Şükrü Altınel  Halk Şairi/Yazar
Köşe Yazarı
Şükrü Altınel Halk Şairi/Yazar
 

Sevgililer Günü

Sayfa arkadaşım, Serpil Çetin Durak’ın 15 Şubat günü bana göndermiş olduğu mesaja istinaden o gün yazdığım bir şiire, bugün de günün anlam ve önemine birkaç cümlelik vurgu yaparak tekrar gündeme taşımak istedim. Bugün bayramlardan, daha çok canım yanıyor. Her sevgililer gününde, sabah erkenden babam arardı. “Sevgilim sevgililer günün kutlu olsun, benim sevgilim de sensin.” derdi. Onu çok özlüyorum. Bunu şiir yapar dile getirirsen çok sevinirim, Serpil Çetin Durak Roma Katolik kilisesinden, Valentine isimli bir din adamına duyulan sevgiden kaynaklı, sevgi günü olarak kutlanan 14 Şubat, sevgililer günü, günümüzde birçok ülkede kutlanan özel bir gün olarak kutlanır hale gelmiştir. Türkmenistan, Özbekistan, Pakistan Endonezya, Malezya İran sevgililer gününü kutlamazken, Sudi Arabistan’da sevgililer günü kutlansa da sevgililer günü adı altında, üretilen fahiş fiyatlı ürünlerin satışı yasaktır. Kimi tarihçilere göre, efsane kabul edilen ve 10 ayrı hikayesi bulunan bugünü, 14 Şubat 1800 yıllarında bir Amerikalı vatandaşın ilk sevgililer günü kartını göndermesi ile beraber, milyonların manevi olarak kutladığı toplumsal bir olaya, maddi olarak, sevgililerin birbirlerine aldıkları pahalı hediyeler, birbirlerine gönderdikleri çok sayıdaki kutlama kartları neticesinde, ticari ivme kazanarak, dünyada ticaretin canlanıp tavan yaptığı döneme dönüşmüştür. Sevgili ve yâr kelimelerinin içerik olarak anlamları aynıdır. Ama biz bunun sadece, sevgili kısmını alıp, onu da karşı cins olarak algılıyoruz. Hal böyle olunca da en az bir maaşımıza takabil eden pahalı hediyeler alıp, birkaç saat veya bir gece boyu, yine bir maaşımıza takabil eden eğlence mekanlarında eğlenerek kutladığımızı sanıyoruz. Halbuki, bu özel günde sadece karşı cinse gösterdiğimiz ilginin, çeyreğinin çeyreği kadarını sevgilim yârim dediğimiz, anne babamızı yemeğe götürsek, öksüzün yetimin başını okşayıp, hasta ziyaretleri gerçekleştirsek. Yaralarına bir nebzede olsa da mehlem olup, herhangi bir ihtiyaçlarını karşılasak, kardeşlerimizle bir araya gelip beraberce kutlayıp zaman geçirsek, ekonomik durumları zayıf olan komşularımızın, küçük bir dokunuşla azda olsa yüzlerini güldürüp, derin anlamlar içeren bugünün değerine değer katsak, daha anlamlı, daha hoş olmaz mı? Sevgililer Günü   Sabah erken arar kutlardı babam Benim sevgilimde sen derdi kızım Ne telefon kaldı ne de can babam Her on dört Şubat’ta içim yanıyor   Sürpriz yapar bana elinde paket Karışık güllerden koca bir buket Hiç aklımdan çıkmaz hareli ceket Her on dört Şubat’ta içim yanıyor   Gönlüm volkan gibi ateş lav korlu Gözlere kan dolmuş siyahlı morlu Babasız hayatlar çetin çok zorlu Her on dört Şubat’ta içim yanıyor   El yüreğe sevgi ben acı dürdüm Tutmuyor kokusun kokular sürdüm Annemin çaresiz kalışın gördüm Her on dört Şubat’ta içim yanıyor   Duysunlar ikrarım sözüm ahidim Serim mezar taşın beden lahidim Oturdum anlattım Şükrü şahidim Her on dört Şubat’ta içim yanıyor   Altınel (Şükrü Altınel)
Ekleme Tarihi: 10 Şubat 2025 -Pazartesi

Sevgililer Günü

Sayfa arkadaşım, Serpil Çetin Durak’ın 15 Şubat günü bana göndermiş olduğu mesaja istinaden o gün yazdığım bir şiire, bugün de günün anlam ve önemine birkaç cümlelik vurgu yaparak tekrar gündeme taşımak istedim.

Bugün bayramlardan, daha çok canım yanıyor. Her sevgililer gününde, sabah erkenden babam arardı.

“Sevgilim sevgililer günün kutlu olsun, benim sevgilim de sensin.” derdi. Onu çok özlüyorum.

Bunu şiir yapar dile getirirsen çok sevinirim, Serpil Çetin Durak

Roma Katolik kilisesinden, Valentine isimli bir din adamına duyulan sevgiden kaynaklı, sevgi günü olarak kutlanan 14 Şubat, sevgililer günü, günümüzde birçok ülkede kutlanan özel bir gün olarak kutlanır hale gelmiştir.

Türkmenistan, Özbekistan, Pakistan Endonezya, Malezya İran sevgililer gününü kutlamazken, Sudi Arabistan’da sevgililer günü kutlansa da sevgililer günü adı altında, üretilen fahiş fiyatlı ürünlerin satışı yasaktır.

Kimi tarihçilere göre, efsane kabul edilen ve 10 ayrı hikayesi bulunan bugünü, 14 Şubat 1800 yıllarında bir Amerikalı vatandaşın ilk sevgililer günü kartını göndermesi ile beraber, milyonların manevi olarak kutladığı toplumsal bir olaya, maddi olarak, sevgililerin birbirlerine aldıkları pahalı hediyeler, birbirlerine gönderdikleri çok sayıdaki kutlama kartları neticesinde, ticari ivme kazanarak, dünyada ticaretin canlanıp tavan yaptığı döneme dönüşmüştür.

Sevgili ve yâr kelimelerinin içerik olarak anlamları aynıdır. Ama biz bunun sadece, sevgili kısmını alıp, onu da karşı cins olarak algılıyoruz.

Hal böyle olunca da en az bir maaşımıza takabil eden pahalı hediyeler alıp, birkaç saat veya bir gece boyu, yine bir maaşımıza takabil eden eğlence mekanlarında eğlenerek kutladığımızı sanıyoruz.

Halbuki, bu özel günde sadece karşı cinse gösterdiğimiz ilginin, çeyreğinin çeyreği kadarını sevgilim yârim dediğimiz, anne babamızı yemeğe götürsek, öksüzün yetimin başını okşayıp, hasta ziyaretleri gerçekleştirsek. Yaralarına bir nebzede olsa da mehlem olup, herhangi bir ihtiyaçlarını karşılasak, kardeşlerimizle bir araya gelip beraberce kutlayıp zaman geçirsek, ekonomik durumları zayıf olan komşularımızın, küçük bir dokunuşla azda olsa yüzlerini güldürüp, derin anlamlar içeren bugünün değerine değer katsak, daha anlamlı, daha hoş olmaz mı?

Sevgililer Günü

 

Sabah erken arar kutlardı babam

Benim sevgilimde sen derdi kızım

Ne telefon kaldı ne de can babam

Her on dört Şubat’ta içim yanıyor

 

Sürpriz yapar bana elinde paket

Karışık güllerden koca bir buket

Hiç aklımdan çıkmaz hareli ceket

Her on dört Şubat’ta içim yanıyor

 

Gönlüm volkan gibi ateş lav korlu

Gözlere kan dolmuş siyahlı morlu

Babasız hayatlar çetin çok zorlu

Her on dört Şubat’ta içim yanıyor

 

El yüreğe sevgi ben acı dürdüm

Tutmuyor kokusun kokular sürdüm

Annemin çaresiz kalışın gördüm

Her on dört Şubat’ta içim yanıyor

 

Duysunlar ikrarım sözüm ahidim

Serim mezar taşın beden lahidim

Oturdum anlattım Şükrü şahidim

Her on dört Şubat’ta içim yanıyor

 

Altınel (Şükrü Altınel)

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve ulusgazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.