Richard serbest bırakıldıktan sonra annesiyle birlikte Köln, Brüksel ve Antwerp yoluyla Kuzey Denizi’ne ulaştı, oradan gemiye binip İngiltere’ye hareket ettiler. Yolda Fransız gemileriyle karşılaşmamak için gayret gösteriyorlardı. Richard, 1189 Aralık ayında ayrıldığı ülkesine 12 Mart 1194’ te dönebilmişti. Kralın dönüşü coşkuyla karşılandı. Prens John’a yardım edenlerden biri haberi duyunca öldü. İngiltere de yeniden taç giyme töreni oldu, ancak Fransa’daki topraklarına Philip saldırdığı için bu törenlerle fazla vakit kaybetmeden Normandiya’ya annesiyle birlikte döndü. Esaretten kurtulduğundan beri gittikleri her yerde büyük sevinçle karşılanıyorlar şereflerine ziyafetler veriliyordu. Normandiya’da da öyle oldu. Elanor iki oğlunun artık barışmasını istiyordu. Kaldıkları yere John’u çağırdı. John korkuyla gelip kendisini Richard’ın ayaklarına atıp af diledi.  Richard “sen daha küçüksün bunlar seni kandırmış” dedi. Halbuki John 26 yaşındaydı ve ne yaptığını biliyordu. Ama Richard onu hiçbir zaman ciddiye almamıştı. Daha önce John’un ihaneti kendisine bildirildiğinde, “o zoru görünce savaşamaz” demişti. Şimdi de affetmekte sakınca görmedi, sarılıp barıştı, ona yemek ikram etti. Fransa Kralı Philip’in bütün amacı, Normandiya’yı Richard’ın elinden almaktı. Richard, Navarre Prensesi Berengaria ile evlenmişti ama eski nişanlısı Alice hâlâ bir şatoda esir bekliyordu. Ona ait mülkler de geri verilmiyordu. Bu durumda Philip gelip ablasını kurtarmak için yola çıktı. Richard Philip’ in ordusunu yendi, Philip hazinesini bırakıp kaçmak zorunda kaldı. Richard’ın hâkim olduğu diğer yerlerde de isyanlar vardı onları da bastırdı. Bu beş yıl içinde John bir sorun çıkarmadan kendi topraklarında bekledi.  Elanor ise artık biraz dinlenmek için Fontevrault manastırına çekildi. Bu manastıra çok bağışlar yapmıştı.  Çocukları John ve Joanna burada eğitim görmüş, kocası 2. Henry buraya defnedilmişti. O da yaşlılığını burada geçirip, rahibelerle birlikte dua etmek, savaşlardan aile içi sorunlardan uzak, huzur bulmak istiyordu. Bu tam bir emeklilik değildi. Kaldığı manastır Anjou ve Poitier’ in arasındaydı onun için hem kendi hem de Richard’ın topraklarında olan bitenle ilgileniyor, göz kulak oluyordu. Berengaria, esareti sırasında Richard için üzülmüş, fidye toplanmasına yardım etmişti ama Richard geldiğinden beri onu arayıp sormamış, İngiltere’deki törenlere davet etmemişti. Berengaria Maine’de yaşamaya devam ediyordu. Din adamları Richard’a “düzgün aile hayatı yaşaması çocuk sahibi olması” için nasihat ediyordu ama evlilik Richard’a göre değildi. Berengaria ile birlikte olmadığı için tahta varis gelmedi. Richard, 1195’ te hastalanıp günah çıkardı, artık düzgün yaşamaya söz verdi, Berengaria’ yı yanına aldı ama yine de bu evlilikten çocuğu olmadığı için kardeşinin oğlu Arthur’u yeniden varis ilan etti. Philip’in ablası Alice’i en sonunda serbest bıraktı. Alice’in çeyiz olarak getirdiği topraklar iade edildi. Philip Alice’i bir kontla evlendirdi. Richard varis ilan ettiği kardeşi Geoffrey’in oğlu Arthur’un yanına getirilmesini emretti ama Arthur Fransız sarayındaydı. Philip onu daha önce yanına aldırmış kendi sarayında kendi oğluyla birlikte yetiştirmeye karar vermişti. Fransa Kralı’nın kurnazlıkları bitmiyordu. JOANNA Richard, kendisiyle beraber haçlı seferine götürdüğü küçük kız kardeşi Joanna’yı 1196 yılında Toulouse Kontu Raymond ile evlendirdi. Bu adamı Elanor’un gözü tutmamıştı ona güvenmemişti ama Toulouse eskiden beri Elanor’un kendi annesi dolayısıyla hak iddia ettiği ama alamadığı bir yerdi. Bu evlilikle o iddia ettiği hakkını kızına devretti. Böylelikle Toulouse Kontluğu ve Aquitain Dukalığı arasında barış sağlanacaktı. Ama Elanor’un istemediği kadar vardı.  Raymond daha önce üç defa evlenmişti üstelik hali hazırda başka kadınlarla da ilişkisi vardı. Son eşini Joanna ile evlenmek için manastıra kapatmıştı, güvenilmez bir adamdı. Joanna bu evlilikte mutlu olamadı. Philip Normandiya’yı almak için tekrar savaş açtı. Richard’ın yokluğunda Elanor pek çok kaleyi güçlendirmiş, Normandiya’yı korumaya çalışmıştı. Bu kez John’da Richard’ın yanında savaşıyordu. Bu sefer de Philip’ in savaşı kazanamayacağı anlaşılınca barış yapıldı. 1197-98 yıllarında Elanor’un ilk evliliğinden olan kızları Alix ve Marie ve Marie’nin oğlu peş peşe öldüler. Joanna’nın bulunduğu Toulouse Kontluğunda, kocası yokken karışıklık çıkmış, önce kendi imkanlarıyla isyanı bastırmaya çalışmış sonra ağabeyinin yanına kaçmak zorunda kalmıştı. RİCHARD’IN ÖLÜMÜ O sırada Richard, Poitier ve Bordeaux arasında bulunan Châlus kalesinde Roma hazinesi bulunduğunu duyup, orayı kuşatmaya gitmişti. Kendi adamları orada hazine olmadığını söyledilerse de vazgeçmedi. Kalenin etrafını dolaşırken zırhını giymemişti. Bir genç kaleden ok atıp onu omzundan vurdu. Belki önemli bir yara değildi ama oku çıkartmaya çalıştı çıkaramadı, cerrah yoktu, berberler gelip yaraya müdahale ettiler, okun ucunu çıkaracağız diye epey tahribat yaptılar, yara kangren oldu. Richard’ın durumu ciddileşince Elanor’a haber verildi Elanor hemen oğlunun yanına koştu. Ölmeden yetişti. O arada Richard’ı vuran genç yakalanmıştı. Richard onu huzuruna çağırdı. Niye kendisine ok attığını sordu. O da “babamı kardeşlerimi sen öldürdün” deyince, çocuğun serbest bırakılmasını ve kendisine para verilmesini emretti. Ölüm döşeğinde kendisini vuran gence merhamet gösterdi ama Richard’ın ölümünden sonra kumandanları gene de çocuğu idam ettiler. Richard ölürken Châlus kalesi ele geçirilmiş ve Richard’a daha önce söylendiği gibi bir hazine de bulunamamıştı. Richard’ı öldüren çocuğun çok genç olması dolayısıyla “Karınca Aslanı öldürdü” dediler. KRAL JOHN Richard’ın ölümünden sonra 27 Mayıs 1199’da John İngiltere Kralı olarak taç giydi. Philip, Arthur vasıtasıyla karışıklık çıkardı, John değil, Arthur’un tahta çıkmasını istedi. Joanna ağabeyinin ölüm haberini alınca Fontevrault manastırına gitmişti. Eylül ayında doğum yaparken o manastırda hayatını kaybetti. Yeni doğan çocuğa Richard adı verilmişti ama bebek ancak vaftiz olana kadar yaşayabilmişti. Elanor’un on evladından sadece ikisi hayatta kalmıştı: Kastilya Kraliçesi Elanor ve en küçük oğlu John. Arthur Philip’in kışkırtmasıyla bazı yerleri ele geçirmek için saldırılar yaptı. 1202 de Elanor’un bulunduğu bir kaleyi kuşatınca Kral John yetişip hem annesini kurtardı hem de Arthur’u hapse attı. İsyana katılan pek çok şövalyeyi de hapse attırıp kötü muamele yaptı. ELANOR’UN ÖLÜMÜ Elanor artık yaşlanmış, yorulmuş Fontevrault’a çekilmişti. Torunu Arthur’a kötülük yapmaması için John’u uyarmıştı ama John bir akşam sarhoş olup Arthur’u huzuruna çağırdı, bağırıp çağırdıktan sonra kendi eliyle öldürdü. Hem Arthur’u öldürmesi hem de diğer şövalyelerden bazılarını açlığa mahkûm etmesi onun aleyhine olmuş, Fransa’da karşıt hareket artmıştı. Philip yeniden saldırılarına başladı ve Normandiya’yı ele geçirdi. 1204 yılında Elanor, elde tutmak için ömür boyu çırpındığı topraklarının tek tek Philip’in eline geçtiğini belki de bilmeden Fontevrault’ da öldü. Artık yılların yorgunluğu kendisini göstermiş son günlerinde dünyayla olan bağını kesmişti. Bir büyük hayat hikayesi böylece sona erdi. Elanor, eşi Henry, oğlu Richard ve kızı Joanna aynı yerde, Fontevrault’ da gömüldüler. Ancak asırlar sonra Fransız ihtilali esnasında mezarları tahrip edildi…