Türkiye Cumhuriyeti’nin bütün vatandaşları, eşit hak ve sorumluluklarla bir arada yaşar. Bu birlikteliğe zarar verecek şekilde etnik temelli “problemler” icat etmek, açık bir bölücülüktür ve hukuken suçtur.
Bizleri gerçekten ilgilendiren sorunlar bellidir:
Mesleki adaletsizlikler
Sınıfsal ayrımlar
Ekonomik sıkıntılar
Eğitimde fırsat eşitsizliği
Bu sorunlar, etnisite ayrımı gözetmeksizin hepimizi ilgilendirir. Bu alanlarda yapılacak yasal düzenlemeler, üniter ve demokratik devlet yapısı içinde, hepimizin yaşamını iyileştirebilir.
Ancak “Kürt Sorunu” gibi başlıklarla meseleyi etnisiteye indirgerseniz, o zaman:
Laz’ın da,
Çerkez’in de,
Roman’ın da,
Arap’ın da
ve daha nice kökenli vatandaşımızın da ayrı ayrı “problemi” doğmuş olur ki, bu toplumu parçalamaktır.
Oysa tarihimizde —Osmanlı’dan bugüne— devlet görevlerinde etnik ayrımcılık yapılmamıştır. Bugün makam-mevki sahibi olanlar da, eğer bu ayrımcılık olsaydı, o koltuklara belki hiç oturamazlardı.
Ziya Gökalp’in dediği gibi:
“Türk milletindenim, İslam ümmetindenim, Garp medeniyetindenim.”
Bu; kökümüz, inancımız ve yönümüzdür. Millet olmadan medeniyet kurulamayacağını bilen her sosyolog bunu onaylar.
Türklük, bu ülkede etnik bir ayrım değil, ortak bir üst kimliktir.
Çünkü bu memleketi kuran, nüfus çoğunluğu ile tarihsel sorumluluğu alan topluluk Türk milletidir.
Bugün Türkiye’de her etnik kökenden vatandaş,
Bakan olmuştur,
Vali olmuştur,
General, rektör, sanatçı, bilim insanı olmuştur.
Bu tablo, eşit yurttaşlık ilkesinin bir kanıtıdır.
Etrafımızdaki bölünmüş, parçalanmış toplumlara bakarak yolumuzu tayin etmeye çalışanlar varsa, boşuna uğraşmasınlar.
Bu millet iğdiş donu giymez, at gözlüğü takmaz!
Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti!
Yaşasın Türk Milleti!
Yaşasın Üniter Devletimiz!
Ebediyyen…
Anasayfa
Yazarlar
Prof.Dr. KEMAL DURUHAN
Yazı Detayı
Bu yazı 685+ kez okundu.
Etnisite Üzerinden Problem İcat Edilemez!
Türkiye Cumhuriyeti’nin bütün vatandaşları, eşit hak ve sorumluluklarla bir arada yaşar. Bu birlikteliğe zarar verecek şekilde etnik temelli “problemler” icat etmek, açık bir bölücülüktür ve hukuken suçtur.
Bizleri gerçekten ilgilendiren sorunlar bellidir:
Mesleki adaletsizlikler
Sınıfsal ayrımlar
Ekonomik sıkıntılar
Eğitimde fırsat eşitsizliği
Bu sorunlar, etnisite ayrımı gözetmeksizin hepimizi ilgilendirir. Bu alanlarda yapılacak yasal düzenlemeler, üniter ve demokratik devlet yapısı içinde, hepimizin yaşamını iyileştirebilir.
Ancak “Kürt Sorunu” gibi başlıklarla meseleyi etnisiteye indirgerseniz, o zaman:
Laz’ın da,
Çerkez’in de,
Roman’ın da,
Arap’ın da
ve daha nice kökenli vatandaşımızın da ayrı ayrı “problemi” doğmuş olur ki, bu toplumu parçalamaktır.
Oysa tarihimizde —Osmanlı’dan bugüne— devlet görevlerinde etnik ayrımcılık yapılmamıştır. Bugün makam-mevki sahibi olanlar da, eğer bu ayrımcılık olsaydı, o koltuklara belki hiç oturamazlardı.
Ziya Gökalp’in dediği gibi:
“Türk milletindenim, İslam ümmetindenim, Garp medeniyetindenim.”
Bu; kökümüz, inancımız ve yönümüzdür. Millet olmadan medeniyet kurulamayacağını bilen her sosyolog bunu onaylar.
Türklük, bu ülkede etnik bir ayrım değil, ortak bir üst kimliktir.
Çünkü bu memleketi kuran, nüfus çoğunluğu ile tarihsel sorumluluğu alan topluluk Türk milletidir.
Bugün Türkiye’de her etnik kökenden vatandaş,
Bakan olmuştur,
Vali olmuştur,
General, rektör, sanatçı, bilim insanı olmuştur.
Bu tablo, eşit yurttaşlık ilkesinin bir kanıtıdır.
Etrafımızdaki bölünmüş, parçalanmış toplumlara bakarak yolumuzu tayin etmeye çalışanlar varsa, boşuna uğraşmasınlar.
Bu millet iğdiş donu giymez, at gözlüğü takmaz!
Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti!
Yaşasın Türk Milleti!
Yaşasın Üniter Devletimiz!
Ebediyyen…
Ekleme
Tarihi: 26 Temmuz 2025 -Cumartesi
Etnisite Üzerinden Problem İcat Edilemez!
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.
