Mona Lisa’da Yan Yanalar
Leonardo da Vinci, çok özel maddelerden oluşan ışıyan boya kombinasyonlarını tablolarında gizli resimlere işlemiştir. Aynalarla çizim süreçlerini görünür hâle getirmiştir.
Gelişmiş kameralarla yapılan çekimlerde, yakınlaştırma ve dikkatli inceleme sonucunda bu gizlenmiş ışıyan resimler görünür hâle gelmektedir. Yani, doğrudan çıplak gözle bu detayların görülmesi mümkün değildir.
Mona Lisa tablosundaki bu gizlenmiş özellikler, duyarlı gözlerin — yani gelişmiş kameraların — işidir. Ancak her kamera bu ışığı yakalayamaz; tablodaki ışıyan boya kombinasyonlarını algılayabilecek düzeyde gelişmiş olması gerekir.
Bu bağlamda, internette bulunan ve “aslından kaydedilmiş” gibi görünen görüntüler detay göstermemekte, her biri birbirinden farklı özellikler taşımaktadır.
Diğer yandan Leonardo da Vinci, bir şekilde — belki de Tanrısal bir ilhamla — geleceği görmüştür. “Deluge” (Tufan) adlı eserlerinden birinde “6 ŞUBAT 2023 KAHRAMANMARAŞ, KARA” ibaresiyle depremi nokta atışıyla bilmiştir. Şüphesiz, bu kendisine verilmiş Tanrısal bir özelliktir.
Yine birçok “Deluge” tablosunda Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün resmedildiği görülmektedir (bkz. www.kemalduruhan.net).
Buradan tekrar uyarıyorum:
MUSTAFA KEMAL ve eseri TÜRKİYE CUMHURİYETİ ile uğraşmayınız.
Zira bu, Tanrı ile mücadele anlamına gelir ve sonu, Firavunların sonu gibi olur.
Mona Lisa tablosu, bu teknik özellikleriyle “Deluge” ve “Portre” tablolarını en güzel şekilde temsil eder. Leonardo’nun en yüksek düzeydeki eseridir.
Diğer tablolarındaki gizli anlatımlar farklı tekniklerle yapılmıştır. Onlar, daha kaba tablolarda okunabilir; ancak bu defa anlamlandırma ve şifre çözme sürecini görünür hâle getirmeniz gerekir.
Burada “MADE IN TURKISH” adına tevazu göstermeyeceğim:
Bu okumaları ilk defa yapan benim ve bunu dört başı mamur bir şekilde gerçekleştirdim.
İnkâr ve görmezden gelme, maalesef günümüz aydınının şizofrenik bir tavrıdır.
Ama elbette gören gözler de vardır.
Biz, Kemal Duruhan olarak, bir felsefeci kimliğiyle her şeyden önce gerçekliğe bağlıyız.
Bu nedenle kimsenin karşımızda durmasından korkmayız ve kimseden ödül beklemeyiz.
Tanrı’ya şükrediyorum; görmek için çaba sarf ettik, Tanrı da meyvesini sepetimize koydu.
Bu bize yeter.
