Arzu Kök - Şair ve Yazar
Köşe Yazarı
Arzu Kök - Şair ve Yazar
 

AĞACIN SESSİZ ÇIĞLIĞI..

Merhaba, ben bir ağaç... Toprağın derinliklerinden yükselen bir haykırış, Aldığınız nefesin kaynağı, Yüzyılların sırlarını köklerimde saklayan bir sessizlik. Göğün mavisini taşıyan dallarım, Rüzgârla dans eden yapraklarım var benim. Yüzyıllarca köklerimle toprağa sarıldım, dallarımla gökyüzüne uzandım. Rüzgârla fısıldaştım, kuşlara yuva oldum. Güneşle dans ettim, yağmurla serinledim. Kuşların şarkısına ev oldum, yağmurun nazını paylaştım, Güneşin kucaklayışında büyüdüm, umudun yeşil şahidi oldum. Biz, yaşamın nağmesiydik, doğanın mırıldanışıydık. Bir ormanın parçasıydık; biz, milyonlarca kardeş, birlikte büyüdük, birlikte yaşadık. Orman… O, toprağın yüzüne düşen en güzel şiirdir. O, rüzgarla dans eden yaprakların, kuşların sabah şarkılarının, serin gölgelerin adıdır. Orman; bir çocuğun ilk kez sarıldığı ağacın sıcaklığıdır, bir yaşlının bastonuna uzanan kökleridir. Ama ne yazık ki, siz insanlar, bu şiiri her yıl satırlardan koparıyor, ateşe veriyorsunuz. Alevler etrafımı kıskaca aldı, Kara duman ciğerlerime saplanıyor, Duman ciğerlerimi yakıyor, yapraklarım kararıyor. Yapraklarım birer birer düşerken, Sessiz çığlıklarım yankılanıyor boşlukta. Binlerce yoldaşım, kardeşim, benimle birlikte yanıyor. Biz konuşmayız, çünkü biz sessizliğin diliyiz. Ama yangının ortasında fısıldıyoruz, Sessizce vedalaşırız, rüzgâra fısıldarız son sözlerimizi: “Neden böyle, neden bu korkunç vedaya zorlanıyoruz?” Biz ağaçlar sadece odun değiliz; Biz hayatın ta kendisiyiz. Bir orman yanarken sadece odunlar değil, Canlar, yaşamlar, anılar da yok olur. Her düşen ağaç, toprağın kalbinde bir yara açar. Her sönmüş yaprak, geleceğe atılmış bir ipucudur Unutmayın; ben bir ağaç değilim sadece. Ben; temiz havayım, suyun kaynağıyım, toprağın bekçisiyim. Ben; bir efsanenin, bir insanın, bir yaşamın sessiz tanığıyım. Her düşen dalda, geleceğin solan yüzü var. Her sönmüş alevde, yarınların kararan umudu… Bizden kopan her yaprakla, sizden kopan bir nefes var. Bizi yakmayın… Çünkü bizsiz, dünya bir bahar olmaz. Dinleyin yitik ormanın sessiz çığlığını. Bizi anlayın, sevgiyle sarın, koruyun. Çünkü ağaçlar yoksa, yaşam da yok olur. Son sözüm, yeşilin suskun fısıltısıdır: Beni yakmayın, çünkü ben sizin hayatınızım.
Ekleme Tarihi: 27 Temmuz 2025 -Pazar

AĞACIN SESSİZ ÇIĞLIĞI..

Merhaba, ben bir ağaç...

Toprağın derinliklerinden yükselen bir haykırış,

Aldığınız nefesin kaynağı,

Yüzyılların sırlarını köklerimde saklayan bir sessizlik.

Göğün mavisini taşıyan dallarım,

Rüzgârla dans eden yapraklarım var benim.

Yüzyıllarca köklerimle toprağa sarıldım, dallarımla gökyüzüne uzandım.

Rüzgârla fısıldaştım, kuşlara yuva oldum.

Güneşle dans ettim, yağmurla serinledim.

Kuşların şarkısına ev oldum, yağmurun nazını paylaştım,

Güneşin kucaklayışında büyüdüm, umudun yeşil şahidi oldum.

Biz, yaşamın nağmesiydik, doğanın mırıldanışıydık.

Bir ormanın parçasıydık; biz, milyonlarca kardeş, birlikte büyüdük, birlikte yaşadık.

Orman…

O, toprağın yüzüne düşen en güzel şiirdir.

O, rüzgarla dans eden yaprakların, kuşların sabah şarkılarının, serin gölgelerin adıdır.

Orman; bir çocuğun ilk kez sarıldığı ağacın sıcaklığıdır, bir yaşlının bastonuna uzanan kökleridir.

Ama ne yazık ki, siz insanlar, bu şiiri her yıl satırlardan koparıyor, ateşe veriyorsunuz.

Alevler etrafımı kıskaca aldı,

Kara duman ciğerlerime saplanıyor,

Duman ciğerlerimi yakıyor, yapraklarım kararıyor.

Yapraklarım birer birer düşerken,

Sessiz çığlıklarım yankılanıyor boşlukta.

Binlerce yoldaşım, kardeşim, benimle birlikte yanıyor.

Biz konuşmayız, çünkü biz sessizliğin diliyiz.

Ama yangının ortasında fısıldıyoruz,

Sessizce vedalaşırız, rüzgâra fısıldarız son sözlerimizi:

“Neden böyle, neden bu korkunç vedaya zorlanıyoruz?”

Biz ağaçlar sadece odun değiliz;

Biz hayatın ta kendisiyiz.

Bir orman yanarken sadece odunlar değil,

Canlar, yaşamlar, anılar da yok olur.

Her düşen ağaç, toprağın kalbinde bir yara açar.

Her sönmüş yaprak, geleceğe atılmış bir ipucudur

Unutmayın; ben bir ağaç değilim sadece.

Ben; temiz havayım, suyun kaynağıyım, toprağın bekçisiyim.

Ben; bir efsanenin, bir insanın, bir yaşamın sessiz tanığıyım.

Her düşen dalda, geleceğin solan yüzü var.

Her sönmüş alevde, yarınların kararan umudu…

Bizden kopan her yaprakla, sizden kopan bir nefes var.

Bizi yakmayın…

Çünkü bizsiz, dünya bir bahar olmaz.

Dinleyin yitik ormanın sessiz çığlığını.

Bizi anlayın, sevgiyle sarın, koruyun.

Çünkü ağaçlar yoksa, yaşam da yok olur.

Son sözüm, yeşilin suskun fısıltısıdır:

Beni yakmayın, çünkü ben sizin hayatınızım.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (4)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Nevzat
(27.07.2025 07:05 - #3475)
Her zamanki gibi harikasın Arzu. Bu nasıl kalp bu nasıl duygu. Taa cigerimde hissettim ağacın izdirabini.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Kadir Dağhan
(27.07.2025 23:33 - #3483)
Tüm dillerden kutluyorum Arzu can.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Merve F.
(29.07.2025 00:38 - #3493)
Çok anlamlı bir yazı olmuş hocam.. Emeğinize sağlık
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Dr. Mehmet Al
(30.07.2025 15:37 - #3498)
arzu kızım allah sana ömür versin bu nasıl bir yazıdır. ama bugün ağaçlarımız yanarken duygularımızı, ömrümüzü, hayallerimizi, heyecanlarımızı, sevinçlerimizi yakıyorlar be kızım.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.