Değişik Partiler'de siyaset yapmış Türkiye' nin çok tanınmış ve her biri birbirinden değerli siyasetçıleri ile yine çok değeŕli ilim adamlarımız, Milli Egemenlik Platformunda bir araya gelerek bir bildiri yayınladılar.
Beni hatirlasalar , ya da bana da ulaşsalar ben de imza atardım..
Ne mi bildiriyorlar.?
Sizin de bildiklerinizi..
Gazete haberlerinde , televizyon ekranlarında, çarşıda, pazarda , evde kahvede konuştuklarımızdan başka bir şey değil.
Bu sözler , hergün muhalif yazılı ve görsel basında tekrarlanıp duruyor..
Anayasa' nın ve evrensel insan haklarının ihlâli, adaletıe güvenin kaybolması , insanımızın özellikle emeklimizin pazaryerlerini dolaşmasının acısını kime anlatacaksınız?
Sizin, benim bir hükmünüzün kaldığını mı sanıyorsunuz?
Maalesef sizin de, benim de bir hüķmümuz yok..
Devlet için, millet için , bu ülkenin ileri gitmesi için bir ömür harcadık..
Partileriniz, o partide şimdi görev alanlar hiç sizi hatırlıyor mu, fikir danışıyor mu ki?
Elbette hayır.
O zaman ktidar sahipleri size niye dinlesin ki?
Adamlar Atatürke sövmeyi ibadet saymaya başladılar.
Savcılar aldırmıyor.
Diyanet İşleri Bakan' i ile Milli Eğitim Bakan'ı ilim, irfan anlayışımızı değiştiriyorlar, kimse isyan etmiyor
Cemaat ve tarikat okullarında eğitilmiş bir topluluk, açlık sınırında yaşasa da bu yaşamın acılarına, ülkemizin Islâm Cumhuriyetine dönüştüğünü sanıp sabrediyor.
Okullarda din ve ahlâk hocaları deĥşet salıyor, veliler isyan etmiyor..
Kitleleri harekete geçirecek bir Demirel
bir Ecevit de yok ufukta..
Sevgili siyaset arkadaşlarım.
Çıkmazdayız.
Hanibal' ın dediği gibi " Ya yeni bir yol bulacağız..Ya yeni bir yol açacağız.."
25 senedir , yeni bir yol bulamayıp, dönüp durduk.
Artık sözün ve yolun bittiğı yerdeyiz.
O zaman mücadelede yeni bir yol açacağız.
Konuşarak değıl, çalışarak.
Lafla değil kazmayla ..
