hk. 25.3.1918 t. Telgraf + Hatisyan’ın kitabı + Guse, 1925[2] 200 000 Doğu Anadolu’da, Vilayeti Sitte’de – Şakhovski’nin 8 Ekim 1916 tarihli   Telgrafı + Derouni’nin 19555 tarihli yayını + Hovannisian’ın 1971 tarihli kitabı 200 000 Türkiye’de Türk Aileler tarafından koruma altına alınmış kadın ve çocuklar – Prof. Suny beyanı, Hrant Dink Vakfı Kitabı 2015 300 000 – Trakya, İstanbul ve Batı Anadolu’da  - NARA Arşiv Belgesi,                No: T 1192 R2. 860J.01 – 395 + Lepsius Kitabı, 1919   [1] ERMENİSTAN CUMHURİYETİ’Nİ ENVER PAŞA KURDURMUŞTU. KAYNAK: HATİSYAN’IN,                                      “ERMENİSTAN CUMHURİYETİ’NİN DOĞUŞU VE GELİŞMESİ” BAŞLIKLI KİTABI. 2 ‘ERMENİ AYAKLANMASI 1915 VE SONUÇLARI’, WI SSEN UND WEHR DERGİSİ, 1925.
Ekleme Tarihi: 22 Kasım 2025 -Cumartesi

AMERİKALI PAPA 14. LEO’YA BİR MEKTUP YAZDIM

Dedim ki, Papa’ya:

“Seçildikten sonra ilk ziyaretinizi aile bağları çok kuvvetli olan vatandaşlarının %99’u Müslüman ve laik Türkiye’ye yapıyor olmanızdan dolayı memnuniyetimi ifade ediyorum.”

Bilmiyordum, yeni öğrendim. Papalar laikliğe ilke olarak karşılarmış, aile bağlarını zayıflatıyormuş, Hristiyan nüfus artışını olumsuz etkiliyormuş.

Dedim ki, Papa’ya:

“30 Ekim 2025 tarihinde 26 ülkenin parlamento başkanlarıyla birlikte size de çağrıda bulunmuş ve Ermenilerin Soykırım iddialarına karşı Hayatta Kalan Ermenilere ilişkin ekli ‘Facing All the Facts’ başlıklı kitabım ve konu ile ilgili ekli tüm belgelerin incelenmesi için yetkili tarihçilerden oluşan uluslararası bir komite kurulmasını önermiştim. Daha sonra internette Ermeni Katolikos Karekin II’nin birlikte imzalanan iki Ortak Bildiriyi buldum:

“BİR: Papa John Paul II’nin 10 Kasım 2000 tarihinde imzaladığı ‘joint communiqué’                               “İKİ: Papa Francis’in 26 Haziran 2016 tarihinde imzaladığı ortak bildiri.”

Bu iki ortak bildiriyi incelediğimde şunları gördüm:

Joint communiqué’de, 20. yüzyıldaki “korkunç hadiseleri başlatan ilk olay” olarak belirtilen Ermeni Soykırımı, Papa Francis’in imzaladığı ortak bildiride de şu şekilde tanımlanmaktadır: “Yirminci yüzyılın ilk soykırımı olarak genel kabul gören süreçte, bir buçuk milyon Ermeni Hristiyan’ın imha edilmesi”.

Dedim ki, Papa’ya:  

Ermeni Soykırımı iddiaları hakkında görüşlerimi aşağıda dikkatinize sunuyorum:

  • “Ortak Bildirideki Ermeni Soykırımı iddiasının dayandığı belge ve bilgilerin neler olduğu belli olmadığı gibi iddianın herhangi bir belgeye dayandığı da belli değildir.

 

  • “Katolik dünyasının ruhani lideri olarak Papa John Paul II’nin, Ermeni Katolikos Karekin II’nin soykırım iddialarının doğru olduğunu kabul ettiği anlaşılmaktadır.

 

  • “Katolik dünyasının ruhani liderinin, Ermeni Katolikos’un tesiri altında kalarak büyük bir yanılgıya düştüğü ve ardından gelen Sayın Papaların 25 yıldır bu yanılgıyı düzeltmek için herhangi bir girişimde bulunmadığı anlaşılmaktadır. Tersine, 2016 yılında Papa Francis Ermeni Soykırımında hiçbir belgeye dayanmadan 1.5 milyon Ermeni’nin imha edildiğini imzalamıştır.

 

  • “Ayrıca 2000 yılından sonra, Papaların; Lübnan ziyaretlerinde, Ermenilerin Soykırım iddialarını teyit eden mahiyetteki beyanları olduğu bilinmektedir.”

Bunları okudukça Amerikalı Papa 14. LEO’nun yüzünün buruştuğunu görür gibi oldum. Hesapta hiç olmayan bir durumla karşılaşmıştı. Ankara’da göstermelik bir Anıtkabir ziyareti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ile resmi bir çay – kahve sohbeti dışında gündeminde ‘Ermeni’ konusunda bir tartışma yoktu. Ziyaretinin asıl amacı çok farklı idi. Ellerini, suya-sabuna dokunup gereksiz yere ıslatmadan İstanbul’a yumuşak iniş yaparak dostu Barathomoeus’un elini sıkmak için hazırlamıştı.  

Üzmeyelim Amerikalı Papa 14. LEO’yu diye düşündüm ve;

Dedim ki, Papa’ya:

“YOUR HOLINESS,

“Siz yeni seçildiniz. Geçmişinizde Ermeni Soykırım konusunda herhangi bir beyanınız yok. (Aslında muhakkak vardır, Başkanları her yıl 24 Nisan günleri, kırık plak gibi aynı sözcüklerle “1915 ve sonrasında Türkler 1.5 milyon Ermeni katlettiler.” şeklinde bildiriler yayımlarken O da ABD’de kim bilir neler söylemiştir. Ama biz duymadık. Duymamış olalım.)

“30 Ekim 2025 tarihli e-Postamdaki önerim doğrultusunda ilk adımı atarak, Ankara ziyaretinizde şöyle bir açıklama yapmanızı istirham ediyorum:

“Papa II. John Paul ile Ermeni Katolikosu II. Karekin arasında 10 Kasım 2000 tarihinde ve Papa Francis ile Ermeni Katolikosu II. Karekin arasında 26 Haziran 2016 tarihinde imzalanan iki ortak bildiride yer alan ‘Ermeni Soykırımı’ ifadesi ile ilgili olarak, ‘Hayatta Kalan Ermeniler’e, onların sayısına ve bulundukları yerlere ilişkin herhangi bir bilgi göremedim.

“Tüm olguların incelenmesi gerektiği konusunda mutabıkım. Bu nedenle, 30 Ekim 2025 tarihinde yapılan teklifi kabul ediyorum.

“Sunulan tüm kanıtları ve tüm olayları (“All the Facts”) incelemek üzere yetkili tarihçilerden oluşacak uluslararası bir komite kurulması için diğer devletlerle iş birliği yapacağım.”

BU, SON DERECE MASUM & MAKUL TALEBİ İSTERSE KABUL ETMESİN…

Saygılarımla,                                                                                                                                                                                  

Mehmet Arif Demirer,                                                                                                                               Makine Y. Mühendisi (Cambridge 1961, 1964)                                                                                      Türk-Ermeni Konusunu Araştırma (TEKAR) Vakfı Kurucusu ve Onursal Başkanı                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                       

 

NOT: BİNLERCE YILDIR DEĞİŞMEYEN HUKUK KURALI:                                                                                                                                            

“Katil zanlısı; öldürmediğini bildiği, öldürdüğü iddia edilen, kişiyi(leri) arar, bulur getirir ya da nerede olduğunu(olduklarını) gösterir(belgeler) ise serbest kalır.” 

Amerikalı Papa 14. LEO’ya yazdığım Mektubu yukarıdaki NOT ve aşağıdaki EKLER ile sonlandırıyorum.

EKLER

  1. “HADİ GELİN YÜZLEŞELİM “ ile “FACING  all the FACTS” başlıklı kitaplarım    ve ilişkili dört dergim,

  1. 4 Haziran 1918 tarihinde Osmanlı Devleti ile Ermenistan Cumhuriyeti[1] arasında Batum’da BARIŞ ve DOSTLUK ANTLAŞMASI imzalandığında HAYATTA OLAN 1.586.000 Osmanlı Ermeni’si ile ilgili (nerede, kaç kişi?) belgeler:
  1. 486 000 Suriye’de – ABD Halep Konsolosunun İstanbul’da Büyükelçi Morgenthau’ya 8 Şubat 1916 t. Mektubu, ABD Arşiv Belgesi No: 59.867.48-27
  2. 400 000 Rusya’da – Trabzon Konferansında Taşnak Hatisyan ile Rauf Bey  arasındaki görüşme hk. 25.3.1918 t. Telgraf + Hatisyan’ın kitabı + Guse, 1925[2]
  3. 200 000 Doğu Anadolu’da, Vilayeti Sitte’de – Şakhovski’nin 8 Ekim 1916 tarihli   Telgrafı + Derouni’nin 19555 tarihli yayını + Hovannisian’ın 1971 tarihli kitabı
  4. 200 000 Türkiye’de Türk Aileler tarafından koruma altına alınmış kadın ve çocuklar – Prof. Suny beyanı, Hrant Dink Vakfı Kitabı 2015
  5. 300 000 – Trakya, İstanbul ve Batı Anadolu’da  - NARA Arşiv Belgesi,                No: T 1192 R2. 860J.01 – 395 + Lepsius Kitabı, 1919
 

[1] ERMENİSTAN CUMHURİYETİ’Nİ ENVER PAŞA KURDURMUŞTU. KAYNAK: HATİSYAN’IN,                                      “ERMENİSTAN CUMHURİYETİ’NİN DOĞUŞU VE GELİŞMESİ” BAŞLIKLI KİTABI.

2 ‘ERMENİ AYAKLANMASI 1915 VE SONUÇLARI’, WI SSEN UND WEHR DERGİSİ, 1925.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (1)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
İnci Güçlüer
(23.11.2025 14:03 - #4163)
Saygıdeğer çabanız için ülkem adına teşekkür ediyorum.
Mehmet Arif Demirer Teşekkür ediyorum. Saygılarımla
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.