Prof.Dr. KEMAL DURUHAN
Köşe Yazarı
Prof.Dr. KEMAL DURUHAN
 

DİYARBAKIR KARPUZU İKRAM TABAĞINA SIĞMAZ - Porsiyona koymayın, Komisyona Bulaştırmayın

-Bu nasıl ekonomi gardaş, benim Hevsel bahçelerinde yetiştirdiğim has karpuzumu, Trumpla değiştirmek istiyorlarmış! Gardaşım işine yollan! Bu olmaz. Sen bana bi ton da Trump versen, men siye bi dene karpuz vermem. Bi düşün hele, denk mi ya!... -Gardaşım benim Hevsel bahçelerinde üç kamyon karpuzum var. Has Diyarbekir, he vallah. Diclenin bereketiyle Tanrının  rahmetiyle olmuştır. İstanbul'a gidecah, Gaça götürürsen! - Lo Bekr ogli Aziz, bir şey yaparıg, canın sıkma o golaydır. Yalnız Angara cenahında bir müşgül vardır. -Lo şöfer, ne müşgülü hele söyle! -Lo Bekrogli, büyük halde marka tahlili yapacaklar! -Lo şöfer, yapsınlar, benim garpuzun ne gorkisi olar ki, hagigi Diyarbekir. -Lo Bekrogli orda gorku yohtir, O Büyük halde gomisyon garar verecah, o cebi torbalar da gomisyin yani rüşvet isteyipler. Dendiğine göre içlerinde Emirigan mafiasi de varmış! -Tamam şöfer gardaş: Garpuzum sulandı, Gafam da bulandı, biz bu malı, Erzurum, Gars Ağrı'da Van'da satak: Menim garpuzu onlar bilmiyo, valla arabadan atlar, pantoloni patlar da öyle gomisyon di, Emirigan mafiasi idi, asla ellerine düşmez! Her şeyin bir raconu bir şerefi var yahu... MESELE Angara da duyuldu ya, Anadolu paynirlerinin hepsi toplanıp Diyarbekir'e geldiler. İstikamet Hevsel bahçeleri karpuz tarlaları. Bir tanesinde iri babayiğit bir karpuzu seçtiler, önünde durdular. Edirne beyazından tutun İzmir tulumuna, Kars eski kaşarından Artvin Ağacına, Erzurum imansızından Bayburtun küflüsüne kadar hepsi ordaydı. Yörenin büyüğü olarak Van Otlu Payniri temsilci oldu: -Gardaş selamün aleyküm, Dünyada Van ahrette iman, he vallah. Ama bak senin yerinde iyiymiş ha! Gardaş inşallah yanlış duymuşuzdur, deyirler ki, Turp'un yanına gidacahmışsen, gardaş vazgeç, onun gazı da yazı da güzü de kötü kokar, hem sen gidersen bizim satışlar düşer. Beyim ağam, Garbis Efendi gitme bizimle kal! Bu dokunaklı konuşmaya tarlanın Karpuz beyi cevap verdi: - Paynir arkadaşlar, Van'lı hemşo sagolun varolun. Tabii adımı da doğru telaffuz edin lütfen. Turup Efendinin bizi istediği, komisyonlarda filan pohpohladığı doğrudur da, yanlış duyduğunuz bizim gitmek istediğimizdir, o gitme işini biz değil, Emirigan  fıs fıslarıyla GEMlenmiş komisyoncular istiyor. KORKMAYIN ARKADAŞLAR! GİTMİYORUZ, BİZ BURDAYIZ. - Sağol Karpuz bey, artık rahatlıkla Van Galasına şeref bayrağımızı çekebilirik...   Kaynak: Fıkra ül Hayriye
Ekleme Tarihi: 07 Ağustos 2025 -Perşembe

DİYARBAKIR KARPUZU İKRAM TABAĞINA SIĞMAZ - Porsiyona koymayın, Komisyona Bulaştırmayın

-Bu nasıl ekonomi gardaş, benim Hevsel bahçelerinde yetiştirdiğim has karpuzumu, Trumpla değiştirmek istiyorlarmış!
Gardaşım işine yollan! Bu olmaz. Sen bana bi ton da Trump versen, men siye bi dene karpuz vermem.
Bi düşün hele, denk mi ya!...
-Gardaşım benim Hevsel bahçelerinde üç kamyon karpuzum var. Has Diyarbekir, he vallah. Diclenin bereketiyle Tanrının  rahmetiyle olmuştır. İstanbul'a gidecah, Gaça götürürsen!
- Lo Bekr ogli Aziz, bir şey yaparıg, canın sıkma o golaydır. Yalnız Angara cenahında bir müşgül vardır.
-Lo şöfer, ne müşgülü hele söyle!
-Lo Bekrogli, büyük halde marka tahlili yapacaklar!
-Lo şöfer, yapsınlar, benim garpuzun ne gorkisi olar ki, hagigi Diyarbekir.
-Lo Bekrogli orda gorku yohtir, O Büyük halde gomisyon garar verecah, o cebi torbalar da gomisyin yani rüşvet isteyipler. Dendiğine göre içlerinde Emirigan mafiasi de varmış!
-Tamam şöfer gardaş:
Garpuzum sulandı,
Gafam da bulandı, biz bu malı, Erzurum, Gars Ağrı'da Van'da satak:
Menim garpuzu onlar bilmiyo, valla arabadan atlar, pantoloni patlar da öyle gomisyon di, Emirigan mafiasi idi, asla ellerine düşmez!
Her şeyin bir raconu bir şerefi var yahu...
MESELE
Angara da duyuldu ya, Anadolu paynirlerinin hepsi toplanıp Diyarbekir'e geldiler. İstikamet Hevsel bahçeleri karpuz tarlaları. Bir tanesinde iri babayiğit bir karpuzu seçtiler, önünde durdular.
Edirne beyazından tutun İzmir tulumuna, Kars eski kaşarından Artvin Ağacına, Erzurum imansızından Bayburtun küflüsüne kadar hepsi ordaydı. Yörenin büyüğü olarak Van Otlu Payniri temsilci oldu:
-Gardaş selamün aleyküm, Dünyada Van ahrette iman, he vallah. Ama bak senin yerinde iyiymiş ha!
Gardaş inşallah yanlış duymuşuzdur, deyirler ki, Turp'un yanına gidacahmışsen, gardaş vazgeç, onun gazı da yazı da güzü de kötü kokar, hem sen gidersen bizim satışlar düşer. Beyim ağam, Garbis Efendi gitme bizimle kal!
Bu dokunaklı konuşmaya tarlanın Karpuz beyi cevap verdi:
- Paynir arkadaşlar, Van'lı hemşo sagolun varolun. Tabii adımı da doğru telaffuz edin lütfen. Turup Efendinin bizi istediği, komisyonlarda filan pohpohladığı doğrudur da, yanlış duyduğunuz bizim gitmek istediğimizdir, o gitme işini biz değil, Emirigan  fıs fıslarıyla GEMlenmiş komisyoncular istiyor.
KORKMAYIN ARKADAŞLAR! GİTMİYORUZ, BİZ BURDAYIZ.
- Sağol Karpuz bey, artık rahatlıkla Van Galasına şeref bayrağımızı çekebilirik...
 
Kaynak: Fıkra ül Hayriye
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.