Ister kutuplar soğunda ister çölün sıcağında, ister Londra' da ister Moskova' da , ister Canada' da ister Bolivya' da , ister Arabistan'da , ister o şehirler padişahında kürsüye kurul!
Sen bir umutsun.!
Insanca yaşama umudunsa..
Haksızlığa uğrayanlar sana sığınıyor..
Eskiden silaha sarılırlardı..
Köşkler, saraylar bile senden medet umuyor..
Kendilerinin başaramadıklarını sana yaptırmak istiyorlar ama senin onlardan farkın iktidar hırsına değil, evrensel insan hakları değerlerine sahip olmandır.
70 senelik siyasi hayatıma bakarak bana " Çare ne ? " Diye soruyorlar..
Çare , elbet te. adalet..
Saraydaki nefreti, kürsüdeki adalet yener.
Bugün biz, Türkiyemize nefret mi hakim, adalet mi? Bunu ögrenmek istiyoruz.
Kürsünün önünde sadece Ümıt yok..
Özgur Özel , İmamoğlu, Sinan Ateş' in eşi Ayşe Ateş de var..
Bir de, 29 yaşından beri iktidarların öfkesinden kurtulamayan ben.
Unutmayın.
Bundan daha önemlisi, yarın o kürsüden indikten sonra, hayatınız gözleriniz önünden bir fiim şeridi gibi geçerken, sizin kendiniz hakkında vereceğiniz hüküm var.
Başkaları hakkında vereceğiniz hüküm tartışılabilinir..
Kendiniz hakkında vereceğiniz hükmün ne istinafı, ne de temyizi var.