Siz, Hz.Muhammed' in cami yaktırıp, yıktırdığını biliyor musunuz?
Nereden bileceksiniz ki?
Tevbe kabul edip, sonra iptal edenlerin Allah' a şirk ( Ortak) koştuklarını, bu sebeple dinden çıktıklarını bile bilmiyorsunuz?
Siz, " Cehennem ateşine dayanıklı kefen" satan, " Sorgu meleklerine Nakşibendilerin Halid- i Bagdadi kolundanım derseniz, sorgusuz sualsiz transit cennet! " diyen Cübbeli Ahmet' in şarlatanlığını bile farketmiyorsunuz. ***
Medine de ikinci bir cami inşa edip, Hz.Muhamed' i açılışına davet edenlerin münafık ( bozguncu ) oldukları Hz .Muhamed' e ( Tevbe Suresi' nin 107/ 117 Ayetleri ) ile bildirilmıştir.
Bu tebliğde O camiyi yapanların islamiyeti saptırmak, müslümanlar arasına ayrımcılık sokmak istedikleri açıklanmıştır.
Bu tebliğle El-Dirâr camisini inşa edenlerin bozgncu ve gizli amaçları olduğunu öğrenen Hz Muhammed adamlarına camiyi yıkıp, yakmalarını emretti.
Ilk kazmayı da kendisi vurdu.
Mustafa Kemâl de, tekke ve zafiyelerin; tarikat ve cemaatların islâmiyeti özünden uzaklaştırdıklarını görmüş ve onları kapatmıştır.
Dinimizi çağdaş bilimin ışığında yorumlaması ve anlatması için de, Diyanet Işleri Başkanlığı Teşkilâtı' nı kurmuştur.
Müslümanların İslâmiyet' i kaynağından anlaması ve aydınlanması için de önce Mehmed Akif' i, sonra da Elmalı' li Ahmet Hamdi Yazırı Kur' an- ı Kerim' i Türkçeye çevirmekle görevlendirmiştır.
Maalesef bugün Atatürk' ün dinimizi hurafeden uzak yaşatmak için kurduğu Diyanet İşleri Başkanlığın' da orta çağ zihniyetini özleyenler var.
Bu iktidar ekbette gidecektir.Cumhuriyet özüne dönecektir.
İslamiyet' e nifak sokan cemaat ve tarikatların okullarını, dershanelerini vakıflarını, yurtlarını , Hazreti Muhammed' in El Dirar camiini yıkması ve yakması gibi başlarına yıkacağız.
Elbette Diyanet' i de çağdaş din adamlarına teslim edeceğiz.
