İktidara karşı demokratik mücadelenin eksik yönü hâlâ sendikalar ve üniversite gençliğidir..
İşçiler ve üniversiteli gençler, toplum hareketlerinin dinamolarıdır..
Topluluklara hem enerji verir, hem de onları hareketlendirir.
Bugünkü demokratik mücadeleye destek ve katkı sağlamakta sendikal kuruluşlar sınıfta kalmışlardır..
20 senedir 1 Mayıs' ta Taksim ' de olmayı başaramamışlardır..
İşçiler ve liderleri, 1 Mayıs' ta saraylarda değil, sokaklarda olur.
Bağlılık arz etmezler , hak talep ederler.
Saray kapılarından girmezler, barikatları aşar, Taksim ' deki anıt' a çiçek koyarlar.
Onlar'ın şimdi üç - beş kişi ile 1Mayıs' ta Taksimdeki anıta koydukları çelengin yüzlercesini, her gün TEV , İstanbul camilerinde bilinen veya herkes tarafından bilinmeyen cenazelerin tabutlarının yanına koyuyor.
Cenaze merasiminde bulunmadan çelenginizin orada görünmesi, işçilerin bulunmadığı Taksime sendikaların çelenklerin gitmesi gibidir.
Biri ölüler için, diğeri ölen sendikacılık ruhu içindir.
Muhalefet lideri, bugünkü kitleleri etkilemek gücünü kullanarak, işçileri sarı sendikalardan ayrılmaya davet etmelidir.
İşçilere,".. demokratik, laik ve sosyal hukuk devletini özleyen yeni sendikaları adres göstermelidir..
Ayrıca muhalefet, gösterilere katıldıkları için yurtlarından kovulan gençlere yurt bulmalı, kredileri ve bursları kesilen gençlere umut olmalıdır..
Bir de yeterince destek vermediği Boğaziçi ve Orta- Doğu Teknik Üniversitelerinin hoca ve talebelerinden özür dilemeli ve onları hilafetçilere karşı mücadelede yer almaya davet etmelidir..